• galiba bir alışkanlık...

    hatta öyle beter bir alışkanlık ki; zaten kazananlar hep kazanırlar kılıklı bir düşünceye neden olabilecek kadar yer etmiş, diğer bir ihtimali kendi kendine ortadan yok edecek kadar yer edinmiş bir alışkanlık hemde...

    zıt anlamlısı olan kaybetmeyi kabulllendirecek neredeyse deyyus... o kadar içlere işliyormuş -az kalsın-

    az kalsın...

    bi dursun...

    şimdi..... sevgili kazanmak, sana sesleniyorum

    hmmm evet biraz deliyim sence değil mi...

    bir insanla değil, bir kavramla, bir tanımla kavga ediyorum...

    sevgili kazanmak...

    eyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy kazanmak...

    keşke burda.. tam bu satır arasında dururken, ne düşündüğümü biraz önemseseydin... ama sen bakmazsın, sen inanmassın öyle şeylere... senin kazanman lazım, sen kazanmalısın... sen neden bir kaybedeni dinleyesin ki?... bu kadar konuşmaya hevesliyse.. bu kadar anlatası varsa kesin kaybetmiştir....senin ne işin olur ki onunla...

    eyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy kazanmak...

    sen artık okumuyorsun zaten, benden sana zarar gelmez.... bir başka kaybeden kendisiyle aynı şeyleri hisseden biri mi var diye okuyor di mi artik? artık sen yoksun...

    çok rica ediyorum... ne kazandın lan allah aşkına... ne kazandın?
    bana bi anlat... yerse anlat... zira benim değer verdiğim şey ne milyor dolarlar, ne benim boynumu vurdurabilme gücün ne de ne bileyim ben... "gücün"... bana teması güç olmayan bi kazanım anlatsana ya...

    anlat... vallahi dinliycem...
    ama bak sözüm söz... teması "güç" olmayacak....

    zira; sevgi dedik biz...
    sana göre halimiz it
    ama keyfimiz beylerde yok....
    bildin?

    anlat...
    dinliycem (türkçeyle gelme, kungfu biliyom)
  • hayat içerisindeki mücadele düzleminin sınırları her zaman kırmızı renkli 100 metre tartan pist gibi net ve rakipler de her zaman farklı renkte formalar giymiş, koşacağı kulvar belirlenmiş müsabık atletler gibi âşikar değildir..

    kazanmak, başarmak, hedefe ulaşmak bir serap, bir ilüzyondur ve kazanma anları adem çocuklarının en ağır imtihanıdır..

    kimileri ulaştıkları zirveden "kazandım" fikrinin sarhoşluğuyla düşebilirken; çölün kuş uçmaz kervan geçmez sahralarındaki dipsiz kuyulara atıldıktan sonra yenildiğini, kaybettiğini, her şeyin bittiğini zanneden kimileri de zafere giden yolun o ıssız ve unutulmuş kuyudan geçtiğini bilmez..

    insanoğlu pek cahildir.. buna rağmen yalnızca kazanmak ve kaybetmek üzerine düşünür.. anda geçen her nimeti ve zilleti yok sayıp, elde ettikleri ve elinden kaçırdıklarıyla bir ömür tüketir..

    insanoğlu gerçekten pek cahildir..
    bîhaber olduğu en büyük sır ise yine bizzat kendidir..
  • ilk seferde kazamazsan, suçu amirlerine at, ikinci seferde kazamazsan hile yap, üçüncü seferde kazanamazsan vazgeç, salakligin alemi yok.
  • ...neden sevinir insan zafer kazandığında, kazanmak neye yarar ki kaybeden olduğunda? (bkz: candan erçetin) / (bkz: neden)
  • kazanmak istiyorsan, önce kaybetmekten zevk alacaksın!
  • sanki zamanı sonsuz bir güzel ana sıkıştırıp hapsedebilirmişiz gibi özgül durumların ötesinde tüm hayatın üzerine genelleme yaparak da kullanılan kelime. yaşamın içinde çeşitli durak noktalarında elde ettiğimiz bir takım başarılar veya ilişkide bulunduğumuz insanlar bizim için olumlu anlamda kazanımlar oluşturabilir elbette. ancak genel itibariyle bir kazanan tayin etmek, buna uygun davranış örüntüleri oluşturmak mümkün değildir. zira böyle kişi/kişiler varsa bile en başta zaman bütün kazananları yerle bir etmek için kapıda beklemektedir. dolayısıyla roma'nın kralı da olsanız, dünyanın en büyük ordusunu da yönetseniz, tüm zenginlikleri elde edip en tepeye de çıksanız bir kazanan değilsiniz. çünkü bir kazanan yok. yalnızca dünyanın tüm o hengamesinden zevk alarak, kendince, zarif bir tevazu ve kabulleniş ile yaşamı dolu dolu yaşayanlar var.

    "çünkü hiçbir gündoğumu, dağlarda bile, kibirli, şişkin, buyurucu değildir; zayıf ve ürkektir hepsi, yine de gerçekleşebilecek bir umut gibi. ve zaten baş döndürücü olan da bu en güçlü ışığın bu kadar çekingen olmasıdır." *
  • olumlu, değer katan, iyi sonuç olan olarak düşünülür hep fakat az da olsa düşkün bir yanı da vardır bunun; ters orantılı, içten kaybedeni.
  • rekabetsiz ortamda gerçekleştirmeye alışmışsanız, şartlar değişince mücadele gücünüzü elinizden çoktan almış olandır.
  • kazanmak bir aliskanliktir.

    vince lombardi
hesabın var mı? giriş yap