• chp'yi zayıflatma projesidir.
  • bir gecis donemi lideri olarak geldigini ongormus oldugum, ancak ikibin18'in ortasinda 8. yilini da geride birakacak olan cehape genel baskani, yuruyen basarisizlik abidesi. yazin ortasindaki (literally) yuruyusu disinda ne birakacak geriye? anlamadigi sorulara evet ilk 3 maddeyi de degistirecegiz demesi, 2014'te birden gulenist orgutlenmeye kaymasi (halbuki tam da kararli sekilde hem hukumeti hem onlari elestirip kazanabilirdi politik olarak), parmaklarini uyumsuz sallayarak yaptigi meclis grup konusmalari, garip turkcesi (yazildigi gibi herseyi okuyup yapay kalmasi), vd. zaman kaybi. ama trajikomik olarak yerine ulusalci eskileri, ortaya karisik yolsuzlukcu tipler ve daha da dusuk profilli kimseler disinda aday bulunamiyor partide, su anki durumda.
  • chp’ye alıp alabileceği maksimum oy oranına ulaştırmayı başarmış siyasetçidir.

    kılıçdaroğlu’nun, chp sanki her seçimde %35-40 alan bir partiymiş de kılışdar gelince %25’lere gerilemiş gibi sürekli eleştirilmesini hiç anlayamıyorum.

    ulan, bu ülkenin sosyal, etnik, dini, mezhebi yapısı belli. bu ülkede chp’nin alıp alabileceği maksimum oy oranı zaten %25-26’dır. kıçını da yırtsa % 28-30 falan bile olmaz, mümkün değil. chp’nin başına kim gelirse gelsin bunun olması imkansız. kılıçdaroğlu dışında başka herhangi biri olsa chp %20’yi bile zor aşar. deniz baykal’ın rekoru %20,88 idi.

    haa, ben bir akpartili olarak chp’nin başında deniz baykal gibileri görmeyi tercih ederim. laiklik nutukları ve başörtüsü, imam-hatip ve din düşmanlığı dışında başka bi bok bilmeyen adamlar olsa chp %20 bile alamaz.
  • buradaki ve diğer sözlüklerde adının altında yazanları sırayla okursanız eğer; goreceksiniz ki her 15 entryde bir aynı entryi okumaktasınız. 8-9 entry tipi var, arada bir kopyala yapıştır yaparak aynı entryleri giriyorlar.
  • kendi seçmen kitlesinin zeka katsayısı ile şimdiye kadar çok başarılı iş çıkardığı bile söylenebilir... partiyi geri götürmek için düşmana ihtiyacı yok...
  • "bugün türkiye'de türklüğe ve dolayısı ile türk bayrağına düşman üç zümre vardır:
    moskofçular, kürtçüler ve siyasi ümmetçiler."
    hüseyin nihal atsız

    bu üç grubun bir araya gelmesi değil cumhuriyet dönemi, imparatorluk yıllarında bile mümkün değilken, kemal kılıçdaroğlu beyefendi bu üç grubun temsilcisilerini, chp milletvekilliği ile chp bayrağı altında toplamayı başarmış bir siyasi dehadır.

    kemal kılıçdaroğlu'na bile, bu ülkeye fazla! diyen bir taban varken, yarın öbür gün diaspora ve aczmendicilere de vekillik dağıtır.
  • hakkında uzun uzadıya analizlerin yapılmasının beyhude olduğu siyasetçi. bir siyasi parti lideri sadece bir seçim kaybetse bile sorumluluğu üstlenip istifa eder. hele sosyal demokratlık iddiasında olan birisi için bu ahlaki bir görevdir. kılıçdaroğlu için her seçim yenilgisi ( dokuz oldu ) koltuğuna daha sıkı yapışma vesilesi oldu. daha önce de yazdım, dürüstlük ve samimiyet yalnızca akçeli konular bağlamında değerlendirilecek kavramlar değildir.
  • türkiye'de sosyal demokrat ve laik kesmin gaz alma aracı olarak kullanılan politik kişi.

    muhalefet yaparken söyledikleriyle parti içi davranışları çelişki içerisindedir.

    iktidarın bunca gafletine rağmen chp'nin %35-40'lık oy potansiyeli %25'lerde sabit tutulmuştur.

    bu sebeple toplumun muhalif kanadı eylemden, icraattan aciz, sürekli bir şeylerden şikayetçi olan tarafta olmuştur.

    bu tür bir güvensizlik ortamında halk, toplumsal, kültürel değerlerini kaybetmiş, giderek bencilleştirilmiştir.

    eğer birilerinin tezgahından çıkmış bir projeyse, evet gayet başarılı bir projeymiş.

    yok öyle değil ise büyük basiretsizliktir.
  • bugün, sayesinde bir türk ve atatürk düşmanı istanbul il başkanlığı koltuğuna oturmuştur.

    utanması varsa bırakır gider.
hesabın var mı? giriş yap