• (ara: ekol*)
  • garip bir şekilde baskın oran'ı hatırlatmış ekol. aslında bu, baskın oran değil, beklenmedik şekilde moda olmuş, biraz da "entellektüelce" gelen her şeyde var. beklenmedikliği şurdan: şimdi efendim kotun içine sokulan botlar- tersi miydi yoksa-, yele gibi uzatılan saçlar- ama böyle hiç estetiksiz, kalıp gibi uzatılanlar derken moda kavramı değişti bende.
    konuya gelelim. hatırlayalım seçimleri...herkeste bir baskın oran lafıdır almış yürümüş, bilen de destekliyor bilmeyen de. "ay nazan, baskın a veriosun di mi oyunu, ben pek tanımıyorum ama böyle sanatçılar filan da destekliyolar hem" diye dolaşan insanlar var ortalıkta. önce baskın oran ın kim olduğunu öğren. moda olduğunu gör, oyunu vermeye karar ver. kitabını okusan da olur okumasan da. adamı bir kere olsuın dinlesen de olur dinlemesen de. artık sen de "entellektüelliğin" gereğini yaptın, kutlarım...küçük prens'le de bağlantısı burdan: önce kitabı okuyan birini bul-popüler veya fikirlerine güvenilen yaşlıca biri olması tercih edilir. ardından önce şu : "kesinlikle çocuk kitabı değil!", sonra da "her cümlesinde ayrı bir anlam var" sözlerini ezberle. bundan sonrası basit, aynen bu iki cümleyi tekrarla, karşındakinin hayranlığını kazanmayı um! ha arada kitabı okusan da olur. ama okumasan da en azından kitabın ince olduğunu, anlam yoğunluğunu filan bil,yeterli.

    şunu da belirtiyim: kitabı okudum, hayranıyım. bence de "kesinlikle çocuk kitabı değil", ve bence de her cümlesinde ayrı bir anlam var". ama takıldığım nokta, kitapla ilgili bir çeşit şişirme moda havası esiyor. ve bunun sebebi hiç olmayacak kişilerden aynı yorumları aynı sözlerle duymam. baskın oran ın seçilememesinin sebebi olan bu yüzeyselliğin izleri var.
  • bu ekolün üyeleri hep aynı şekilde gelirler küçük prens okumamış insanlara: "ah, kesinlikle okuman lazım, asla bir çoçuk kitabı değil, hatta bu yaşta okuman daha iyi, çok daha iyi anlarsın." (?)

    siz diretirsiniz senelerce bu insanlara; ancak en sonunda sevgiliniz gelir ve "ah, kesinlikle okuman lazım, asla bir çoçuk kitabı değil, hatta bu yaşta okuman daha iyi, çok daha iyi anlarsın." der ve birkaç gün sonra bir bakarsınız elinde bir paket ve içinden malum le petite prince çıkar ve okumak zorunda kalırsınız. (ha bir de hep bir küçük prens kitabını hediye etme olayı vardır bu insanlarda, illa arkadaşlarına ya da sevgililerine alırlar bu kitabı.)

    henüz ayrılmazsınız sevgilinizden, beklersiniz...

    zamanla bakarsınız, avatarlarının hepsi malum "küçük prens"tir. tam prensimizin kaybolmadan önceki o en can alıcı (!) resim.

    düşünürsünüz, tamam küçük prensi seviyor ama yani o kadar da değil... yani inşallah değil...

    taa ki,

    güzel bir yaz gecesi yatakta uzanırken "acaba dövme yaptırsam mı?" diye bir soru yönelir size... "hehe, olabilir, ne yaptırmak istiyorsun?" dersiniz ve size "küçük prens" diye cevap verir.

    o anda her yerinizi buz keser:

    - nnnee, ne.. yaptırmak istiyorsun?
    - küçük prens
    - nerene yaptıracaksın peki?

    el ile sol göğsün biraz üstü gösterilir.

    aman tanrım!

    hafif yutkunursunuz. artık ayrılmak farz olmuştur... "hehhee... evet evet yaptırsan güzel olabilir." dersiniz ve aynen küçük prens gibi ortalıktan kaybolursunuz.
  • bu ekolün takipçisi insanlar genelde doğu ekspresine binme hayaliyle kyk kredilerini biriktirir ve ağır leyla ile mecnun hayranıdır. genellikle topluma bir faydaları olmadığı gibi insanları rahatsız eden tipler çoğunluktadır.

    otobüs yolculuğu esnasında öndeki koltuğu yatıran, toplu taşımada telefonla yüksek sesle konuşan veya tiyatroda mesaj yazan insanların ellerinin altında 200. defa okudukları kitap olan küçük prensi görmeniz mümkündür.
  • yukarıda yazılan hiçbir özelliğe sahip değilim ama yine de seviyorum. anlayan için gayet güzel bir kitap.

    --- spoiler ---

    örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen ben saat üçte mutlu olmaya başlarım.

    --- spoiler ---
  • eşim hamileyken karnına okuduğum kitaptır. benden kimseye zarar gelmez.
  • dolar yüzünden islerim sakata geldi bir de bu başlığı görünce iyice hüzünlendim.
  • anlayan için güzel kitap diyerek "kötü kitap" denmesinin önüne geçmeye çalışan kişilerin ekolüdür.

    -kötü kitap.
    +yo sen anlamamışsın.
    -yo anladım kötü kitap.
    +alt metin çok farklı aslında bir daha okusan güzel kitap.
    -yo gayet kötü kitap.
    +sen gerizekalısın. kitap çok güzel.

    kendisi ile uzun yıllar önce tanıştım. kürk mantolu madonna gibi vasat. ince olduğu için okuması kolay ve şişireni çok.
hesabın var mı? giriş yap