• insanların içinde bulunduğu bilgi arayışını anlayabiliyorum. fakat, bu arayışı, kendi yolları ile keşfetmeleri gerektiğine inanıyorum. ancak arayışın ne demek olduğunu, nasıl yapıldığını bilmeyenler, doğal olarak öğrenme sürecini gerçekleştiremiyorlar. peki neden? çünkü öğrenme alışkanlığını geliştirmediniz. örneğin, kaç kez bir şeyler öğrenmek için yola çıktınız? bunu yapmak için bir yönteminiz var mı? varsa ne tür yöntemler izliyorsunuz? öğrenmek ve hafızayı pekiştirmek için ne kadar süre çalışacaksınız?

    öğrenme hakkında konuşurken asıl sorun, nasıl öğreneceğimizi bilmememizdir. öğrenme, diğerleri gibi sürekli uygulama yolu ile geliştirilmesi gereken bir beceridir ve bu nedenle uygulanacak bir yönteme ihtiyaç duyar. çoğumuz, öğrendiğimiz yeni bilgilerden korkarız çünkü tüm hayatımız boyunca bunu yanlış bir şekilde yaptık ve üstelik, beynimiz bu eyleme karşı tiksinti yarattı.

    ancak bu negatif zinciri kırmanız gerekiyor; öğrenmek bilgi edinmek istediğiniz konu ne olursa olsun, ertelemeden hemen başlayın, çok fazla uğraşmayın, 15 dakikalık derin konsantrasyon atlamaları ile başlayın, dikkatinizin dağıldığını fark ettiğinizde zihninizin kontrolünü tekrar ele alın. bu kontrolün sizin elinizde olduğunu unutmayın ve aktivitenize geri dönün; 15 dakika odaklanabildiğinizde 20'ye ve sonra 25'e çıkın. her konsantrasyon turundan sonra kendinize 5-10 dakikalık bir ara verin. bu rutini her gün yapın. öğrenme ve ezber gelişmesi zaman alan becerilerdir, beynin bir kas gibi çalıştığını unutmayın.

    beynimiz, kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya belli bir süreç sonunda geçer. beynimiz çok iyi organize edilmiş ve yapılandırılmış bir şekilde çalışır. gün içinde edindiğiniz bilgi biz uyurken işlenir. bugün kullandığınız bilgiler kısa süreli hafızada saklanır. ancak bilgi gün geçtikçe tekrarlanırsa uzun süreli bellekte depolanmaya başlar. sonunda hafızada bilgi olarak kalır. her kullanmak istediğinizde uzun süre mevcut olacaktır. bu nedenle tekrar ve süreklilik yeni bilgi edinmenin ve ezberlemenin temel bir parçasıdır.

    beyindeki nöroplastisiteyi geçici olarak artırmanın en etkili yöntemi, bilişsel esnekliğinizi artırmaktır. bilişsel esneklik, kişinin birden çok kavram veya bakış açısı arasında geçiş yapma becerisidir. bu yetenek, hedeflerinize ulaşmanıza ve sıra dışı fikirler üretmenize yardımcı olan ana faktörlerden biridir. yüksek derecede bilişsel esneklik, genellikle artan zekâ ve daha sağlıklı bir beyin ile ilişkilendirilir. örneğin yeni ve beklenmedik deneyimler, beyinde bir dizi değişikliklere yol açar; gri madde aslında küçülebilir veya genişleyebilir; nöron bağlantıları oluşturulabilir, geliştirilebilir veya kırılıp zayıflatılabilir. beyin yapısındaki değişiklikler, yeteneklerinizde değişikliklere neden olabilir. örneğin, yeni bir fiziksel egzersiz öğrendiğinizde, beyin yapınız değişir: bu aktivite, vücudunuza bu yeni hareketler dizisini nasıl gerçekleştireceğiniz konusunda talimat vermekten sorumludur ve yeni nöron yolları yaratmaya yardımcı olur. aynı zamanda, örneğin okuldan matematiksel bir formül gibi bazı bilgiler unutulduğunda, bu, belleğe bağlandığında belirli nöron kalıpları üzerinde bir etkiye sahip olur. zamanla, sık kullanılmadığında, bu nöron kalıpları bozulur ve hatta tamamen kaybolur. son günlerde, biliminsanları, alışılmadık ve beklenmedik deneyimlerin yaratıcılığı ve bilişsel esnekliği geliştirdiğini ve böylece beyin verimliliğini artırdığını kanıtlayan deneyler yaptılar. bu nedenle, yeni bilgi edinmek, muhtemelen bilişsel esnekliğinizi geliştirmenize yol açacaktır.

    diğer bir yol ise, iç konuşmadır. düşüncelerinizi ve fikirlerinizi kendinize zihninizde dile getirerek bilişsel yeteneklerinizi, özellikle bilişsel esnekliğinizi artırabilirsiniz - başka bir deyişle, bilinçli düşüncelerin dilbilimsel formda kendinize sessizce ifade edilmesi yoluyla. yapılan araştırmalara göre, insanlar bu tekniği uygulayarak düşüncelerin değişimi (yani bilişsel esneklik) üzerindeki kontrolü artırabilmişler. sinirbilimciler, iç konuşmanın bilinçli olarak uygulanmasının, beynin yeni sinir bağlantıları oluşturarak kendini yeniden yapılandırma ve yeniden düzenleme yeteneği olan kendi kendine neden olan nöroplastisitenin bir sonucu olarak beyin yapısında değişiklikler yarattığını öne sürüyorlar.

