• uyanık herifler. canımın tatlı istediği bir vakit ilk kez karşılaştım bunlarla. sakız firmalarının da bedavaya sakız dağıttığı çok olurdu, kanguru gibi önlerinden cepten çıkarır çıkarır dağıtırlardı.

    "lolipop vereyim buyrun"

    alllaahhh yeme de yanında yat, teklife bak hayır der miyim, hava da kaptım. teşekkürler diyip yoluma devam edecektim ki ilk önce manidar bakışlar geldi, tam arkamı dönüp gideceğim o sırada seslendi. jetonum o anda düştü, lolipop bedava değildi ve ben elime almış bulundum *.

    hemen "aaa ücretsiz değil miydi" diye pişkince sorup olumsuz cevap alınca şekeri iade edip "param yok" diyerek sıvıştım. bakkalda 25kuruş ulen kırmızı kaşına boyalı gözüne mi kanacağım ? kolpacılar sizi.
  • alsancakta oturduğum süreçte nizami olarak her gece birileri tarafından tartaklandığını gördüğüm palyonçolardır. ama bir ara baya sağlam bir gürültü oldu. balkondan baktım. bu manyaklardan biri yetti be diye eline balyoz gibi bir şeyi almış kıbrıs şehitlerinin ortasındaki zabıta arabasına dan dun giriyordu. bütün camlarını indirdi üstüne gelen herkese savurdu. vururken şaka gibi ama bir palyaçonun dramı söz konusuydu. ağlayan ve sürekli isyan eden elimizdeki tek iş bu bunuda alıyosunuz gibi bişeyler bağıra çağıra girişti. sonra kaçmaya çalıştı yakaladılar. 1 hafta falan ortadan kayboldu gene geldi..

    alsancakta bu lolipop sorunsalından daha büyüğü ise orada oturan bilir gece yarısı gelip fülüt çalan ve çalmaktan usanmaya cocuklar vardır o başka bir başlığın konusu..
  • bunlardan biriyle kısa bi diyalogum olmuştu şöyle;
    p: sigara içmekten dişleri sararmış, gözleri de hafif kaymış palyaço
    b: ben*

    ben hızlı hızlı yürümekteyim tek başıma o da yanımda hızlı hızlı yürümeye başladı:
    p: bi dakikanızı alabilir miyim?
    b: yok sağol. (bu iki satır ve benzeri 2-3 defa tekrar etti ve durdum. sonra,)
    p: biz engelli çocuklar için şek..
    b: yok istemiyorum sağol.
    p: ama neden?
    b: acelem var.
    p: (bundan önceki konuşmalarda sırıtırken ki dişlerini betimleyebilmemin sebebi de bu tabii, bi anda somurtup) siktir lan ordan.
    b: (iç ses olarak bi yuh dedim. sonra dış ses olarak) ee böyle siktiri çekersen zaten almam amına koyim.
    diyip gittim. yani zaten hızlı yürüyorum belli ki acelem var ki acelem olmasa da ne oldukarlı belli durmayacağım. neyse uzaklaştıktan bi süre sonra arkama bakmak aklıma geldi acaba falçatayla filan peşimden geliyor mu diye ama gelmiyordu tabii. zaten geliyor olsa ben arkama dönene kadar iş işten geçmiş olurdu. ayrıca tek başıma yürüyorum zaten niye bana satmaya çalışıyorsa. git bi kıza, çocuğa filan satmaya çalış. neyse. bu da böyle bir anımdır.
  • 20 metre ilerilerindeki emniyet müdürü olduğunu sonradan öğrendiğim kişi karşısında saygı duruşuna geçen palyaçolardır.

    32 yaşında hiç bir sabıkası olmayan izmirliyim.
  • üç yıl kadar önce yaşlı olanını biraz hırpaladığım palyaçolardır.
    efendim ben arkadaşlarımla çimlerde otururken sevinç pastanesinin önünde takılan palyaço bize doğru gelmekte olan kız arkadaşıma "bebeğim, alsana bi şeker tatlım" gibi talihsiz sözler sarf etmiştir. bunu duyan ben hışımla oturduğum yerden fırlayıp yakaladığım ilk palyaçoyu biraz hırpaladıktan sonra adam yediği bokları patır patır dökmeye başladı. bu iki palyaço baba oğul bu işi yapıyorlarmış, kimsesiz çocuklara bağış için sattıklarını söyledikleri şekerlerin parasını da cebe attıklarını, herhangi bir kurumla bağlantılarının olmadığını açıkça anlattı. hala yaşlı olanı bana yaklaşıp tanıdıktan sonra yolunu değiştirir. genç olanı sadece kızlara yanaşır zaten.
  • iki yüzlü, küfrettiren palyaçolardır. gerçekten kötülemek amacımmış gibi yazmıyorum ama, özellikle şunu yapınız, tam birine bişeyler sunarken arkasından yaklaşın ve dinlemeye başlayın, malumunuz ilgilendiği kişi çekip gidiyor ve bu da sövmeye başlıyor arkasından!

    be küfürlerin yücelerine layık insan, sabrın yoksa niye o işi yapıyorsun bide şirin görünmeye çalışmalar...

    1 kere olsa neyse derim 2 kere olsa neyse derim, bana yapsa neyse derim de abi her gördüğümde herkesin arkasından konuşuyor yahu çekip giden böyle terbiyesizlik olamaz

    başlığı açandan da allah razı olsun

    uzun zaman sonra edit: kendileri ile resmen anlaşma imzalamış bulunmaktayım; en azından uyuz olan küfürbaz olan birtanesi ile... akbank'ın köşesinde gelsene birader bir saniye diye kolundan "polis tutması" ile götürüp, bak kardeşim, bu yüzü iyice ezberle bu yüzü unutma, dev adam diye de zaten sürekli dalga geçiyorsun, nasıl bir cahil cesaretiyse, bir daha bana bulaştığını görmek istemiyorum ezberle bu yüzü " dedikten sonra gerçekten etkili olduğu görülmüş, gözümün içine bakıp yanıma gelmez olmuştur...
  • teşekkür edip, duraksamadan yürümeye devam edince herhangi bir arıza çıkarmıyor kendisi...
  • bunlar yüzünden coulrophobiam azıyor. burdan sesleniyorum eğer okuyorlarsa, rahat bırakın olum beni!
  • kesin ve kırıcı bir bakış atarsanız "belki" kurtulabileceğiniz, yapışkan manyaklardır.
    bakış işe yaramazsa kaçmak gerekir. lolipopu almak istemiyorsanız tabi.
  • kendilerine "palyaçolardan nefret ederim!" dediğinizde hemen etrafınızı sarıp çemberi daraltıyorlar.
    "herkes herkesi sevmek zorunda mı arkadaş?" dediğinizde ise, bu mesleği isteyerek icra etmediklerini, zorunluluktan yaptıklarını belirtip dağılıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap