• mektuplardan oluşan bu romanda, valmont'un, ölmeye giderken * yazdiği son mektup yazilmamiştir kitapta, keza filmde de yoktur, onun ne oldugunu düşünmek okuyucuya/izleyiciye birakilmiştir... biz onuncu sinifta bu filmi seyrettiğimizde kompozisyon sorusu o mektubu yazmakti, ayiptir söylemesi ben öyle bir yazmıştım ki kirk puan üzerinden otuzalti alarak, sinavin tamamindan otuzalti alamayan nice insana ayip etmiştim... hatta winnie the pooh hocamiz "sinifa okumak istiyorum izin verirsen" moduna geçmiş, suratimi kizartmiş, siniftaki insanlarin yüzüme garip garip bakmalarina sebep olmuştur... hatta eve gidip anneme verdiğimde "aa ne güzel, hangi kitaptan bu?" tepkisini almıştım... itiraf edeyim, bu olay hayatimin doruk noktasi oldu... selamlar saygilar...
  • milan kundera'nın, yavaşlık'ta "bütün çağların en büyük romanı" olarak saydığı, akabinde şöyle bir özet geçtiği kitaptır:

    "romanın kahramanları hazzı yakalamaktan başka bir şeyle ilgilenmezler. bununla birlikte, onları hazdan çok hazzı elde etmenin kışkırttığını yavaş yavaş anlar okur. onları yönlendiren şeyin haz arzusu değil, zafer tutkusu olduğunu."
  • pierre-amboroise-choderlos de laclos'nun ilk ve tek romanıdır. laclos 1782'de kitabı ilk yayınladığında orduda generaldir ve kitapta o devrin yüksek sosyetesinin aşk-entrika-cinsellik hikayelerini anlattığı için büyük tepki toplamıştır. roman boyunca kişiler, iradeleri,vicdanları ve doymak bilmez cinsel arzuları arasında gider gelirler. 1988 tarihli stephan frears'ın yönettiği ve john malkovich, glenn close, michelle pfeiffer, keanu reeves, uma thurman'dan mükellef bir oyuncu kadrosunu içeren uyarlaması pek bir ünlüdür. gleen close ise marquise de merteuille rolü (ki o ne nefis bir kadındır öyle) ile kötü kadın tiplemesinde çığır açar.
    söz konusu filmde john malkovich'in it's beyond my control diye hönkürerek eşeklik ettiği sahne can alıcıdır.
  • "mösyö de merteuil'in koynuna girdiğimde bakireydim. bana bir şey öğretecek anı güven içinde bekliyordum. çekingen, ürkek bir tavır içinde olmak gerektiğini düşündüm. kimine çok tatlı, kimine çok acı gelen o ilk geceiy ben ancak bir deneyim fırsatı olarak karşıladım. acısına, zevkine, herşeyine iyice dikkat ettim.
    (...) kendisine karşı böyle ince ve kibar davranmam karşılık buldu ve bizim dindar hanıma mektup yazarken masa işlevi gördü bana. ona böyle bir kızın yatağında, daha doğrusu kollarında ve vefasızlık da ederek yazılmış, halimi, yaptıklarımı da olduğu gibi anlatan bir mektup göndermek keyiflendirdi beni doğrusu. emile mektubumu okurken kahkalarla gülüyordu.
    (...) daha ne söyleyeyim size ben? seviyorum, evet, çılgınca seviyorum. bende bu aşkı uyandıran, bu sözü söylememi kaç kez istedi de bir kere bile duymadı ağzımdan. ona bunu bir kez olsun duyurabilmek zevkini tadabilmek için canımı bile verebilirim ama olmaz, söyleyemem, söylemem doğru olmaz! (...) bana karşı direnebilme cesaretini göstereceğini sanan o şahane kadın yenildi sonunda işte sevgili dostum! evet sevgili dostum, benim oldu o artık, tamamen benim oldu. dünden beri bana vermediği bir şey kalmadı artık. (...) kendine geldiğinde artık boyun eğmiş, mutlu fatihine teslim olmuş bir kadındı... (...) tam ve karşılıklı bir esrime oldu bizimkisi. hayatımda ilk kez zevkten sonra da geçmedi sarhoşluğum.
    laclos
    (oglak.com'dan)
  • valmont rolündeki rupert everett i kimin seslendirdiğini merak ettiğim cine5te ilk gördüğüm andan itibaren beni kendine bağlamış fransız mini dizisi.
  • bu kitabın sinemaya uyarlandığı iki yapımı da izledim. yetmedi dizisini de izledim. bu hafta muhsin ertuğrul sahnesi'nde oynanıyor, onu da izleyeceğim nasipse! uzun zamandır kitabını da almak istiyordum, oğlak, kırmızı ve can yayınları'ndan çevirileri olduğunu biliyordum. oğlak ile kırmızı aynı çevirmenden, ismail yerguz. ama kırmızı'nın yazarın hayatına da yer vermesi kronolojik olarak artı kattı, ayrıca oğlak'ın saman kağıdını okumak zor olur diye 5 tl farkla kırmızı'nınkini aldım. bakalım entrikanın e'sinden anlamayan madam de tourvel bünyem biraz olsun akıllanacak mı...
  • kitabın bordo siyah dünya klasikleri basımının (2003, istanbul) arkasındaki "tabulara ilk saldırı" yorumu*, kitaba yönelmemdeki en büyük etkendi benim..

    mükemmel kurgulanan aldatma, baştan çıkarma ve öç alma öyküleri enfes bir şekilde sunulmakta bu kitapta.. şehvetli bir oyunda ahlaksızlıkla içiçe geçmiş, her defasında acıya ve onun hazzına --onun doğurduğu tarifsiz hazlara-- çıkan yollar, öyküler, insanlar buluyorsunuz okudukça. bir sürü kez okuduğum , okumaya doyamadığım hiç de doyamayacağım, her elime aldığımda heyecanladığım şahane bir eserdir bu..

    ayrıca benim bugüne dek rasladığım en muhteşem karakterlerden olan vikont de valmont ve marquise de merteuil karakterlerini yaratmıştır, choderlos de laclos; nefis bir insanmış kendisi..
  • milan kundera 'nın 'yavaşlık' adlı romanında ' bütün çağların en büyük romanı ' diye bahsettiği roman..
    'tehlikeli ilişkiler' mektuplardan oluşan bir romandır. kahramanlarımız yaşadıkları her şeyi birbirlerine -ve dolayısıyla okura- mektuplar aracılığıyla iletir ve itiraf ederler.
    özellikle valmont ve merteuil ikilisinin tek amacı hazzı yakalamak ve bunu birbirlerine böbürlene böbürlene anlatmak olduğu için, romanda, yaşanan hiçbir şey sır olarak kalmaz. kahramanların renkli, beyaz, kirli, solmuş, sökük ne kadar çamaşırı varsa mektuplar aracılığıyla ondan ona yayılır.
  • catherine deneuve nastassja kinski ve rupert everett in oynadığı choderlos de laclosun aynı adlı romanından tv dizisi olarak çekilen yapım. rupert everett "vicomte de valmont" rolünde çıkardığı mükemmel oyunla hayran bırakıyor kendine. müzikler, angelo badalamentiden. ayrıca sinebes dizi kıyağı olarak şifresiz yayınlandı.
hesabın var mı? giriş yap