• karanlık mı?
    ulan en aydınlık günlerimizdi be! uykusuz'un hiçbir sayısını kaçırmazdım.
    efsane milan kadrosu gibiydi şuna bak: yiğit özgür, fırat budacı, umut sarıkaya, yılmaz aslantürk...
  • yapacağın ironiyi silkeyim.
    yıllardır ara vermeden alırım.
    (bkz: bunu alın bak bunu burdan alın)
  • keşke o karanlık dediğiniz günler geri gelse de yine okusak. kalmadı artık öyle kaliteli işler. gırgır dergisinin haftada 600 bin sattığı dönemleri biliyorum. insanlar genç yaşlı demez bu mizah dergilerini okur; herkesin baş köşesinde dururdu. siyasi mizah ve hicvin en güzel ve seviyeli olduğu dönemlerdi.şimdi ne mizahı, ne karikatürü... gülmeyi unuttu insanlar.
  • hiç te karanlık olmayan günlerdi. mizah anlayışının farklı boyutu idi bu dergiler. fırt, dıgıl, leman.. ne güzel günlerdi.
  • başlıktaki dingil ifadenin tersine, tertemiz heyecanların olduğu günlerdir.
  • perşembe olsun diye beklerdik leman okumak için.hepimizin ayrı ayrı fanı olduğu karakterler vardi...
    çizerleri pop yıldızları gibiydi bildiğin.

    vasat üstü trollsün,okuyorum seni.
    ama şuan zıçan adam gibi üzerine patlamak geldi içimden keçi.
  • siyah sevdiğim bir renk olduğu için en güzel günlerdi.

    okuması ayrı bir zevk olsa da sevdiğim karakterlerin resmini çizmek en büyük hobimdi.

    + 2 dakika bekleyin de şuradan penguen alıp geleyim.
    - ne mal adamsın! besleyecek başka hayvan bulamadın mı?

    serin değil gerçek bir hikayedir. tamam, penguen'in bir dergi olduğunu bilmeyebilir ama hayvan olan pengueni almak için onları 2 dakika bekleteceğimi düşünmesi paha biçilemez. hâlâ görüşüyoruz.
  • vasat altı ergen beyanı.uykusuzu halen alan biri olarak söyleyebilirim ki, senin ve zekanın o dergilerdeki mizaha ulaşabilmen için galaksiler arası yol yapman lazım.gidin ve enes batur izleyerek ayı gibi gülün.size bu layık çünkü.
  • '98-99 yilinda lisedeyken lemanyak alip, tenefüste zican adami okurdum benim sirada. arkamda 15 kisi tribün gibi dizilmis, hep birlikte gülerdik.

    simdi tiktok üzerinden am göt yolluyor millet ön toynaklariyla.
  • her çarşamba penguen'i, her perşembe de uykusuz'u beklerdim. ya da günler tam tersiydi çok seneler geçmiş üstünden. haftami güzelleştiren günlerdi o zamanlar. dergileri alıp otobüse koşardım, 50 dakikalık yolculuk bir çırpıda biterdi.

    uykusuz'un ilk sayısını hiç bir yerde bulamamak hala içimde yaradır. ersin karabulut gibi bir yetenekle her hafta bulusabiliyor olmak da ayrı bir keyifti.

    çizerlerin şimdiye görece daha özgür ve cesur çizimler yapabildiği aydınlık günlerimizdi aslında.
hesabın var mı? giriş yap