2 entry daha
  • bu ekolün üyeleri hep aynı şekilde gelirler küçük prens okumamış insanlara: "ah, kesinlikle okuman lazım, asla bir çoçuk kitabı değil, hatta bu yaşta okuman daha iyi, çok daha iyi anlarsın." (?)

    siz diretirsiniz senelerce bu insanlara; ancak en sonunda sevgiliniz gelir ve "ah, kesinlikle okuman lazım, asla bir çoçuk kitabı değil, hatta bu yaşta okuman daha iyi, çok daha iyi anlarsın." der ve birkaç gün sonra bir bakarsınız elinde bir paket ve içinden malum le petite prince çıkar ve okumak zorunda kalırsınız. (ha bir de hep bir küçük prens kitabını hediye etme olayı vardır bu insanlarda, illa arkadaşlarına ya da sevgililerine alırlar bu kitabı.)

    henüz ayrılmazsınız sevgilinizden, beklersiniz...

    zamanla bakarsınız, avatarlarının hepsi malum "küçük prens"tir. tam prensimizin kaybolmadan önceki o en can alıcı (!) resim.

    düşünürsünüz, tamam küçük prensi seviyor ama yani o kadar da değil... yani inşallah değil...

    taa ki,

    güzel bir yaz gecesi yatakta uzanırken "acaba dövme yaptırsam mı?" diye bir soru yönelir size... "hehe, olabilir, ne yaptırmak istiyorsun?" dersiniz ve size "küçük prens" diye cevap verir.

    o anda her yerinizi buz keser:

    - nnnee, ne.. yaptırmak istiyorsun?
    - küçük prens
    - nerene yaptıracaksın peki?

    el ile sol göğsün biraz üstü gösterilir.

    aman tanrım!

    hafif yutkunursunuz. artık ayrılmak farz olmuştur... "hehhee... evet evet yaptırsan güzel olabilir." dersiniz ve aynen küçük prens gibi ortalıktan kaybolursunuz.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap