• afrikadaki aclar kivranirken dolmalari lop lop goturmuslugu olan bir firsatcinin hezeyani laflardir bunlar.

    iki tarafin da birbirinden nefret etmesinden cikari olan insanlarin laflaridir bunlar ayrica.
  • metallica konserinden çıkar çıkmaz, daha stadın önünde güngören patlamalarının haberini aldım. eve geldim, haberleri okuyorum büyük bir dehşet içinde. metallica nın verdiği tüm keyif kursağımda donmuş kalmış. yazasım var, ekşi sözlüğe yazıcam, metallica başlığının altında. diycem ki; "o sırada binlerce insan belki hayatları boyunca hatırlayacakları, inanılmaz keyifli dakikalar yaşarken bir yerde diğerlerinin bu kadar acıya boğulması adil midir, hayat mıdır?. birileri benimle aynı şehirde ömründe görmediği bir dehşeti yaşarken acaba ben ne yapıyordum? gülüyor muydum? bağıra bağıra şarkı mı söylüyordum..."

    konserin keyfini piç etmemek için yazmadım. çünkü biliyorum benimle birlikte binlerce kişi aynı şeyi düşündü belki. benim suçum değil, ben o anda bilemezdim bile yaşananları. ama insanlık işte, insanın yüreği sıkışıyor.

    bu korkunç olayı, trajediyi alıp da suçsuzların da, kurbanların da duygularını böylesine iki yüzlüce bir yalanla politikaya alet edebilmek için, inanılmaz aşağılık bir yaratık olmak gerekiyor herhalde...
  • maalesef biz bu sıfat tamlamasını kuran bey gibi vahiy alamadık. konserden çıktıktan sonra babam küçükçekmece'den geliyordu. trafik var patlama olmuş diyince telefonda öyle haberimiz oldu. bu adamlar bir de demokrasiden bahsetmiyorlar mı...

    en içten duygularımla (bkz: bi çay koy)
  • alternatif yiğit özgür karikatürüdür.

    -metallica konserine gittim ben haftasonu, çok eğlendik
    -seni laik ateist agnostik aczimendi müsveddesi!
    -iyi misiniz siz? konser sadece alt tarafı.
    -seni komünüst, faşist, dinci, satanist özentisi!
    -müzik bu yaw
    -seni rasyonelist, deist, anarşist, pragmatist, sosyal demokrat!
    -delisiniz galiba
    -it bok.
  • içinde geçtiği yazının altına, üşenmeyip zaman online üyesi olarak, şu yorumu saat 9:30 civarında yazdığım ifadedir:

    bahsedilen yaygın duyarsızlık konusunda hemfikirim, ama... konser sırasında dışarıda olanları bilmeyen, patlamayı ancak konser sonrasında duyan insanlara böylesine saldırmak adil midir bilemiyorum. daha önemlisi hakaretamiz bir ifade olduğu anlaşılan "laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddeleri" cümlesi. artık laik ve ateist sözcüklerini küfür ya da hakaret olarak kullanbildiğimiz bir çağa mı geldik? demokrasi ve başkalarının farklılıklarına saygı adına büyük bir adım doğrusu (!)

    zaman yetkilileri okur yorumlarının yayınlanmasını şu şartlara bağlamışlar:

    yorumların 500 karakteri aşmaması, imla kurallarına uygun ve sadece küçük harfle yazılması gerekmektedir.

    ancak yorum editörünün onay verdiği yorumlar yayınlanır.

    gönderilen mesajın her türlü sorumluluğu yazan kişiye aittir.

    türk ceza kanunu'nun suç saydığı fiilleri öven ve ahlak kurallarına aykırı mesajlar yayınlanmaz..

    sanırım yazdığım yorum bu kriterlere uygun, olsa olsa editör onayına takılabilir. saat 11:30 civarında benzer saatlerde yazılmış yorumlar yayınlanırken benimki çıkmayınca zaman yetkililerine şöyle bir mesaj yolladım:

    "bugün yayınlamış olduğunuz "http://www.zaman.com.tr/…9&title=sozun-bittigi-yer#" linkli yazıya şu şekilde bir yorum yazdım

