• olay örgüsü ile insanı eşşekten düşmüşe çeviren yapım.

    27.04.2005 tarihinde yayınlanan programdaki bir hikaye şöyledir.

    bir adet nohut-pilav satıcısı, çocuğu ve çocuğunun köpeği ile bir parkta mesleğini icra etmektedir.

    çılgın bediş dizisinden fırlama bir gurup genç (zengin serseriler) işleri veya güçleri olmadığı için olsa gerek, gelip bu adama musallat olur, kendisini ve çocuğunu ve köpeğini taciz eder, döverler.

    babasının gözleri önünde madara olması nedeniyle psikolojik çöküntü yaşayan çocuk, buhranlı bir anında babasına "sen de adam mısın be! herifler bi yumrukta yıktılar seni" mealinde serzenişte bulunur.

    oğlunun gözünde küçük düşen pilavcı gaza gelir, bir kaplan misali kükrer. pilav arabasının gizli gözünden çıkardığı kredi kartı(çılgın bediş serserisi düşürmüş bunu) vasıtası ile çocuğun adresini tespit eder. kapıya dayanır.

    fakir ama onurlu baba, zengin ve aynı zamanda doğal olarak zibidi olan gencin evinin kapısında evin babası ile karşılaşır. maruzatını bildirir. zengin olmanın vermiş olduğu gıcıklığı takınan diğer baba, fakir babayı siktireder.

    ee bu durum tabi ki serserimizin kulağına gidecektir. lüks arabası ile gezerken pilavcının oğlunu gören serseri, arabayı çocuğun üzerine sürmek vasıtası ile çocuğu korkutur. bu da yetmezmiş gibi arabadan inip "babana söyle bir daha bizim eve gelmesin şeltoks sıkarım üstünüze" der. kötü adam kahkahaları atarak uzaklaşır.

    bu olayı karısından duyan pilavcı, pilav kaşığını aldığı gibi tekrar zengin evin kapısına dayanır. bu esnada kaderin bir cilvesi ve ulvi güçlerin bir tecellisi olarak içeride yemek masasında da pilav yenilmektedir. bunu da pilava yapılan zoom ile görürüz.

    yemek odasına hışımla giren pilavcı, sofradaki pilava anlık bir bakış attıktan sonra zibidiye bazı özlü sözler söyler. zibidimiz ise pişkin pişkin oturmakta ve pilavcının karısının ilişkileri olduğuna dair iddialarda bulunmaktadır.

    bunu duvan pilavcı berserk moduna girer, gözü döner. pilav kaşığı ile zibidinin burnuna okkalı bir osmanlı kaşığı ekleştirir. ağzı burnu dağılan zibidi annesinin kucağında inilerken, pilavcı ile evin babası yakınlaşırlar. zaten adam oğlundan tiksinmiştir. pilavcıya oğlunu şikayet eder. sırtını sıvazlayıp evden uğurlar.

    bir sonraki sahnede pilavcı, çocuk ve köpeği yine parkta pilav satmaktadırlar. serseri ve babası gelirler ve gayet canayakın bir şekilde pilav alırlar, zibidi ise çocuğa pilavcının ne kadar süper bir insan olduğunu anlatmaktadır.

    şimdi gelelim verilmek istenen mesaja,

    ilk bakışta aldığımız mesaj; bize yamuk yapan adamı önce uyarmalı, sonra pilav kaşığı ile dövmeliyiz. kafasına kaşığı yediğinde zaten akıllanacak ve özür dileyecektir. eskaza iki kaşık darbesi vurursak serseri, namaza bile başlayabilir.

    derinden derine verilen mesaj ise şudur, "elimizdeki birsürü imkanı ve ulusal bir kanal olmanın verdiği olanakları işte böyle saçma sapan şeyler için kullanıyoruz, siz de bayıla bayıla izliyorsunuz."
  • üçe ayrılır. sûrî olanı çok düşük bir mertebe belirtir. bu kısım daha çok ağır riyazetler yapan gerek müslim gerekse gayri müslimlerde gözükür. iki kaşın arasındaki kısımda bir hassasiyet peydâ olur. üçüncü göz olarak bilinir. bunlar insan ve bütün canlıların etrafındaki aura'yı(bildiğimiz kadarıyla bir tür manyetik alan) algılar hale gelirler. ayrıca aynı boyuttaki diğer canlı varlıkları dahi görebilirler. aura'daki renk değişimlerinden o kişinin psikolojisini hatta hastalıklarını öğrenebilirler. ayrıca aura'nın baskın renginden o kimsenin ahlak ve olgunluk derecesini de tespit edebilirler. söylendiğine göre olgun insanların aurası altın sarısı renginde olurmuş.

    ikinci kısım ise müslüman dervişlerde gözükür. bunlar yukarıda anlatılanlara ilaveten nurani(melekler alemi) boyutu dahi algılayabilirler. bunlar şerden uzak hayırlı insanlardır ancak yine de nispeten düşük bir seviyedir.

    üçüncü kısım ise vizyon halinde bir şey görmez. onlar şuur gözüyle olayların iç yüzünü okuyabilen insanlardır. derin tefekkür haline sahiptirler. nazarlarından hiç bir şey kaçmaz. olağanüstü bir ferasete maliktirler. işte bunlar evliyanın en büyükleridir. en büyük istikamet sahipleri de onlardır.
  • islamik zihnin olmazsa olmazı.
  • iddiaya göre, fiziksel dünyanın ötesini görebilmemizi sağlayan, fakat büyük bir talihsizlik sonucu çoğumuzun açmayı beceremediği bir gözdür.

    birkaç yıl önce, peru'ya yerleşen bir arkadaşımla konuşmuştum. kendisinin isa'yı, mevlana'yı ve buda'yı anlayacak bilinç düzeyine eriştiğini iddia ediyordu. "görünenin ötesini görmek, madde ötesi" gibi konularda bir saat kadar konuştuktan sonra, ısrarlı sorularım üzerine sırrını açıkladı: güney amerika'da bulunan halüsinojen bir kaktüs var, onu yemiş.

    beyin, gerçek olduğuna ikna ettiğiniz her şeyi gerçeğe dönüştürebilir. böyle bir kuvveti var. polinezyalı kabileler de baktıkları bulutlarda tanrıların uzuvlarını görüyorlar mesela, bu gerçeğin içindeler. eminim ufolar tarafından kaçırılanların ve hasan mezarcı'nın mesihliğine tanıklık edenlerin birçoğu da iddialarında gayet samimidir.

    sonuç olarak, kalp gözünü açık unutmayın. hatta mümkünse açmayın. zira o açıkken gördükleriniz 21.yüzyılda psikiyatri biliminin sınırları içine giriyor. *
  • uzak doğulular keşfedince inanıyorsunuz da ortadoğulular keşfedince inanmıyorsunuz ya, belki kalp çakrasıyla ilgili olabilir.
  • izlenirken anne babanın vereceği öğütleri onlara gerek kalmadan arada çıkan abimizin verdiği bir kanal 7 dizisi.
  • ilkokul 5. sınıftaydım, yaz tatili, anneannemlerin evi...
    komidinin üzerinde bulunan bir namaz hocası kitabı vardı, içinde türlü türlü dualar, dualardan yapılmış kombinasyonlar. işte o kitapcıktan söyle bir cümle hatırlıyorum:
    41 gün boyunca her gün 1000 ( sayı daha da yüksek olabilir) tane ihlas süresini hiç ara vermeden okuyanların kalp gözü açılır, melekler ziyaretine gelir.
    kalp gözü tamlamasını duyunca o andan itibaren aklıma delirmiş teyzeler gelir, korkarım..
    bir nevi clementine dir benim için.
  • ne zaman televizyon seyredecek olsam mutlaka karşıma çıkan, dur kapatayım sonra açarım dediğimde aradan 5 saat geçmesine rağmen hala devam eden, bu kadar bölümü ne zaman çekiyorlar ve oyuncuları iyi kazanıyordur bunun sorularını akıllara getiren, kanal 7 de yayınlanan, dünyanın 24 saat süren tek programı. artık bende fobisi oluşmuş her televizyon karşısına geçtiğimde bak şimdi kanal 7 yi açıyorum kalp gözü yoksa %$@&#!'() 'yım dediğim, her zaman da beni haklı çıkarmış tv programı. akıllara zarar.
  • kalp nakli sonucu görülen rüyalarla çözülen bir cinayetin varlığına ışık tuttuğu temsili organımız.
    temsili diyorum; çünkü bildiğimiz gözden çok farklı.
    beynimiz bir şekilde yaşadığımız her şeyi tüm hücrelerimizdeki dna zincirlerine kopyalıyor olmalı.
    yoksa anlatacağım hikaye ve benzerleri hiç yaşanmamış olurdu.
    arkadaşım bir yabancı kanalda izlemiş.
    ***
    genç bir kıza kalp nakli yapılmış.
    sağlığına kavuşan kız, kabuslar görmeye başlamış.
    bir adamın ona saldırdığını ve korkunç şiddet uyguladığını görüyormuş ve bu çok sık tekrarlanan bir kabusmuş. üstelik çok net bir rüya görüyormuş.
    bunu çevresindekilere anlatmış ve bir süre sonra bunu duyan bir polis, kısa bir araştırmadan sonra kalbin alındığı genç kızın ormanda uğradığı bir saldırı sonucu öldürüldüğünü öğrenmiş.
    nakil yapılan kızın rüyada gördüğü adamın yüzünün robot resmi çizilmiş ve katil zanlısı yakalanarak sorguda suçunu itiraf etmiş.
    ***
    belki bu kanalları ekşi okurları içinde de izleyenler vardır ve benzer bir hikaye, yemek alışkanlığı ile ilgili.
    ***
    kalp naklinden sonra iyileşen hasta, eskiden hiç olmadığı kadar canının hamburger istediğini fark etmiş. canı sürekli hamburger yemek istiyormuş.
    kısa keseyim; yaşadığı yer küçük bir yerleşim yeri olduğundan vericinin ailesini bulması da zor olmamış. bir gün onlarla konuşurken, adamın karısı kocasının kasabadaki hamburgerciden hiç çıkmadığını söylemiş.
    ***
    dna'mız sadece genetik şifrelerimizin değil; yaşadığımız her şeyin kaydedildiği canlı kitaplar olmasın?
  • altıncı his olarak da geçtigi söylenir kaynaklarda, aynı şeydir.

    tanım: altıncı his ile eş anlama sahip kelimeler bütünü.
hesabın var mı? giriş yap