• fetisistleri vardir bu romanlarin, bikmazlar o koy romantizminden ve saf, yigit koylu tiplemelerinden. en tipiklerinden (ve bugun donup baktigimda en komiklerinden) biri fakir baykurt'un * amerikan sargisi (veya bezi ya da salliyorum galiba) adli romanidir.

    bulent ecevit ne yapiyor diye merak ederseniz, iste bence su gunlerde bolca bu romanlari okuyup kendini avutuyor.
  • insanligin uzay cagini tam anlami ile yasamasina az bir sure kala, turkiye'nin iyi kotu kentlesip, sanayilestigi ve hatta kendi capinda bilgi teknolojileri alaninda ilerlemeye calistigi 21. yuzyilda hala bazilarimiz bu romanlari okuyup edebi degerinden ote deger verip, bunlara anlam yukluyor.

    bir de meshurdur, liseli genclerin bazilari ve hatta universiteliler bunlari okuyup hayaller kurarlar. tabi koylu milletin efendisidir vecizsi de gercek anlamindan farkli anlamlar yukleniyor bu durumda, efendilerimiz sehre indi de holdinglesti bile bazilari ama hala saf, temiz koy ve koylu imgelerine inaniyor.

    yolunuz acik olsun
  • harf oyunlu cin entryler babında niye koyuyorum romanı be diye tepki vererek salaklığımı ortaya koyduğum roman türü.köy ü koy okursam olacağı bu tabi....
  • çeşitli özel ve genel nedenlerle aklıma ilk olarak silone'nin fontamara'sını getiren roman türü.
  • koy romani okuyup, duvarina heybe, kilim asip ustune de saz tingirdatmaya calisan yarim porsiyon aydin'a karnimiz da gozumuz de tok.

    bugun asmali konak ve turevleri bas taci ediliyorsa bunun sebebi biraz da turk aydinlarinin kolayciligi ve tembelligindendir. asmali konak fenomenini delik desik edecek, onun yansittigi, empoze ettigi yasam biciminin zavalligini ortaya serceek ve ustune kahvesini icip keyifle seyrine bakacak aydinlarimiz nerede? uc kurusluk sosyolojik tahlillere, nur cintay hanimin kocasindan kaptigi bir kac sozle kalkistigi tahliller ile nereye gidilir?

    koy romani'nin edebi degeri yadsinamaz, o ayri bir inceleme konusudr. bizim (ve hatta benim) derdimiz turk aydinin eskiya, mazlum koylu hayranligi, gaddar aga dusmanligindan ote gidemeyip dogru durust bir koy yasami tahlili cikartamamis olmasi.

    koy dedigimiz olgu ilerlemenin sancagi addeliyor bazi cevreler tarafindan, bizim dusmanligimiz bunlara. yoksa kimsenin nefreti falan yok, teessuf ederim.

    cardakta bir ayran, koy insaninin misafirperverligi, sumugunu ceke ceke kosusturan cocuklar yabancisi ve dusmani oldugumuz seyler degil. ama dusmanligim o insanlari ilerletecez derken yerinde saymasini saglayacak koykent tarzi fikirlere inananlar ve hatta uygulayanlar.
  • derik, mazidagi, nusaybin, kiziltepe, lice, ergani, cinar, siverek ve bilemedigim pek cok yerin koylerini en az bir kere gormekle kavranabilecek, a$iret neymi$, aga neymi$, tabanca cekilince neden patlamadan yerine geri konulmazmi$ gibi bir takim temel sorularin cevaplarinin da boylece idrak edilebilecegi bir realite.
  • köyden gelen cogu sey gibi sıkıcıdır.

    (bkz: kent romani)
  • hormonsuz, tumuyle dogal yontemlerle uretilmis romandir... keskin aromasi bu tada alisik olmayan damaklari rahatsiz etse de, lezzeti yerindedir...
  • (bkz: kemal tahir)
hesabın var mı? giriş yap