• maalesef biz bu sıfat tamlamasını kuran bey gibi vahiy alamadık. konserden çıktıktan sonra babam küçükçekmece'den geliyordu. trafik var patlama olmuş diyince telefonda öyle haberimiz oldu. bu adamlar bir de demokrasiden bahsetmiyorlar mı...

    en içten duygularımla (bkz: bi çay koy)
  • afrikadaki aclar kivranirken dolmalari lop lop goturmuslugu olan bir firsatcinin hezeyani laflardir bunlar.

    iki tarafin da birbirinden nefret etmesinden cikari olan insanlarin laflaridir bunlar ayrica.
  • dışarı bilgi sızdırmış benimde üyesi olduğum topluluktur. hani aramızda kalacaktı kim görüştü ali bulaçla. james söylemedimi size "burada olan burada kalacak" diye? sahnedeki ekranlardan ntv yayını yapılırken bizde hepberaber kendimizden geçmiş bir şekilde one'ı söyledik daha bir canımız kan çekti, izledikce kedi kestik, civciv çiğnedik diye ballandıra ballandıra anlatırsanız böyle olur. inanmayın bunlara, gelir böyleleri abi ben gelemedim konsere işim vardı, şuydu buydu der, sen sanırsın samimi anlatayım da gelmiş kadar olsun dersin. al işte ne oldu reklam olduk...

    böyle bir iki tanesi daha yazar, birde bakmışsın bir daha ki konserde stadın etrafını sarıp bizim laik ateist agnostik aczmendi musveddeleri topluluğunu yakmaya çalışan gözü dönmüş yaratıklar oluşturmuşlar. neyse birden yüklenmenize gerek yok bir sonra ki konsere kadar çok vakit var, yavaş yavaş işlersiniz, fazla dikkat çekmeden. ha biz metalica'yı beklemeyiz siyah giysinler yeter derseniz o başka. ama hep kullanın bunu ha, iyi yakalamışsınız.
  • metallica konserinden çıkar çıkmaz, daha stadın önünde güngören patlamalarının haberini aldım. eve geldim, haberleri okuyorum büyük bir dehşet içinde. metallica nın verdiği tüm keyif kursağımda donmuş kalmış. yazasım var, ekşi sözlüğe yazıcam, metallica başlığının altında. diycem ki; "o sırada binlerce insan belki hayatları boyunca hatırlayacakları, inanılmaz keyifli dakikalar yaşarken bir yerde diğerlerinin bu kadar acıya boğulması adil midir, hayat mıdır?. birileri benimle aynı şehirde ömründe görmediği bir dehşeti yaşarken acaba ben ne yapıyordum? gülüyor muydum? bağıra bağıra şarkı mı söylüyordum..."

    konserin keyfini piç etmemek için yazmadım. çünkü biliyorum benimle birlikte binlerce kişi aynı şeyi düşündü belki. benim suçum değil, ben o anda bilemezdim bile yaşananları. ama insanlık işte, insanın yüreği sıkışıyor.

    bu korkunç olayı, trajediyi alıp da suçsuzların da, kurbanların da duygularını böylesine iki yüzlüce bir yalanla politikaya alet edebilmek için, inanılmaz aşağılık bir yaratık olmak gerekiyor herhalde...
  • (bkz: pokeimam)
  • boşuna bağırmadı,bağırmıyor çetin altan 50 yıldır hala;
    hamaset,gerçeği saptırma bu ülkede sıradan,doğal bir dürtü halini aldı,insanların kanına işledi,nice canlar aldı diye..
    zihniyete,çarpıtmaya bakın ki yine aynı şey,
    ve daha da kötüsü utanmadan bundan pay çıkarmaya çalışan zifiri karanlık katran bir körlük..
    devam edin ,uyutun ,kandırın bakalım şakşakçılarınızı..aferim..
  • ortalama bir dinci beyanı. kendini kaptırmış ve fırsattan istifade içindekileri dökmüş adam işte. diğer simetrileri ve bu muhteremi örnek alanlar bu tür lafları yüzünüze karşı etmiyor diye öyle düşünmüyor değiller. işte bu lafın sahibi görece en eğitimlilerinden. hem sosyolog hem ilahiyatçı. çok iyi demokrasi edebiyatı da yapar. kriz anlarında şartların müsait olduğunu düşünüp fırsattan istifade içindeki ayrımcılığı, nefreti, düşmanlığı dökmeyi de iyi biliyor işte. demokrat olmayalım demiyorum. demokrasi esastır. ancak bu adamların ve türevlerinin demokrasi edebiyatlarına kanmayalım. bunlar işlerine yaradığı müddetçe ve fırsatını buldukları ana kadar demokrat. öyle anlamını tam olarak bilmeden, içselleştirmeden, kavramadan samimiyetsiz demokrasi diskurları çekmek de bir yere kadar. böyle patlıyor işte. ali bulaç münferit değil. kriz anında zihniyetini ele veren bir örnek sadece.

    (bkz: modern kadının ucuz ve kolay ulaşılabilir olması)
  • yaratici zaman gazetesi tanımlamalarından biri.
    aynı yoldan giden yenişafak da benzerini yapmıştı zaten.
    (bkz: eksi sozluk paganografik copluk ve sanal siddet)

    e hani anlayabilmek, anlaşabilmek, birbirimizi anlamak falan gibi böyle ılımlı reklam cümleleri yapıp da "biz farklı değerleri de kucaklıyoruz, daha konuşurken lafımız ile biz siz ayrımı yapıyoruz ama herkesi kucaklıyoruz, şeriatçı değiliz" ayağına yatıyordunuz?

    çıkıyor gerçek rengin meydana namaz gazetesi.
hesabın var mı? giriş yap