aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 6 ay önce istanbuldan gelip yerleştiğim ilçe
  • dalmaçya tipi kıyı bu bölgede görülür.
  • kalkan beldesini çok çok sevdiğim güzel bir ilçe

    beni orda bırakıp unutmamız mümkün olsa ne iyi olurdu
  • şaşırtıcı bi şekilde kaşta doğup büyümüş arkadaşlarımın kaşı sevmemesi gibi bi durum var. ki bana göre, türkiyenin sayılı cennetlerindendir.. denize ve su sporlarına ilginiz varsa günlerin nasıl geçtiğini hissetmeye bilirsiniz... aksi durumda denize ilgi duymayan bir insansanız bir kaç gün de sosyal anlamda bunalmanız kaçınılmaz olur. bu tarz insansanız kaştan uzak durmanız maddi* ve manevi yararınıza olabilir
  • uzun zamandır gitmek istediğim ve en sonunda bu sene 29 ekim tatilinin salı gününe denk gelmesiyle cumartesi giderek kaldığımız 4 gün boyunca hayran kaldığım tatil beldesi. aramızda yılın o zamanında denize girerdik giremezdik soru işaretleri olan vardı, ancak kaş gezisi bizim denizden çıkmadığımız bir tatil oldu diyebilirim.

    ilk olarak izmir'den sabah 7 gibi çıkıp, öğlen soluğu kaş'a giderken yolun üstünde olan kabutaj plajı'nda aldık. sezon içerisinde adım atacak yer zor bulunan bu plaj, ne tenha ne de kalabalıktı. yukarıdan mis gibi fotoğraflar çekip, şemsiye ve şezlong başına 10 lira ödeyerek yerleştik. denizin ısısı ne soğuk, ne de sıcak denilebilecek derecede olmasıyla denize 2 kez girdik. sanki bütün yaz denize girmemiş görmemişler gibi kaş'ın merkezine girince bir de küçük çakıl plajı'ndan atladık. su aslında sıcaktı, ama burada çıkan soğuk kaynak su adamı titretiyordu. akşam gittiğimiz meyhanede yemekler pek şahane sayılmazdı, ancak en azından bodrum ve çeşme'deki gibi müşteriyi kazıklamaya odaklı fiyatlar görmedik. ardından çarşısını gezdik ve bar keşifine çıktık. kaş'taki barlar arasında en çok hoşuma giden echo bar oldu. ama maalesef gruptaki hanımların kaprisleri yüzünden burada fazla vakit geçiremedik.

    ertesi gün ise biraz zahmete girmeyi göze alıp kekova'da tekne turu ayarlamıştık. sezon dışı sayılabileceği için 7 kişi bir tekneyi son derece makul bir fiyata kapatabildik. tabii bu fiyatlar temmuz ve ağustos ne olurdu diye düşünmeden de edemiyorum. bize özel ayarlanmış tur sırasıyla akvaryum koyu, batıkkent ve kaleköy'e gitti. eğer sezon içerisinde giderseniz tekneyi kapatmak fiyatlar açısından biraz zor olabilir, ama günlük tur yapan bir tekneye katılmayı hiç ihmal etmeyin. bu işin keyfi gerçekten sabah erken kalkıp teknelerin kalkış saatine yetişmeye değer. çünkü akvaryum koyu'nun denizi şahane, batıkkent görülmeye değer ve kaleköy'e çıktığınız zaman göreceğiniz manzaraya doyum olmuyor.

    üçüncü gün biz grup olarak dağıldık. bir kısmımız ben dahil takayla limanağzı'na gittik, diğerleri derya beach'e gitmeyi tercih etti. açıkçası limanağzı için gün içerisinde erken hareket etmeniz gerekli, çünkü ekim ayının sonunda bile yüksek talep gören bir yer. buradaki işletmelerin kaliteleri biraz sorgulanabilir, fakat denizinin güzelliği durumu telafi ediyor. tabii meraklı turistler olarak dayanamayıp buradan erken ayrılarak arkadaşlarımızın yanına derya beach'e de geçtik. derya beach'i öyle şiddetle tavsiye etmem, zira küçük çakıl plajı ile aynı deniz. ama bütün gün plajda yatmak istiyorsanız, meis manzarasıyla kaş'ta ideal bir mekan. günbatımı içinse benim araştırmalarım sonucunda keşfettiğim antiphellos amfitiyatrosu'na gittik. güneşin sezon nedeniyle tam karşıdan batmaması gün batımı olayının büyüleyiciliğini biraz etkilediğini fark ettim. açıkçası bu iş temmuz ve ağustosta daha zevkli olabilir.