    üçüncü bir yol olarak, aerobik egzersiz;
    düzenli aerobik egzersizler, yeni beyin hücrelerinin büyümesini teşvik ederek psikolojik durumu iyileştirir. fiziksel aktivite, beyindeki sinir dokularının büyümesi için gerekli olan protein sentezi sürecini iyileştirir, bu da beyinden türetilmiş nörotrofik faktör (bdnf) olarak bilinir ve nöronların gelişimini daha çok tetikler ve yönetir. aerobik egzersizin sadece ruh hâlimizi ve genel bilişsel yeteneklerimizi artırmasının yanında, bilişsel esnekliğimizi artırmak için oluşan güçlü bir dürtüdür. bu nedenle, düşüncenizi birden çok kavram arasında hızla değiştirme yeteneğinizi geliştirmek istiyorsanız, düzenli aerobik egzersiz etkili bir yöntemdir.

    ayrıca, düzenli uyku, özellikle çeşitli nöron ağlarında bilgi işlemeyle ilişkilendirilen rem uykusu, yaratıcılığınızı, soyut akıl yürütme becerilerinizi ve bilişsel esnekliğinizi artırabilir. bu nedenle, düşüncenizi bilinçli olarak değiştirebilme hızınızı artırmak için kaliteli bir gece uykusu almalısınız.

    yani bilginin sihirli bir şekilde beyninize yerleşmesini beklemeyin, bu şekilde işlemiyor hiçbir şey; yeni bilgi edinmekten korkmayın ve aynı zamanda depolanmış eski bilgilerinizin her zaman güncellemeye açık olacağını da unutmayın; beynimiz var olan bilginin tamamını işleyecek ve depolayacak kapasiteye sahip; her iyi alışkanlık zaman ve çaba gerektirir unutmayınız.
  • kendinden daha iyi insanlarla vakit geçirmektir.
  • bir konu hakkında ingilizce makale okumak evet türkiyedeki kaynakların %50 si sallama kalanı da sana işin sırrını vermez üstüne x parasına kaynağın tamamını okutur sadece okuduğunla kalırsın (bkz: türkiye neden gelişmiyor)
  • ben geçen yıllar içinde çok farklı bir şekilde tecrübe ettim bunu. yani tecrübe etmişim, yeni fark ettim.

    şimdi bakıyorum beni on yıl öncesinde ya da daha öncesinden tanıyan insanlar şu anki halime inanamıyorlar. sen ne kadar dağınıktın, bu senin odan olamaz ya da senden yüksek tepki beklerdim, öfkeni kontrol etmeyi nasıl ögrendin gibi şeyleri sık sık duyuyorum.

    kendimi geliştirmeyi nasıl mı başardım? gelişemeyen bir insanla takılmakmış meğer benim için yolu.

    böyle bir insanla uzun bir birlikteliğim oldu ve onun hayattaki kötü uygulamalarını ve bunların sonuçlarını görerek kendimi geliştirdim, deprem sonrası jeoloji öğrendim resmen. dönüşümümü şöyle açıklayabilirim:

    1. para biriktirmek. tasarruf yapmak nedir bilmezdim, ta ki benden bin beter biriyle yaşayana kadar. bunun hesap kitap bilmemesi, ne kadar yaş alsa da hala ergen gibi yarınını düşünmeden harcaması yüzünden yaşadığım mali sıkıntılar bana ne kadar kazandığımdan bağımsız olarak mutlaka bir kenara para koymanın önemini gösterdi.

    2. sağlıklı beslenmek. eskiden abur cubur ne varsa eve dolduran ve öğün olarak bunları yiyen ben kendimden beter birini görüp onun göbeğinin aldığı hal karşısında sağlıklı beslenmeye geçtim. iyi ki de öyle yapmışım, güzel pişirilince sebzeler çok lezzetliymiş meğer.

    3. öfke kontrolü. kendime zarar verecek kadar öfkeliydim ben ama sinirim bir anda parlayıp sönen türden olurdu. zamanla karşımda sık sık bağıran, yaşadığı olayın şiddetine göre üstünü başını yırtan, eşyaları parçalayan birini göre göre öfkenin hem kendime hem de karşımdakilere verdiği zararları anladım. o sefalet ister istemez bu tür ruh hallerinden uzaklaştırdı beni. şimdi istesem de sinirlenemiyorum, karşımdakini kıracak bir söz bile çıkmıyor ağzımdan. anladım ki kendi öfkem beni yıpratıyormuş, üzerimden bir yük kalktı.

