• çalışma prensibini çok çok basitçe şöyle ifade edebiliriz,bir kantin sırası düşünün ve bu sırada 8 kişi olduğunu hayal edelim. kuantum işlemcili bilgisayar a kantincisi olsun şuan kullandığımız bilgisayarlarda b kantincisi olsun.b kantincisi kimin sırası geldiyse ona yemeğini verecektir. a kantincisi ise sıradaki bu kişilere sıra gözetmeksizin aynı anda sırada kaç kişi varsa ne istiyorlarsa verecektir b kantincisinde ki gibi bekleme sırası oluşmayacaktır.sırada 8 kişi var demiştik bu durum için 8 kat hızlı olduğu sonucuna varabiliriz bu durum özelinde. basitçe hiç fikir sahibi olmayan birine böyle açıklanabilir.neden devlet ve çeşitli şirketlerin bu teknoloji için çıldırdığı anlaşılabilir.

    edit:hız demişim burda temel olarak ele aldıgımız sey işlemci gücü tam olarak hız gibi değil
  • ibmin kuantum bilgisayari ile ilgili bir baska haber...

    https://www.sciencealert.com/…ailable-to-businesses
  • ıbm tarafından bulut sistemi şeklinde kullanıma açılmış bilgisayardır. üzerinde kuantum algoritması olarak isimlendirilen işlemleri çalıştırabilmektedir. içerisinde barındırdığı kübitlerden fazlası ile yararlanmakta, kübitlerin içerisinde bulunduğu durumlar ile işlem yapmaktadır (bkz: halden anlamak). bu durumları elde etmek ya da değiştirmek için kuantum kapıları ve süperpozisyon; kuantum dolanıklığı gibi kuantum işlemlerini devreye sokmaktadır.

    gerekli bakınızlar:

    (bkz: kuantum algoritması)

    (bkz: dolanıklık)

    (bkz: süperpozisyon)

    (bkz: kübit)

    ve son olarak da ibm linki:

    1, 2, 3, 4, 5
  • bernard marr adlı bir abi 2017 yılında forbes için kuantum bilgisayarların ne olduğunu ve ne yapabileceğini herkesin anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışmış. aşağıda bu makaleyi paylaşıyorum. yalnız ben yine pek bir şey anlamadım. :)

    kuantum bilgisayarı nedir? herkesin anlayabileceği en basit anlatımı

    bugün cebimizdeki akıllı telefonların bundan 50 yıl önceki askeri bilgisayarların (ki komple bir odayı kaplıyorlardı) işlem kapasitesine sahip olduğunu düşünmek gerçekten de büyüleyici. yine de bilgisayar devriminin başlangıcından bu yana teknoloji ve klasik bilgisayarlardaki bu akıl almaz gelişime rağmen günümüz klasik bilgisayarlarının çözemediği problemler hala var. pek çok insan kuantum bilgisayarların bunun cevabı olacağını söylüyor.

    klasik bilgisayarların limitleri

    klasik bir bilgisayar birçok inanılmaz şey yapmamıza yarasa da, gerçekte sadece bir bit dizisi kullanan bir hesap makinesi — 0 ve 1 (on off tuşu gibi düşünün), önceden belirlenmiş bir talimatlar setini izleyerek girdiğimiz verilerin bir anlam oluşturması için iki durumu temsil eden değerler. amaçlanan ise kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarların yerini alması değil, klasik bir bilgisayarın yeteneklerinin çok ötesindeki karmaşık sorunları çözmek için kullanacağımız farklı bir araç olacağı düşünülüyor.

    temel olarak, depolamamız gereken bilginin büyüdüğü büyük bir veri dünyasına girerken, daha fazla birlere, sıfırlara ve bu verileri işleyecek transistörlere ihtiyaç var. çoğunlukla klasik bilgisayarlar tek bir seferde tek bir şeyi yapmakla sınırlıdır, bu yüzden problem ne kadar karmaşık olursa çözümü de o kadar uzun sürer. günümüz bilgisayarlarının sağlayabileceğinden daha fazla güç ve zaman gerektiren bir problem, inatçı problem olarak adlandırılır. bunlar kuantum bilgisayarların çözmesi öngörülen problemlerdir.

    kuantum bilgisayarların gücü

    atomik ve atom altı parçacıkların dünyasına girdiğinizde herşey beklenmedik şekillerde davranmaya başlıyor. öyle ki, bu parçacıklar bir kerede birden fazla durumda/halde bulunabiliyor. kuantum bilgisayarların faydalandığı beceri de bu.

    geleneksel bilgisayarların kullandığı bitlerin yerine, kuantum bilgisayar, kubit olarak bilinen kuantum bitlerini kullanır. aradaki farkı göstermek için, bir küre hayal edin. bir bit, kürenin iki kutbundan birinde olabilir, ancak bir kubit kürenin herhangi bir noktasında olabilir. yani bu, kubitleri kullanan bir bilgisayarın muazzam miktarlarda bilgi depolayabileceği ve bunun için klasik bir bilgisayardan çok daha az enerji harcayacağı anlamına gelir. bilgi işlemde geleneksel fizik yasalarının artık geçerli olmadığı bu kuantum alanına girerek, bugün kullandıklarımızdan çok daha hızlı (bir milyon veya daha da fazla katı) işlemciler yaratabileceğiz. kulağa fantastik geliyor, ancak kuantum bilişimi inanılmaz derecede karmaşık da aynı zamanda.

    klasik yöntemleri kullanarak enerji verimliliği sınırlarına ulaştığımızdan beri bilgisayar endüstrisinde, bilgisayar teknolojisini daha verimli hale getirmenin yollarını bulma baskısı var. semiconductor industry association tarafından yayınlanan rapora göre, 2040 yılına gelindiğinde dünyadaki tüm makinelere güç sağlayabilecek kapasiteye sahip olamayacağız. işte tam da bu yüzden bilgisayar endüstrisi kuantum bilgisayarların ticari ölçekte çalışmasını sağlamak için yarışıyor.

    kuantum bilgisayarlar ile dünyamız nasıl değişecek?

    kuantum bilgisayarların dünyamızı tam olarak nasıl değiştireceğini tahmin etmesi zor çünkü tüm endüstrilerde bunun uygulamaları olacaktır. tamamen yeni bir fizik alanına giriyoruz ve daha önce aklımızın ucundan bile geçmeyen çözümler ve kullanım şekilleri ortaya çıkacaktır. ancak klasik bilgisayarların basit bir bit kullanımı ve 0 veya 1 seçenekleriyle dünyamızda yarattığı devrimi düşündüğünüzde, aynı anda milyonlarca hesaplama yapabilen kubitlerin işleme gücüne sahip olduğumuzda olağanüstü olasılıklar olduğunu hayal edebilirsiniz.

    tahmin edebileceğimiz ise şu: bunun tüm sektörler için ezber bozucu olacağı, kuralları değiştireceği ve iş yapma, yeni ilaç ve malzemeler icat etme, verilerimizi koruma, uzayı keşfetme, hava olaylarını ve iklim değişikliğini tahmin etme yöntemlerimizde büyük bir etkiye sahip olacağı. ibm ve google gibi dünyanın en etkili şirketlerinden bazılarının ve dünyadaki hükümetlerin kuantum bilgisayarı teknolojisine yatırım yapması tesadüf değil. dünyamızı değiştirmesi için kuantum bilgisayarları bekliyorlar çünkü problemleri çözmemizi ve bugün mümkün olmayan yetenekleri deneyimlememizi sağlayacaklar.

    kaynak: bernard marr - forbes, 2017
    https://www.forbes.com/…on-for-anyone/#719fff541d3b
  • henüz var olmayan teknoloji. konuşulanlar teoriden ibaret.

    benim anlamadığım, nasıl oluyor da herkes bunun gerçekleşeceğinden bu kadar emin. üzerinde çalışılıyor olması birkaç sene sonra marketten kuantum bilgisayar alabileceğimiz anlamına gelmiyor. bilim tarihi gerçeğe dönüşmemiş hayallerle dolu.
  • cok can alici bir noktasini anlamadigim hede.

    bilen biri aydinlatirsa super olur, ona kahve ismarlarim.

    simdi abicim datayi qbit ile sakliyoruz, o is tamam. diyelim ki bunu anladik.

    heisenberg uncertainity e gore, sen bu datayi okumaya calistigin anda state degismeyecek mi bu qbit ler? asla okuyamayacaksin? bu cok temel problemi nasil cozuyorlar ? ya da ben cok temel bir seyi kaciriyor olmaliyim.

    eger hissiyatim dogruysa, o halde qbilgisayar ile encrypt edilmis her sey doga yasalari tarafinca korunuyor olmali. kimse senin private key ini okuyamayacak, okursa key degisecek. ( degisince eski key ile sifrelenenler yalan mi olacak )

    lutfen bilen biri yazsin. kahve makinesi ismarlarim.
  • şurada matematiği anlatılmış icattır - https://duzensiz.org/…tematiği-üzerine-a787df82a8ce

    kuantum bilgisayar dediğimiz alet bit yerine kübit kullanır, bu da olası kodlama uzayını genişletir. olasılıksal bitlerle yapılan olasılıksal bilgisayımdan temel farkı da olasılık katsayılarının negatif olabiliyor olması aslında, yani sadece yapıcı değil yıkıcı girişim de yapabiliyor.

    kübit sistemlerini sadece bilgisayım diye düşünmemek gerekiyor elbette, şifreleme için de, sensör verisi kaydetmek için de, fiziksel simülasyon sistemleri için de kübit kullanılacak. bunların hepsine kuantum bilgisayar demek yanlış olur. nasıl işlemciler sadece bilgisayarda değil şu an mutfak robotunda bile varsa kuantum işlemcilerin de kullanım alanı kuantum bilgisayarla sınırlı kalmayacak.
  • saniyede milyarlarca işlem yapabilir. 200 den fazla datacenter ı birleştirdiğini düşünün ve hepsi tek bir vücut gibi hareket ediyor.

    dünyanın en güvenli şifresini koysanız bile 10 saniyeden kısa sürede çözmesi muhtemeldir.
  • ticari olarak kullanılmaya başlandıktan sonra günümüzde standart olarak kabul edilen aes şifreleme algoritmasının ve sha256 hash algoritmasının güvenilirliğini tamamen yok edecek bir teknolojidir.

    biraz komplo teoristi olmak gerekirse, bu teknolojiyi geliştirebilmek için ne olursa olsun devletin desteği gerekli. herhangi bir devlet bu teknolojiyi verimli kullanabildiği anda nato konuşmalarından tutun, istibarat uydularının iletişimine kadar neredeyse her türlü şifrelemeyi kırabilecek. bu noktada performanslı çalışılan bir tanesi üretildikten çok sonra biz normal kullanıcıların hayatına gireceğini düşünüyorum.
  • (bkz: rigetti)
hesabın var mı? giriş yap