    son gün ise xanthos ve patara plajı'na uğrayarak döndük. patara plajı deniz açısından benim için hayal kırıklığı oldu. xanthos antik kent olarak görülmeye değer bir yer, fakat dönüş gününü belki kalkan'a uğrayarak değerlendirebilirdik. tabii anlattıklarımdan kaş için 3-4 günün yeterli bir süre olduğu anlaşılabiliyor. yalnız ekim ayında havanın sıcaklığını görünce, kaş'a temmuz ve ağustosta gitmenin delilik olduğunu da söyleyebilirim. tahminimce o dönemlerde de ortalık felaket kalabalıktır. eylül ile ekim ayının kaş için daha ideal olduğu fikrindeyim. düşünün sezon ekim sonuna kadar sarkıyor zaten. biz oradayken kaş'ta %40 ile %50 arasında bir doluluk vardı. yani tenhalıktan kaynaklı bir hüzünden de bahsedemem.
  • çok pahalı. tatil için değer mi tartışılır. bir defa gittim ikinci kez gideceğimi düşünmüyorum açıkçası. oturabileceğiniz düzgün bir mekan yok. bence iki avantajı var; kaputaş plajına yakın olması ve tabii ki tarih severler için antiphellos antik kenti. bu arada beldenin pek çok noktasından güzel deniz manzarasını yakalayabiliyorsunuz o konuda altını çizmek lazım.
  • kaş, yerli halkın ve sonradan olma yerli ve yabancı “kaşlıların” yaşadığı, yaklaşık 7200 nüfuslu, sırtını heybetli toros dağlarının yamacına dayayıp akdeniz in mavi sularına kucak açmış küçük ve güzel bir turistik kasabadır. sonradan olma kaşlıların çoğu istanbul veya ankara gibi büyük şehirlerin keşmekeşinden bıkmış ve kaçıp buraya yerleşmiş türkler ve başta ingilizler olmak üzere eski avrupalı, amerikalı, avustralyalılardan oluşur.
    kaş tarih içinde değişik adlarla anılmış ve bir zamanlar adına antifellos, habesos veya habesa, ya da andifli denmiştir. teke yarımadasının tarihinde önemli yer tutmuş olan, şimdilerde doğa sporları ve kültür turizminin merkezi, tarihi kalıntıları, eşsiz mavi gökleri ve türkuaz suları ile “türk riviera”sının gözde bir turistik beldesi haline gelmiş kaş, yolu ona varanları ayırım yapmadan sevgiyle kucaklıyor. daracık sokakları, sokaklarında mutlu dolaşan kedileri ve köpekleri vardır. daracık sokaklardaki küçücük kafelerde veya sahilde denize ve rıhtıma bakan restoranlarda en seçici damak zevkine bile hitap eden değişik lezzetler sunulur. limanı yatlar, balıkçı tekneleri ve guletlerle doludur. marinasında dünyanın dört yanından gelmiş tekneler, yatlar misafirlerine ev sahipliği eder. gündüzleri mavi sular ve gökler ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatırken, geceleri barlar canlı müzikleri ile en müşkülpesent gönülleri bile eğlencenin kucağına çeker. ancak kaş, pek çok başka turizm merkezi ile karşılaştırıldığında göreceli olarak hala koruduğu sakinliği ve sessizliği ile gerçekten dinlenmek ve “kafa dinlemek” isteyenlerin seçtiği yerdir.
  • güzeldi, sakin ve huzurlu. keşfedildi. sosyal medyaya düştü. kalabalıklaştı. tadı tuzu kalmadı oranın da.. heryer gibi şimdi. kalabalık, klişe ve içi boşalmış, anlamını yitirmiş bir yer benim için..yazık oldu.
  • hayatımın aşkı, kalbimin kaldığı yer.
  • şimdi orada olup kalabalıklara karışmadan en sakin haliyle tadı çıkarılmak istenen güzel tatil kasabası..
hesabın var mı? giriş yap