• "başka birinin başına geldiği sürece her şey komiktir." *
  • guldurulerde oynayan oyuncu.
  • "komiklik, bağnazlığı önler." umberto eco, 2008.
  • bazen de insanlarin davranislarina anlam verilemedigi, dusunup dusunup de nedeninin bulunumadigi, biraz daha dusunulurse dusunen kisinin aklini kotu yonlere sevk edebilecegi durumlarda, yuzde buruk bir gulumseme ile yapilan yorum...komik....
  • trajik olan sonlu bir bedende yüce olanın, sonsuzun, insani olmayanın tecessümüyse eğer, komik olan da sonsuzun ya da yücenin sonlu bir bedende ete kemiğe bürünmesi, bu sayede sonlu-sonsuz yarığının eylemler yoluyla görünür hale gelmesi, bedenin yüceyle olan ilişkileri olarak bahsedebileceğimiz ben-idealinin maskesinin düşmesidir. güzel kadınların komik olamayacağından bahsedilir çünkü bilindiği üzere güzellik yüce kategorisine aittir..kusursuz güzellik komiğin üzerini örter. isa'yla dalga geçen pek çok filmin yapılabilmesini sağlayan şey de onun tanrı'nın oğlu olarak yücenin yeryüzündeki maddi taşıyıcısı rolünü üstlenmesi ve gündelik hayatın aksak ritminin bu maddileşmiş tanrı idesini bile sekteye uğratabilmesindendir. aynı nedenden dolayı muhammed ile ilgili bir karikatür bile komik olmamakla kalmayıp, sınırsız şiddete yol açabilir çünkü o temsil dışıdır, ilahi olanla dünyevi olan arasındaki mesafe kapanmadığı için komik bir yorumlama tarzı ilahi olana sagısızlık olarak addedilir.
  • henri bergson, ''le rire'' (le rire essai sur: la signification du comique) denemesinde, théophile gautier'in aşırı komiği ''saçmanın mantığı" olarak nitelediğini belirtir ve komikteki saçmalığın rüyadakilerle aynı nitelikte görülmesi gerektiğini söyler..

    komik olanın, saçmanın mantığı üzerine kurulu olduğu kuramını aziz nesin ise şu şekilde izah etmektedir;
    --
    hiç kuşkusuz gülünç olan, başkalarına da gülünç görünen ama gülünç olduğunu kendisi bilmeyen kişinin de kendine özgü bir mantığı vardır. bir güldürü kahramanının özellikle komiklik yapmaması, rolünü komik olduğundan habersiz olarak oynamasının gerektiği üzerine müfettiş'in yazarı nikolay vasilyeviç gogol'ün, bu oyununun nasıl oynanacağını anlatan önemli bir yazısı vardır. gogol, bu yazısında komik olanın gülünçlüğünden habersiz, kendine özgü bir mantığı olduğunu açıklar. gülmeceye konu olan kahramanların mantığı, kendilerince hiç de saçma olmayan, ama gerçekte topluma göre saçma olan bir mantıktır. her gülünç şeyin hiç olmazsa bir yönden karşıtlığı vardır ve bizi güldüren şey görünür bir şekilde ortaya konmuş bir saçmadan başka bir şey değildir. bir başka görüşe göreyse komik olan, saçmanın önce benimsenmişken sonradan düzeltilen biçimidir. ya da bir yönden saçma olup öteki yönden mantıklı olarak açıklanabilen herşey komiktir.

    don kişot'un yeldeğirmenini dev görmesi saçmadır. ama bu saçmanın don kişot'a göre bir mantığı vardır. sonra da, bu saçmanın mantığıyla dev diye yeldeğirmenine saldırması, saçmadan doğan bir gülmecedir. buradaki saçma, doğrulara (gerçekliklere, hakikatlere) aldırmamak, onları kendi isteğince yorumlayarak değiştirmek demektir. yel değirmeni, görünen bir doğrudur. don kişot'un isteğiyse bir dev görmektir. yel değirmeni doğrusunu kendi isteğine göre dev olarak yorumlaması, o'nun mantığı, yani saçmanın mantığıdır.
  • '' komik, yaşamın her aşamasında vardır; çünkü nerde yaşam varsa orda karşıtlık vardır ve nerde karşıtlık varsa orda komik vardır.'' *
  • bir sosyal fenomenin, toplumun ilerici güçlerinin estetik idealine ve bir sitüasyonun objektif gelişimine ilişkin insansal aksiyon yada davranışın, adetlerin tarihen şartlanmış münasebetsizliğini ifade eden bir estetiksel kavram.
  • çok rezil bir sözcük. komik olan bir şeye "komik" kelimesi sarfedilince o şey komik değil de böyle rezil; veya rezil bir şekilde komikmiş gibi bir his oluyor. yerine kullanılabilecek daha oturaklı bir kelime olsa keşke (gülünç hiç olmuyor ama).
  • insanlara dolaylı yoldan bir şeyler anlatmaya çalıştığınızda olmaya çalıştığınız şey olarak dolaysız insanlarca açıklanan şey. bir mevzuyu çarpanlarına ayırıp önlerine götürünce espri yapmış oluyosunuz, onlar da beğenmiyorlar...

    o kadar açık olsa her şey, dedem de anlar... o anlamayanlar, komik olmak için yazdığınızı sanar gülünç olurlar... kendilerine birer adet tali anlamlar detektörü hediye etmek ister gönül... bazan da istemez, kendilerinden tiksinir...

    bir de sayın okur, vaktiyle şatıroğlunun dediğini demek isterim size. koyun kurd ile gezerdi fikir başka başka olmasa. sen onu diyene de kör dersin ya... neyse...
hesabın var mı? giriş yap