• ikinci dünya savaşı'nda atom bombası yemekten ilginç bir şekilde kurtulan şehir.

    hedef komitesi tarafından ilk belirlenen şehirler kyoto, hiroşima, yokohama ve kokura'ydı. komite, silahın şok edici etkisinin tüm dünya tarafından görülmesini ve japon halkı üzerinde psikolojik olarak büyük bir etki bırakmasını istiyordu. bu açıdan kyoto, silahın önemini anlayabilecek bir halka sahip, ülkenin entelektüel merkezi konumundaydı. ancak dönemin savaş bakanı henry stimson, itirazlara rağmen kültürel öneminden dolayı kyoto'yu listeden çıkardı. edwin reischauer'e göre stimson, balayını orada geçirdiği için kyoto'yu seviyordu... sonuç olarak belirlenen dört hedef; hiroşima, kokura, niigata ve nagasaki olarak revize edildi.

    kaynak: tarihi değiştiren savaşlar; ali çimen, göknur göğebakan.

    ayrıca konuyla ilgili olarak reischauer'in wikipedia sayfasında da bilgiler var:

    ikinci dünya savaşı süresince abd'nin askeri istihbarat dairesi için japonya uzmanı olarak çalışan reischauer'in, kyoto'ya atılması planlanan atom bombasını engellediği gibi bir hikaye üretilmişti. bu iddiaya robert jungk tarafından şöyle bir açıklama getirildi:

    "atom bombası için oluşturulan listede hiroşima, kokura ve niigata'ya ilaveten japonya'nın mabetler şehri kyoto da vardı. reischauer bu kötü haberi duyduğunda, hızla kendi üstü olan alfred maccormack'in yanına gitti. yaşadığı şok, onun göz yaşlarına boğulmasına neden olmuştu. bunun üzerine, kültürlü ve merhametli bir new york hukukçusu olan maccormack, henry stimson'ı kyoto'yu listeden çıkarmaya ikna etti."

    ancak reischauer, otobiyografisinde yazdıklarıyla bu hikayeyi çürüttü:

    "eğer imkanım olsaydı, büyük ihtimal bunu yapardım. ancak söylenenlerin hiçbiri doğru değil. eğer kyoto'nun listeden çıkarılmasında ve yıkımdan kurtarılmasında övgüyü hak eden birisi varsa o da, dostum otis cary'nin de ispatladığı gibi henry stimson'dır. kendisi yıllar önce balayını orada geçirdiğinden beri kyoto'yu tanıyordu ve kyoto'ya hayrandı."
  • tokyo'nun anagrami..
  • soluk apartmanlardaki içe dönük yaşantıların alegorisi:

    "cırcır böcekleri karanlık daracık kutunun içinde doğuyorlar, şarkılarını söylüyorlar, yumurtluyorlar ve ölüyorlardı. böylece soylarını sürdürüyorlardı. bir neslin bile açık kafeste kısa ömürlü de olsa yaşaması ne kadar iyi olacaktı. ama bütün bir hayatı kutu içinde geçirmek! bütün evrenlerinin bir kutu oluşu!"
    (yasunari kawabata, "kyoto"dan)

    buna tekno-akışkan-art-alan'ı eklediğimizde dijital bölgenin insanları aynı zamanda aseksüel ucubelere dönüştürdüğünü söyleyebiliriz. önceden kimliksiz, yabancılaşmış insanlar demek pek bir modaydı. artık aseksüel sıfatı da buna dahil edilebilir.
  • süper bir skrillex parçası. çok iyi beat, hatun vokal süper. yeni night out favorim.*
    http://youtu.be/86khmc6y1ye
  • skrillex'in mantık dışı bir eseri. mantık dışı amına koyim ya, başka açıklaması yok...
  • iki hafta once epey bir süre üstüne ziyaret ettim, günübirlik.
    söylemek, itiraf etmek durumundayim agzim acik kaldi 1 senedeki degisime

    sehir ari kovani halinde, her yer turist kayniyor ama urkutucu durumda.

    - kinkakuji icinde guvenlik peydah olmus, yollarda duraklama yapilmasin diye durmadan uyarida bulunuyor
    - yasaka jinja'dan kiyomizudera'ya cikan yolda taksiler, otobusler bir sira, yayalar bir baska sira... metrelerce kuyruk olusturmus. igne atsan yere dusmeyecek durumda.
    - tapinaklarda selfie stick ucubesinden dogru durust fotograf cekmek bir yana, hareket etmek bile dert. kafasina gozune geliyor milletin.
    - gion olmus kale arkasinda gol pozisyonu cekmek icin bekleyen foto muhabirleri kiraathanesi. zibilyon tane uzun lensli cakma fotografci maiko ciksa da ceksem yarisinda.
    - kawaramachi, karasuma, shijo taraflarinda restoranlar, hediyelik esyacilar, cinli cigirtkan tutmus, car car gurultu, patirti.

    kisaca o sakin, huzurlu kyoto olmus kapalicarsi.
    nevrim dondu len!
  • sırt çantalı gezginler başta olmak üzere kısa süreliğine ziyaret edeceklere üç beş kelamımın olduğu şehir. her ne kadar japonya türk vatandaşlarından vize istemese de pasaport kontrolünde, uçakta doldurulan evrakları değerlendirirken kalacağınız yer ve telefon numarasını istiyorlar. rezerevasyon yaptırmamış olsanız da bu durumu daha kolay aşmak için bir oteli ve telefon numarasını bir kenara kaydedin. gitmeden önce türkiye’den japon yeni almak mantıklı, daha doğrusu daha karlı. türkiye’den gidecekler için direkt uçuşun olduğu havalimanı osaka. osaka havalimanında %1-2 gibi bir komisyon ödeyerek jpy alabilirsiniz. kyoto da en iyi dolar/yen oranını tokai ticket shop da bulabilirsiniz. osaka’dan trenle 1,5 saatten daha kısa sürede kyoto’ya ulaşılmakta. osaka havalimanında icoca kartı alarak haruka ekspresi ile kyoto ya ulaşmak en ucuz ve hızlı yöntem (sadece turistler için geçerli bir uygulama). icoca kartını kyoto da (kansai bölgesinde) metro ve otobüslerde kullabilirsiniz, dönüşte kart iadesi yaptığınızda kullanmadığınız miktarda parayı geri alıyorsunuz. kyoto’da airbnb fiyatları genel olarak otellerden daha ucuz, bazı ev sahipleri ilaveten bisiklet, wifi gibi güzellikleri de ev fiyatına dahil etmekte. kyoto merkezi oldukça düz bir şehir, hemen her yere bisikletle ulaşım mümkün. benim bisikletle zorlandığım rota, golden pavillon a giderken oldu, çok profesyonal değilseniz golden pavilon’a bisikletle gitmek sıkıntılı, bunun dışında kalan yerlere ulaşımda bisiklet kullanabilirsiniz. şehirde hemen her mekanın, marketin vs önünde bisiklet parkı için alanlar ayrılmış durumda, bunun dışında ücretli bisiklet parkları da var ki ilk bir saat beleş. kyoto malum eski başkent ve şinto, budha tapınaklarının en yoğun bulunduğu şehir. genel olarak şinto tapınakları ücretsiz iken budha tapınaklarını gezmek için ücret ödüyorsunuz (ortalama 400-500 yen). vaktiniz çok kısıtlı ise gezilebilecek en muhteşemi fushima irani. golden pavillon ile karşılaştırmayın bile, hiç düşünmeden önceliğiniz fushima inari olsun. her nerede kalıyorsanız en fazla 500 metre mesafede 7 eleven, lawson, family farm, fresco gibi bir market olacaktır, hepsi 24 saat açık, akşam saatlerinde suşi vb de dahil olmak üzere gıda fiyatlarında %20-30 gibi indirimler oluyor.
    pontocho bölgesinde suşi, kobe bifteği vb yiyebileceğiniz restoranlar bulunmakta. turistik bölgeden uzaklaşında lokallerin yiyip içtiği izayakaları bulmak hiç zor değil. yasaka shrine, gion (geisa area), kamo nehri boyunca mekanlar sayısız.
  • en fazla tapinak, tarihi bina, vs'yi barindiran japonya'nin en buyuk ucuncu sehri.sokaklarinda kimonolu insanlar gorebileceginiz tek sehir.
  • adına gezi rehberi yazmanın gayet zor olduğu kent...

    bölüm 1

    bölüm 2

    bölüm 3
  • -buraya gitmek icin ozel oalrak zaman ve para ayiracaksaniz kesinlikle temmuz-agustos doneminde gitmeyin. hava gezmek icin cok berbat. surekli yagmur yagiyor, asiri nemli ve sicaklik yuksek. mutemadiyen bir hamam ortami var disarida. o kadar yol gelip de havanin elverisizliginden dolayi gezemezseniz uzulursunuz. japonlarin dedigine gore bahar ve sonbaharda seker kaymak gibi olurmus hava o zamanlar gelip gezmek lazimmis. zaten diger entrylerde de bahsi gectigi uzere sehir mekezine yakin bazi tapinaklar disinda asil dogal harikalar gormeye deger guzellikler biraz sehir disinda kaliyor ve guzel havalarda gormek gerekiyor. hele ki bahar da sakura zamani oluyormus daha bir senlikliymis.

    - kyotoya tokyodan dogrudan gelen hizli tren var. hatta o hizli tren hirosimaya kadar devam ediyor. ancak duyduguma gore fiyatlar pahaliymis. gidis donus yaklasik 1000 tl'ye geliyor diye duydum ama ne kadar dogru emin degilim.

    - kyotoya trenle gelince avm kadar buyuk bir tren garina ulasiyorsunuz zaten avm givi yapmislar tren garini. ilk basta anormal buyuk ve karmasik gelmisti ama bir kac kere kaybolunca sahsen ne nerede hemencecik ogrendim.

    - tren gariniin icinde turist bilgilendirme merkezi var baya buyuk. kyoto hakkinda hic arastirma yapmadan geldiyseniz bile tonlarca ingilizce brosur dergi yayin var bedava temin edebilirsiniz. ustelik ingilizce bilen ve yardim etmeye hazir gorevliler de var.

    - turizm bilgilendirme merkezine yakin asma katta bir tane masaj salonuna gittik japon arkadasimla. body retreatment adi. meger bu masaj subeleri butun japonya da varmis ama kyotodaki daha bir meshurmus masaji daha bir iyiymis. sadece kadin calisanlar vardi ve masaj icin ayri odaya aliyorlardi. masaji yaopanlar genelde en fazla 20 yasindaki kyotolu genc kizlar. ama guzel masaj yapiyorlardi teknikleri iyiydi. gitmeden once japon arkadasim ikimiz icin randevu aldi yoksa cok kalabalik olur yer bulamayiz dedi. masaj sonrasinda kizlar zencefil cayi ikram etti. mekanda geleneksel japon muzikleri caliyor falan, tren garinin kalabaligindan uzaklasik 45 dakika kaslari gevsetmek icin cok ideal bir yer. yalniz erkekleri aliyorlar mi emin degilim. dedigim gibi tum calisanlar disi birey ve ben hic erkek gormedim.

    - masaj salonunun karisinda cok meshur bir yesil cay dukkani var. yesil cay haricinde yesil caydan yapilan tatli ve urunler de satiliyor ayni zamanda pastane gibi. millet sira oluyordu oraya girmek icin. yer bulamayacagimizi anlayinca japon arkadasim yine ayni istasyonda bir kilik kiyafet magazasinin en ust katinda baska bir yesil cayciya goturdu beni. orada matcha li dondurma yedim gercekten cok guzeldi. ama dondurma en basit tatli. yesil caydan abudik gubidik envai cesit tatli, parfe kup yapmislar ama onlari yiyesim gelmedi cunku icinde garip joleler ve serbetli fasulye vardi:/

    - istasyonu anlatmaya devam ediyorum.. istasyon nasil bir mimarisi varsa ucuna dogu gittikce yuryen merdivenlerle 9 kat cikiliyor ve bir terasa erisiliyo. sehri genel olarak gozlemlemek icin cok ideal.ama ben temmuz sicaginda ogle vakti gittigim icin tepemdeki gunesten bayilacak gibi oldum.

    - istasyonun icinde envai cesit yemek yeri var. ayrica istasyona yakin bir yer alti carsisi var sadece yemekyerlerinin oldugu. orada da geleneksel japon lokantalari var ve aparatif yemek satan yerler de var. yer alti carsinina yakin hediyelik esya satan bir pasaj var. pasajin ust katinda 100 yen shop var ivir zivir icin hediye aliancaksa uygun fiyatta bulunabilir.

    - yine istasyona yakin devasa bir avm var hemen hemen her markanin oldugu. sahsen oralara kadar gitmisken yapmak istedigim en son sey avm gezmekti o yuzden pek bulunmadim.

    - malesef kyotoda bulundugum sure icinde is yogunlugu sebebi ile asil gezmeye deger guzel yerlere gidemedim..sadece lokal bir tur sirketinin yarim gunluk tapinak turuna katildim o da saganak yagmur altinda..

    - kyotoda istasyona yakin orta sinif otellerde kaldim. fazla luks degil ama cok asiri temizdi..zaten japonyadaki otellerin hepsi anormal temiz..
hesabın var mı? giriş yap