• yaşadığım memlekette vakti zamanında bir baba kızını kesmiş idi. o zamanlar ortalığı çalkalayan bu olay zamanla küllendi gitti.

    toplantı yapıyoruz. konu güvenlik, kentte güvenlik filan derken, kentte gençlerin ölümüyle ilgili konulara geldi. küllenmiş olan yukarıdaki hadise de birinin dilinden döküldü.ortamdaki tek avukat:
    -o adamı kim savundu biliyor musunuz? ben dedi gururla.
    olayın caniliğine takılan bizler nasıl savunursun bir caniyi , hiç mi vicdanın sızlamadı? nasıl yüreğin kaldırdı bunu? diye hep bir ağızdan sorunca:
    -ya olayın iç yüzünü bilmiyorsunuz dedi.
    - adamın kızının bir adamla ilişkisi varmış. kız hamile kalmış bu seferde baba hamile bırakana "kızımla evlen" demiş. adam senin oro.. kızınla mı evleneceğim demiş.ama kızı da rahat bırakmamış.adam cumhuriyet savcısına gitmiş. savcıya kızının peşindeki bu adamın uzaklaştırılması için bir şeyler yapmasını rica etmiş.savcı odasından kovarken senin or.. kızına devlet mi bakacak? kızına sahip çıksaydın diyerek kapı dışarı etmiş.adamda bir hışım kızını kesmiş. bunlar hafifletici sebep sayıldı. cezasını indirimli aldı. dediydi .

    o kadar şaşkınlaştık,dumura uğradık ki herhangi bir yorum yapamadan toplantıyı sonlandırdık.
  • ülkede insanların kendi adaletini kendilerinin sağlamasına yol açabilecek kadar sıkıntılı bir beyanat.
  • hani beyin bedavaydı diye sormamızı sağlayan beyanat.
  • "oy'una sahip çıksaydın" diye düzeltilmesi gereken söz.
  • laf söylediğinde gg kapsamından insanın başına iş açabilecek bir durum, bir hakim söylemi. yani sen karşındaki mağdur kadına küfreder gibi kızına sahip çıksaydın derken iyi, ben sana şimdi şurda küfür etsem* "neden küfür ediyorsun" diye götüme sokacaksın o sözleri değil mi?

    adaletini sikeyim dünya!
  • sanırım mahkemelerin ve hukukun gereksiz olduğunu düşünen bir hakimin ağzından çıkan sözlerdir. demek ki bu hakime göre herkes çocuğuna sahip çıksa tecavüz falan bir daha olmayacak. madem hakim bu seviyelere iniyor o zaman birisi de kendisine sormalı; annesi babası olmayan kimsesiz çocuklara tecavüz edilse sahip çıkanı olmadığından onlar için tecavüz hak mı olacak ya da annesi babası olan çocuklar tecavüze uğradıklarında suçlu annesi ve babası mı olacak? kızların sadece daha sosyal olduğu için bile motor ilan edildiği bir ülkede muhtemelen zaten yolluydu denilerek bir iki gün içinde unutulacak olaydır. tecavüzün bu kadar içselleştirildiği memlekette taciz olaylarının vardığı noktayı varın siz düşünün.
  • kırılan kemik seslerine karışmış feryatların arasından duyulabileceğini tahmin ettiğim utanmaz laftır. zaman zaman küstahça, gevrek gevrek sırıtışı hatırlattığı da olmuştur.

    buysa adaletiniz, buysa insanlığınız; ben atın götünde topal bir pire olarak yaşamayı seçiyorum, sizinle yaşanmaz arkadaş.
  • şimdi bu olayla ilgili en önemli mesele şu; bu lafı sarf eden adam bu memleketteki adalet sisteminin, basit halkla muhatap olan en önemli ve hiyerarşik sırada en büyük adamlarından biri. yani bugün benim başıma bir iş gelse, ev sahibimle papaz olsam, evime hırsız girse, bana tecavüz edilse, yolda giderken gırtlağımı kesip öldürseler, hakkımı savunması gereken düzgün bir avukat bulunması koşulunda benimle ilgili olarak adil bir karar verme işi asli olarak bu adamın elinde. adil diyoruz, yani bu adamın tarafsız davranmasını bekliyoruz.

    şimdi tutup bir kız çocuğuna, ama şaşkın olduğu, belki sadece aklı beş karış havada bir genç kız olduğu, ya da sadece hoşlandığı çocuk onu parka çağırdı diye havalarda uçtuğu için dikkatsiz davrandı, içki içti diye, tecavüz edilip, bir de bunu yayınlayan heriflere 2 yıl ceza verilmesine o kızın annesi nasıl delirmesin, nasıl isyan etmesin? içinde azıcık vicdan olan herhangi birinin bu duruma kızmaması mümkün mü ki, o anne susacak? o hadi susmayacak, belki yaşadığı üzüntüden mantıklı düşünemeyecek, belki olur ya abuk subuk laflar da sarf edecek. bunu kabul ettik diyelim. peki adalet sisteminin iş tanımı gereği adil davranması beklenen hakiminin, kanıtlanmış bir suç için hala dönüp de anneye kızına sahip çıksaydın demesi ne kafası oluyor bu durumda? bu adam bir suçluya, hayvan herif pislik, git geber inşallah hapislerde seni de dürtsünler diyemeyeceği gibi, yani suçu kanıtlanmış adama karşı bile adil olması gerektiği gibi, mağdur olmuş bir aileye de hele de mağduriyetleri kanıtlanmışken böyle bir laf sarf etmemelidir. çünkü o zaman bu kızın ailesi, memlekette adalet yok diyip yollara dökülür, önce tecavüz edenleri, sonra o tecavüzü videoya çekeni, ondan da sonra bunu sosyal paylaşım sitelerinde paylaşan herkesi öldürebilir mesela.

    ama tabii güzel bir dünyanın hayalleri içerisinde yüzerek, fikirler üretmeye devam ederken yaşadığımız ülkenin türkiye olduğunu, bu ülkede kafası vücudundan ayrılmış bir halde, bir bavulun içine tıkıştırılarak çöp tenekesine atılan zavallı bir kız çocuğunun babasına, aynı cümleleri sarf eden bir emniyet müdürü olduğunu da unutmamak gerekiyor.
  • eskinin istanbul emniyet müdürü, şimdinin osmaniye valisi celalettin cerrah'ın münevver karabulut'un ailesine gıyabında söylediği sözdür aynı zamanda.
  • ülkemin ara sokaklarında, komşu-akraba ziyaretlerinde, ofis sohbetlerinde, orada burada, her yerde hatta o kızın cenazesinde dedikodu yapılırken söylenmiş ve işitilmiştir bu zalim yorum. ilk defa küfür duymuş çocuk masumiyeti pozlarına gerek yok, biz buyuz. kötüyüz.
    bunu analarımız en az bir kez söylemiştir komşuyla dedikodu yaparken. bu insanlar başkası değil, biziz. aynaya baksak göreceğimiz bu.
    rakel dink o sözü ettiğinden beri hayata bakışım değişti. evet o güne kadar aklımda öyle bir kavram yoktu, eksikti. "bir bebekten katil yaratmak..."
    masum bir bebeğin katile dönüşme süreci illa ki öyle karanlık kuytularda olmuyor. evde, işte, komşu ziyaretinde, okulda, askerde yani her yerde, sürekli kötülükle karşılaşıyoruz. ruhumuzu öldüren bu zehir tek dozda verilse öldürebilir ama yıllar içinde minik dozlarla zerk ediliyor. bir gün, sıradan bir gün, tecavüze uğrayan komşunun güzel kızı için bu sözü sarf ediyoruz; "kızına sahip çıksaydı!"

    isa mesih boşuna dememiş; ilk taşı hiç günah işlemeyen atsın!
hesabın var mı? giriş yap