kızılırmak
aynı isimde "kızılırmak (müzik grubu)" başlığı da var
-
sivas'in imranli ilcesinde oturan kizildag'da dogup, samsun'un bafra ilcesinde denizle kucaklasan irmak.
cocukken acayip merak ederdim bu kocaman nehrin nereden, ne sekilde dogdugunu. heybetlidir kizilirmak. dogup buyudugum yer olan sivas'in cevresinden gecer. baharda cosar, sesi insani korkutur. cok efsaneler vardir hakkinda. bizim falezlerimiz yok, dertliler kizilirmakta intihar eder.
iste bu azgin nehrin yeryuzune ciktigi yeri cok merak ederdim. alirdim atlasi elime, kizilirmak'in dogdugu yere cetvelin buyuteciyle bakardim. gulme olm, o zamanlarda ayfon yok ki buyutelim uydudan. bir turlu nasip olmadi bu deli irmagin dogdugu yeri gormek.
velhasili kelam, bir hafta icinde gitmeyi planliyorum. gormeden olmek istemiyorum. belki benim gibi ilgincler vardir, onlar da gorsun diye birkac fotograf linklerim buraya.
dusundukce heyecanlaniyorum lan. -
çamur akan nehir.
deliriyor bazen. o kadar kimyasalı siktir edip boz bulanık kuduruyor ya daha bir seviyorum. bahar damarına basıyor bunun emin olun. güz yüzüne aksediyor, kış eriyor gücü yetmiyor sıcaklığında.
yaz. o amk. ambargo uyguluyor yalnız aktığı mendereslere.
seviyorum senin derin yerlerini. -
istanbul devlet tiyatroları 2013-2014 sezonu oyunu olmakla beraber pek de hoşlanmadığım müzikal türünde bir yapıt.
cevahir alışveriş merkezinin rahat koltuklarında, müzikali fon müziği yaparak 15 dakika kestirmek baş ağrısı çeken bünyem için gerçekten terapi niteliğinde faydalı oldu.
tabii oyun başarılıydı, ona diyecek sözüm yok. müzikaller ile aramın olmaması sadece kişisel bir durum.
emeklerine karşı dakikalarca süren alkışı esirgemeyen seyircilere durumdan hoşlanmasam da eşlik etmeyi borç bildim. tabii yanımdaki hödük "bu da alkışlanır mı? şunlara bak bi de ayağa kalkıp alkışlıyorlar!" efektleri çıkarırken ağzına ağzına çılgınca alkışlamak suretiyle içimi rahatlatmam da ayrı bir terapi etkisi yarattı.
bir gün beğenmediği şeylere de saygı göstermeyi öğrenir umarım toplum bireyleri... -
neşet ertaş'ın bir türküsü:
kızılırmak can incitme sen bugün
mübarek günlerde sel bayram eder
kitabın kavlince dağlar al geymiş
karışmış çiçeğe çöl bayram eder
bülbül ile saka hep uçan kuşlar
gece bu aylarda figana başlar
eser yel eğilir dallar ağaçlar
mübarek günlerde dal bayram eder
yavru şahin bir kekliği salaklar
bugünlerde kabul olur dilekler
cennette huriler gökte melekler
sevinir mahlukat kul bayram eder -
istanbul devlet tiyatrolarının 2013-14 sezonu oyunlarındandır.
meşhur kızılırmak karakoyun halk hikayesinin tiyatro versiyonudur.
kendi sezonumu dün akşam cevahir sahnesi-1'de izlediğim bu oyunla açmış bulunuyorum. aynı saatte cevahir sahne 2'deki son tango yerine bizden bir oyunla başlamanın iyi olacağını düşündüm. isabet olmuş.
hikaye bilindik olduğu için bir sürpriz olacağını düşünmedim ama yine de hikayeyi bir defa da sahnede izlemenin keyfini yaşamak için oyuna biletimi aldım.
oyunu en ön sırada izlemenin "sahne tozu yutma garantili olduğu" nadide oyunlardan birisiydi. koyun ve köpekleri oynayanlar sayesinde epey bir toz yuttuk sanırım. hele koyunların tuz yeme sahnesindeki tozları anlatamam.
önceki entrylerde de bahsedildiği üzere köpek rolü oynayan hanım sanatçı gerçekten çok iyiydi. titremeleri ve bacak hareketlerine kadar -afedersiniz ama- adeta bir köpekti. diğer köpeği canlandıran erkek sanatçının alnındaki terden de bahsetmeden geçemeyeceğeim. oyun sonunda seyirciyi selamlarken adeta saunadan çıkmış gibiydi(ler).
başrollerdeki ağa kızı ve üvey ana ise adeta güzellik yarışmasına katılacak gibiydiler. o ne güzellik bilader.
"cefakar karakoyun" oyunucusunun sesi güzel ama diğerlerine göre yüksek çıkıyordu. mikrofondan mı yoksa kendi tarzı mı anlayamadım.
program kitapçığındaki iki perde ibaresini okuyup bir türlü ara verilmemesi garip gelmişti ki finalde selamlama yapıldığında durum netleşti, klasik tipografi hatası. izleyenleri biyolojik olarak ihtiyaç molası verme dengesizliğine itmişti adeta. tuvalete gitmek üzere ayarladık biyolojik saatimizi ama bir türlü ara vermiyorlar bilader, çoban koyunları karşıya geçirdi biz bir tuvalete gidemedik.
vesileyle oyunda emeği geçen tüm sanatçılara ve teknik ekibe saygılarımı sunarım. sahne arkasındaki müzisyenlere verdikleri ziyafet için ayrıca teşekkürler. performansları konser kıvamındaydı.
p.s.: sağımda ve solumda oturup beni rahatsız edercesine konuşan ve yayılan seyircimsilere de yol yakınken bu sanat sevdalarından vazgeçmelerini tavsiye edeceğim. oyun biter bitmez kalkıp verdiği paranın gereksizliğinden ve çok sıkıcı bir oyun olduğundan yüksek sesle dem vuran "5 yıldır ailesinden isten(e)meyen evde kalmış hanımefendi"* bilseydim paranızı verir sizi de oyundan yollardım. -
soysuz uc bes kisi yuzunden su anda deterjan akan nehir. hani derler ya "istiklalde sallandiracaksin, bak bir daha yapiyor mu!" diye. iste tam bu kavrama uyan insan profilidir bu isi yapanlar. bir de bunlarin yardakcilari vardir "endiseye gerek yok" diye aciklama yaparlar.
http://www.hurriyet.com.tr/…gid=112&srid=3430&oid=1 -
eski türklerde renk kavramı ve yönler konusunda girilen entrylerden de anlaşılacağı gibi ırmağın adını koyan türkler ''batıdaki ırmak'' anlamına gelen kızılırmak koymuşlardır. yine aynı konu başlığını incelerseniz daha doğuda olan ırmağın adını ''doğudaki ırmak'' anlamında yeşilırmak koymuşlar. yine bilindiği gibi sivas bölgesi demografik yapısı incelendiğinde türkmen ve oğuz boylarının anadolu yarımadasında en eski yerleşim ve en yoğun yerleşim bölgesidir.
-
1999 yılında kalan müzik tarafından yayınlanan, bozlak türünün muharrem ertaş ile birlikte en önemli temsilcisi sayılabilecek çekiç ali'nin plak kayıtlarından derlenen kasettir efendim. içerisinde 20 adet kayıt bulunduran kasetin parçaları şöyle sıralanabilir;
kızılırmak.
çubuğuna lüleyim.
doğar yaz ayları.
ıraftaki siniler.
sarı yazma.
hey nari.
başında pare pare karın var senin.
çare yoktur.
nerde kaldı vatanımız elimiz.
girdim tünele.
çubuk uzun.
zeyneb'e ağıt.
anam ağlar başucumda oturur.
yoruldum da yol üstüne oturdum.
aziziye.
deverek dağı – üzerinde keklik gibi.
çorabın enine bak.
şu yalan dünyadan usandım doydum.
biter kırşehir'in gülleri biter.
süpürgesi yoncadan. -
nurettin rençber ve sevinç eratalay şu sözlere iki farklı beste, iki farklı yorumla katkı sunmuşlardır.
"ırmak suyunun rengi
yarimin al kanı mıdır
aldın gittin ne canları
azrail ortağın mıdır
kızılırmak kızılırmak
doymadın mı daha ırmak
yarimi aldın götürdün
beni de al götür ırmak
kır yılanları misali
başını almış gidersin
beni bin beter edersin
akışınla deli ırmak
kızılırmak kızılırmak
ahım tuta seni ırmak
kuruyasın ovalarda
denize varmadan ırmak"
http://www.youtube.com/watch?v=gq412d2x35w
http://www.youtube.com/watch?v=sxyxyfklgmc -
bir ilhan berk şiiri.
7 ekim 1951
bir soğuk, bir karanlık, bir ıssız geceydi
otuz kişiydik, ağzımızı bıçak açmıyordu
seni gördük kamyonun penceresinden
keyifli keyifli akıyordun
hepimiz tutup cigaralarımızı yaktık
türkü söyledik.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap