• "kimse iran kedilerinden bahsetmiyor"

    cannes film festivali’nin ‘un certain regard’ bölümünün açılış filmi olarak seyirci ile buluşan ünlü kürt yönetmen bahman ghobadi’nin “kasi az gorbehaye irani khabar nadareh” (kimse iran kedilerinden bahsetmiyor) isimli filmi festivalde yoğun ilgi ile karşılandı.
    uluslararası cannes film festivali’nde 2000 yılında “sarhoş atlar zamanı” isimli ilk uzun metrajlı filmi ile “altın kamera” ile “uluslararası eleştiri” ödüllerini almış olan bahman ghobadi’nin bu yıl “un certain regard” bölümünün açılış filmi olan “kimse iran kedilerinden bahsetmiyor” isimli filmi ayakta alkışlandı.

    bu filminde tahran’da kaçak olarak rock, rap ve metal gibi batı müzikleri yapan gençlerin müzik serüvenleri ile iran’da yaşayan gençliğin macerasını beyazperdeye taşıyan ghobadi, iran’daki son derece çarpıcı ve etkileyici anlatım yakalıyor. çünkü islam’da müzik zevk ve mutluluk uyandırdığı için günahkabul edilerek yasaklanıyor. kadın sesi de insanı duygulandırdığı için günah sayılıyor. bu yüzden iran’da kadınların kamu alanında şarkı söylemesi ve gençlerin batılı enstrümanlarla müzik yapmaları “islam’a ve toplumun ahlakına aykırı olduğu” gerekçesiyle yasaklanmış. batılı enstrümanlarla veya politik içerikli ve toplumsal değerleri sorgulayıcı müzik yapmalarının yasak olduğu iran’da yüzlerce müzisyen tutuklanarak hapse atılıyor. ancak tutuklamalar ve hapis cezalarına rağmen gençler ve kadınlar büyük bedeller ödeyerek müzik yapmaya devam ediyorlar.

    ama nerede, nasıl ve hangi koşullarda? işte internet ve teknoloji çağında, bütün yasaklara rağmen islamcı yasaların sanat yapılmasını engelleyemediğini gözler önüne seren “kasi az gorbehaye irani khabar nadareh”, gençlerin yasaklar yüzünden ahırlarda hayvanların içerisinde, bodrumlarda ve inşaatlarda müziklerini yapmaya çalıştıklarını çarpıcı bir şekilde perdeye yansıtıyor.

    http://www.koalakultur.com/
  • geçenlerde burdaki festivalde seyrettiğim, iran'daki alternatif ve underground müzik akımları ve bunların üreticileri üzerinden günümüz iran toplumu ve özellikle de kentli gençlik hakkında önemli ipuçları veren son bahman ghobadi filmi. ghobadi bu filminde de daha önceki filmlerinde olduğu gibi profesyonel olmayan oyuncuları oynatıyor. filmin soundtrackini oluşturan şarkılar da filmde oynayan ve görünen müzisyenlerin eserlerinden oluşuyor. bu arada filmden sonra soruları cevaplayan ghobadi bu filmi yaptıktan sonra iran'a dönmesinin mümkün olmadığını bu sebeple kendisine yaşayacak yeni bir ülke aradığını belirtti.
  • cok cok cok guzel bir film. turkiye'de de gosterilse keske, ve herkes izlemeli duygulariyla sinema koltuguna yapistiran bir film. zaman zaman gulduren, zaman zaman insanin icini ezen, ama cogunlukla diken diken tuylerle izlenen film. crossing the bridge guzel olsa da, daha iyisi yapilabilir diye dusunduren film. cok cok cok guzel bir film.
  • filmin sonunda kucuk bir surpriz ile dol, close up kurdistan, karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmlerinin yapiminda imzasi bulunan mitos film ve mehmet aktas'in imzasi var.
  • bu yıl if istanbul'un hit filmler kapsamında gösterilecek olan bahman ghobadi filmi.
  • bahman ghobadi tarafından çekilen iran underground müzik ortamlarını anlatan belgesel.

    http://bahman-ghobadi.mondomix.com/en/itw5562.htm
  • "kimsenin iran kedilerinden haberi yok"
    istanbul bağımsız filmler festivali kapsamında sadece14 şubat ve 20 şubatta gösterime girecek film.ayrıca tahran'ın indie müzik ortamlarını anlattığı, 17 günde ve izinsiz çekildiği rivayet edilen ve merakla beklenen filmdir kendisi...
  • filmde hamed behdat'ın söylediği mükemmel uzun hava için ;

    http://www.youtube.com/watch?v=bgmxrz9p9bs
  • her ne kadar bir müzik grubu kurma filmi gibi görünsede; bahsediği üzere, tahranın karışık ve hazin öyküsü perdeye yansır.
    kendileri ifistanbul 2010 kapsamında sergilenen filmler arasında en şukelarından.
  • sadece festivalde gittiklerim arasında değil son zamanlarda hatta son senelerde izlediğim en iyi film, en iyi müzik en iyi soundtrack. kendisi de bizzatihi sinemda bulunan bahman ghobadi, senaryoya kendisinin hiç bir katkısı olmadığını konunun tamamen gerçekten yaşanmış olaylardan derlendiğini dile getirdi ki iran'da en temel insan haklarından olan düşünce/ifade özgürlüğünün (müzik dinlemek, müzik yapmak da bir ifade biçimidir) ve seyahat özgürlüğünün ve daha bir çok temel hak ve hürriyetin, islami dikta tarafından nasıl baltalandığını çok çarpıcı bir şekilde bir kez daha görmüş olduk. yıllar sonra ilk defa bir filmin sonunda dayak yemiş gibi oldum ve ağladım (yazarken bile boğazım düğümlendi). daha yazacak çok şeyim var aslında, filme, yönetmenine ve karakterlere ilişkin ama gerçekten gözlerim doldu devam edemeyeceğim. iran kedilerinden haberiniz olmasa bile, profesyonel olmayan oyuncularla çekilmiş bu filmden haberiniz olsun muhakkak.

    p.s.:bahman ghobadi ayrıca bir sonraki filminin türkiye'de yaşayan kürtlerle ilgili olacağını belirtti. bu filmden sonra daha da merakla bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap