• ibni sina tarafından söylenmiş özlü söz. lakin hangi koşullar altında söylendiğini bilmediğimiz için, bu sözün anlamını düşünürken madalyonun dik kenarını da göz ardı etmemeliyiz. neden öteki yüzü değil de o tırtıklı (madeni para sanki) kenarı dediğimi, yazımı okuyunca anlayacaksınız:

    genç, yakışıklı ve zengin bir adam olan el murtaza elim bir trafik kazası sonucu bir devenin altında kalmıştır. kazada ürken bu devenin tepelemesi sonucu, el murtaza'nın yüzü perperişan olmuştur. el murtaza, çevredekiler tarafından hemen bir atın sırtına atılıp ibni sina'ya yetiştirilir.

    ibni sina, tıbbiye alanında yaptığı parlak çalışmalar ile adından sıkça söz ettiren, genç, başarılı bir doktordur. öyle ki, nip tuck dizisinin çekimlerine başlanmış olsaydı, başrolde oynayacak karizmaya sahiptir.

    neyse lafı uzatıp el murtaza'yı kan kaybından öldürmeye gerek yok. ibni sina, el murtaza'yı hemen ameliyata alır ve parçalanmış yüzünü toparlar. ve fakat doğru tahmin ettiğiniz gibi, nip tuck'ın çekimlerine başlanmamış olmasının sebebi sadece sıcaklar değil, o dönemde estetik cerrahinin de gelişmemiş ve belki de doğmamış olmasıdır. bu yüzden, el murtaza, yapılan ameliyat sayesinde hala iki göz, iki kulak, bir burun ve bir ağıza sahip olsa da, bütün o yara bere ve dikiş izleri neticesinde götüme benzemiştir. neyse ki, kendisinin bundan haberi yoktur. çünkü gözlerindeki pamuklar henüz açılmamıştır. ibni sina, yaptığı vizitlerde içinden, "götüme kaş göz çizsem daha güzel olur lan, bu konuda da birşeyler araştırmam gerek" diye geçirdiyse de, o an için yapılabilecek en iyi şeyi yapıp el murtaza'yı bu duruma hazırlayacak moral verici kelimeler sarf etmiştir.

    kendisine yapılan telkinlerden ne vahim bir durumda olduğunu sezinleyen el murtaza, artık hayata küsmüştür. az sonra bandajları açılacak ve kendisini tepeleyen deveden daha tipsiz hale gelmiş olan yüzünü görecektir. bu gergin ve zamanın geçmek bilmediği uzun fasılada, "paramla rezil oluyorum a.k" diye geçirdi içinden... ve işte tam da o an, kadınların peşinden koştuğu o yakışıklı yüzün yerine bir maymun göreceğine, en azından hafızasında yakışıklı kalabilmek düşüncesiyle kendi yüzüne bakmamaya karar verdi. derken, ibni sina ve ekibi kapıda göründü:

    is*: eveeeet, sonunda haftalar süren karanlık bitecek el murtaza, nasıl hissediyorsun kendini? (lan acaba burnunu kökünden kesip atsaydık daha mı iyi görünürdü?)
    em*: hiç ama hiç iyi değilim doktor. tamam açın gözlerimi ama ben asla açmayacağım onları. hatta hala yerinde duruyorlarsa göz kapaklarımı birbirine dikin! ben bu karanlık dünyamdaki yakışıklı tahayyülümle, aydınlık ama gudubet halimle olacağımdan çok daha mutlu olurum!
    is: (hay aklınla bin yaşa) hayır murtaza, bu kadar karamsar olmamalısın. hayatta güneşin doğuşunu veya batışını izlemek, bir çiçeğin mor rengini görebilmek gibi mutluluklardan mahrum kalamazsın... ayrıca gözlerin kör kalırsa, "aman komşuuu, ibni sina adamı ameliyat etti, adam kör kaldı, böylesi doktor düşman başına" demezler mi?? kendini düşünmüyorsan bile benim namımı düşünmelisin, hayatını kurtardım ben senin!!

    minnet duygusu yüzünden bu teklifi kabul eden el murtaza, gözlerinin açılmasına izin verir. bandajlar teker teker açılır. nihayet el murtaza'nın gözlerini açması kalmıştır geriye. murtaza yavaş yavaş gözlerini aralar... aralar... aa aaaa?! etraf hala karanlıktır. etrafındakileri ancak gölgeler şeklinde, sadece siluet olarak görebilmektedir.

    em: göremiyorummm!!
    is: nasıl olur iyi bak!! bu kaç??? (ibni sina 2 gösterir, nasılsa seçemeyen bir insanın ilk atacağı klişe rakam da budur, murtaza iki der demez sepetleyip kurtulacaktır)
    em: 965.478...?
    is: hasss...
    asistan doktor: hocam??! hasta göremiyor?? yoksa kör mü kaldı?? yoksa ameliyatınız başarısız mıydı??
    is: (asktir derhal birşeyler bulmalıyım gidiyor şan şöhret) saçmalama çekirge!! aslında görüyor ama farkında değil!! unutma ki, kimse görmek istemeyen kadar kör olamaz!!
    asistan doktor: ama ho... hö?? mantıklı evet.. tebrikler hocam siz bir dahisiniz.
    is: tamam uzatma! hastayı taburcu edin hemen!

    (bkz: çok sıkılıyorum be sözlük)
  • bir başka deyişle "körmek" de denilebilir.
  • görmek istememenin kaynağına göre sadece olumsuz olmayan ifade. zira kimi zaman görmemek bir secimdir kimi zaman, icinde umut barindiran.
  • kendini kandıranları ele veren söz.
  • (bkz: cehalet)
hesabın var mı? giriş yap