    4. düzenli olmak. herhalde dünya üzerindeki en dagınık insanlardan biriydim ben bir zamanlar. lise arkadaşlarım hala dolabımdaki kıyafetlerin hepsinin dışarda olduğunu ve yığının içinden giysi seçtiğimi anlatır. evet, benim kadar dağınık ve dağınıklığı umursamayan bir insanla yaşadım ve sonra içinde yaşadığım dağınıklık ilk beni rahatsız etti. o dağınıklaştıkça ben daha düzenli bir hale geldim, o dağıttı ben topladım derken yaşadığım ortamı düzenlemenin kafamın içini düzenlemekte çok faydalı olduğunu fark ettim. düzenli olmayı herkese tavsiye ederim, hayatı basitleştirici bir etkisi var.

    5. çalışkanlık. hayatımın hiçbir döneminde ders çalışmamıştım ben. üniversiteyi kazanmamın bile tesadüf ya da mucize eseri olduğunu düşünüyorum. bitirirken de epey süründüm. ama gördüm ki benden beterleri varmış. adam en ufak bir sıkıntıya gelemiyor, sınava kaydolmuş kitap yüzü açmamış, bekliyor ki attığı tutsun. tabi ki güzel olan hiçbir şey ona gelmedi ve bunu uzun dönemde kendisiyle birlikte tecrübe eden ben her fırsatta ineklemeye başladım. geç kaldım tabi çünkü hayatta birçok temel fırsatı kaçırmıştım ama elimden geleni yapmış olmanın iç huzuru çok güzeldi ve devam ettim. ayrıca şunu fark ettim ki çok çalışmak az çalışmaktan daha zevkliymiş.

    6. dürüstlük. gelelim listenin en önemli maddesine, eskiden gayet açıkgöz ve kurnaz olan ben şimdi bu yeteneklerimi sadece etrafımdaki çakallıkları algılamada kullanıyorum çünkü yıllardır maruz kaldığım yalan dolan, çakallık ve benzeri çirkinliklerin insanı ne kadar kısa süre idare ettiğini ve bunların sonrasında nasıl ayağa dolandığını bizzat yakından gördüm. uzun zaman aldı ama artık yalan öyle pis birşey olarak görünüyor ki gözüme, değil sevdiklerime yedi kat yabancılara bile yalan söyleyemiyorum, insanların bilmesi gereken gerçekleri gizlemiyorum. hep açık yürekli bir insandım zaten ama ilişkilerimde vicdanımı rahatsız edecek birşeyin olmamasının mutluluğu ayrıymış.

    sanırım gelişimimde katkıda bulunan temel konuları belirttim. bunların dışında da yazacak şeyler var aslında, kıskançlık yerine yakınlarımı desteklemek, sürekli tv izlemek yerine daha çok kitap okumak, başkalarının başarılarının üzerine yatmaya çalışmadan herkesin hakkını vermek, özür dilemek... bunların hepsi berbat uygulamalarını görüp sayesinde kazandığım gelişimler.

    sonuç olarak,

    bedelini yeterince ödediğimi düşünüyorum ama yine de beni şu an bulunduğum ruh haline ulaştırdığı için teşekkürü

    ve kendisiyle benzer şekilde başladığımı düşündüğü yolda, gelişmek suretiyle onun için sıkıcı hale gelip hayal kırıklığına sebep olduğum için özürü borç bilirim.
  • kendi farkindaligini kazanmış biri olmaktan geçer.
  • senden daha zengin 4 kişi ile beraber bir masada oturuyorsan 5nci zengin sen olursun
    senden daha zeki 4 kişi ile beraber takılıyorsan 5nci zeki sen olursun
    kısacası yeni insanlar tanımak ve mümkünse doğru olanları tanımak kendini geliştirmenin en doğru yöntemidir
  • 1. şikayet etmeyi bırak, çocuk değilsin, ne gerekiyorsa onu yap.

    2. her gün ama her gün oku. neye ilgi duyuyorsan onu oku.

    3. düzenli egzersiz yap. koşu, yürüyüş, ağırlık kaldırma, ne olursa. yeter ki düzenli olsun.
  • artık dünya o kadar hızla değişiyor, o kadar çok öğrenilecek yeni bilgiler var ki hiç kimsenin vakti veya diğer olanakları yetmez. o yüzden bence en doğru strateji her beceriyi gerekeceği andan hemen önce öğrenmek ve planlara bu öğrenme süreci için zaman, bütçe, vs.. eklemektir (bkz: just in time)
  • kendini geliştirmek kavramından özellikle kişisel gelişimden tiksiniyorum tam bir kapitalizm dayatması gibi geliyor keşke "kendini gerçekleştirmek"ten bahsetsek.
  • özgüven kazanmak, kitap okumak, seyahat etmek, bir de insanların söylediklerini takmamayı öğrenmek.
hesabın var mı? giriş yap