    "bahsedilen yaygın duyarsızlık konusunda hemfikirim, ama... konser sırasında dışarıda olanları bilmeyen, patlamayı ancak konser sonrasında duyan insanlara böylesine saldırmak adil midir bilemiyorum. daha önemlisi hakaretamiz bir ifade olduğu anlaşılan "laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddeleri" cümlesi. artık laik ve ateist sözcüklerini küfür ya da hakaret olarak kullanbildiğimiz bir çağa mı geldik? demokrasi ve başkalarının farklılıklarına saygı adına büyük bir adım doğrusu (!)

    hemen hemen aynı saatlerde postalanmış olan yorumlar yayınlanırken benimkinin yayınlanmamış olmasından editör tarafından onaylanmamış olduğu fikrine kapıldım. şayet uygun ise en kısa zamanda yayınlanmasını, uygun değil ise ne gerekçeyle uygunsuz görüldüğünün tarafıma bildirilmesini rica ederim"

    bakalım sonuç ne olacak. zaman gazetesinin eleştiriye ne kadar açık, okur görüşlerine ne kadar saygılı olduğuna dair küçük bir delil teşkil edecektir bu sanırım. gazete editörlerinin çocuklarının kabahitini saklamaya çalışan ebeveyn zihniyetiyle mi, "özgür basın, ifade özgürlüğü" şiarıyla mı hareket ettiğini deneyip görmek gerek.

    edit: efendim, saat oldu 15:43 hala ne siteye kondu benim yorum ne de bir cevap verildi neden konulmadığına dair. lakin onu yayınlanmaya uygun bulmadığını tahmin ettiğim editörler bakın bunu bulmuşlar, bu da enteresan:

    civciv ezenler,boğayı şişleyenler
    şeytana öküze tapanlar kimseyi ilgilendirmezde nedense başörtülüler herkesi ilgilendirir.hadi anlaşalım sizin dininiz size bizim ki bize.ama kıvırmak yok,yok baskı altına alınıyoruz yok.herkes kendi inancını yaşasın.hiçbir işe yaramaz metalikler.

    (enes aksoy - 30 temmuz 2008, çarşamba 15:31)

    "hiçbir işe yaramaz metalikler" gibi millete ana avrat sövmenin serbest olduğu forumlar dışında görülmesi zor bir ifadeyi sayfalarına taşıyan editoryal sistem gerçekten iyi işliyor olsa gerek.

    belki ilk sefer sistemde bir hata olmuştur diyerek 15:48'de yorumu tekrar yolladım. bakalım ne olacak.

    ben onların yerinde olsam yarın bir özür yazısıyla beraber siteye koyuverirdim yorumu ama bugün değil, yarın. en nihayetinde bu bir köşe yazısı ve bugünden sonra okunma oranı giderek düşecek; bugün 1000 ise bu sayısı yarın 100, 3 gün sonra 1 olacak. dolayısıyla tartışma sıcakken muhalifleri uzak tutup (gerçi haklarını yemeyeyim, muhalif bir kaç yoruma yer vermişler), tartışma soğuyunca ortamı onlara açıp hem kabahatinin teşhirinden kaçmak, hem eleştiriye açık modern demokratı oynamak da mümkün.

    edit 2: yorumu ilk postalayışımın üzerinden yaklaşık 24, ikinci yollayışıkın üzerinden 17 saat geçti. yayınlanan toplam yorum sayısı 37, benimki aralarında yok, zahmet edip bir açıklama da yollamadılar. bırakınız demokrat olmayı, demokratı oynamayı da beceremediler yani. olsun, bu da bir erdemdir, ne denmiş "ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol".

    edit 3: bugün 12 ağustos 2008. benim yorum yayınlanmadı, bir açıklama gönderme zahmetinde de bulunmadı muhteremler. hikayemizin sonu budur.
  • one'ın taa 1988'de "bedenleri parçalanan masum insanların feryatları" hakkında yazıldığını bilmeyen bir insanın hezeyanı.
  • patlamadan yaklaşık üç saat önce stadyumdaki 40000 kişinin hep bir ağızdan:

    korkma ondan bundan
    ne ölümden ne hayattan
    bu dünyada gördüklerinin
    hepsi bir hepsi haktan

    ve

    şeytan bunun neresinde

    diye bağırdığından bihaber bir insanın sayıklamaları...

    (bkz: pentagram)
    (bkz: bir)
  • patlama haberini öğrendiğimde metallica yeni çıkmıştı. ikinci şarkının sonlarını çalıyordu. arkadaştan duyunca ohaa dedim. bi süre duraksadım düşündüm. sonra telefona baktım annem aramıştı. gürültü yüzünden şarkı arasını bekleyip onunla konuştum. daha sonra kardeşim aradı. yine gürültüden açamadım, mesaj attım. sonra bir süre sahneyi izlemeye devam ettim. o ana kadar zaten kafa sallamıyor, çevredeki gençleri izliyordum. ara ara arkadaşlara gelen mesajlardan gelişmeleri takip ettik. ölü sayısının çok artmasından endişe ettik. tabii içimizden. tersi samimiyetsizlik oluyordu zira.

    allah biliyor ki, hoşgörü gazetesinin, öfkesini zaptedemeyip sağa sola giydiren yazarının koca bir paragrafta bahsettiği gibi bir hayvanlık halinde değildim. şu sözlükte fişlenip 'yeşil' diye listelere girmiş insanım. ne ben ne de satanist olmasa da inançsız arkadaşlarım sandığın gibi sevinmedi hayatını kaybeden insanlara ali bey. "semalarından arşa yükselen çığlıklarıyla, bedenleri parçalanan masum insanların feryatlarını bastırmaya çalıştıklarını" da herhalde birilerinden ödünç alınmış niyet okuma gözlükleriyle gördünüz. ikimizin de mensup olduğunu düşündüğüm dinde insanlara su-i zan değil hüsn-ü zan ile muamele etmekle emrolunmuşuz diye bilirim. günahımı aldınız ali bey. kuvvetle muhtemel birkaç on bin insanın da günahını aldınız. bunun vebalini bir düşünün derim. biliyorum çünkü aynı insanlar, metallica çıkmadan iki saat önce de "bu dünyada gördüklerinin/hepsi bir hepsi haktan", "telli sazdır bunun adı/şeytan bunun neresinde" diye bağırmıştı başka bir grubun şarkılarına eşlik ederek.
  • çapsızlığın, demokrasi kültüründen nasiplenmemişliğin, fırsatını buldum bel altından çalışayımcılığın, komik bir taşra kurnazlığının özeti olan söz. ali bulaç denilen adamın zaman zaman yaptığı entellektüel adam pozlarının, tam anlamıyla poz olduğunun kanıtı. ben de fırsatını buldum söylüyorum işte; ali bulaç budur. bu kadardır, bundan ibarettir.

    laik sözcüğünün hakaret olarak kullanılışı, laikle kastettiği kesime değil laikliğe hakarettir. laiklik sadece metallica konserine gidene değil, inançlarını özgürce yaşamak isteyene de gereklidir çünkü.
    ateist ya da agnostik kavramlarını hakaret olarak kullanması, türbanla talep ettikleri inanç özgürlüğüne ters düşer. başörtüsü yasağına karşı olan bencileyin adamların ateist ya da agnostik olabileceği gerçeğini bile gözleri görmeyecek kadar gözü dönmüştür bu kişinin.

    son olarak diyeceğim şudur ki, bu yazıdaki küstahlık, islamcı kesimdeki tahammülsüzlüğün boyutlarının nerelere varabileceğinin göstergesi gibidir. bugüne kadar yaptıkları takiyenin tercümesidir bu yazı.

    asıl sana yazıklar olsun ali bulaç. asıl senin gibi entellektüel pozu yapıp birazcık güçlenince kendini dışa vuran utanmazlara yazıklar olsun. şeriatçı, yobaz, geri kafalı, gözü dönmüşlere yazıklar olsun. temsil ettiğin, sözcülüğünü yaptığın, bu yazın nedeniyle seni destekleyecek kesime yazıklar olsun.
  • ali bulac'in; anayasanin devletin degi$tirilemez niteligi olan laikligi tanimlayan 2nci maddesine, ki$ilerin dini ve felsefi inanclari konusunda serbest olduklari ve bu niteliklerinden dolayi kinanamayacagini tanimlayan 15 inci ve 24 uncu maddelerine aykiri olarak kaleme aldigi sacmalik.
hesabın var mı? giriş yap