• ikuru filmimin yarısı değil onda biri etmeyecek bir film.
    filmi izlerken bu film niye çekilmiş diye defalarca soruyorsunuz kendinize.
    notum: 4/10
  • akira kurosawa'nın 1952 yapımı ikiru filminin, senaryosunda ünlü yazar kazuo ishiguro'nun imzası bulunan yeniden çevrimi living (yaşamak), 1950'lerin londra'sında, mizahtan yoksun bir memurun amansız bir teşhis konulduktan sonra hayatı deneyimlemek için işten izin almaya karar vermesinin ardından gelişen olayları anlatıyor.

    vizyon tarihi: 3 mart 2023
    ithalatçı: filmartı
    sinema dağıtım: cgv mars dağıtım
    tür: dram
    yapım yılı: 2022
    süre: 102 dakika
    ülke: birleşik krallık, isveç, japonya

    filmin konusu:

    “ikinci dünya savaşı tarafından harap olan londra'da kıdemli memur olan williams, şehrin bürokrasisini yeniden inşa etmek için mücadele eder.

    ofiste evrak işlerine gömülen, evde ise yalnız olan williams için hayat oldukça boş ve anlamsızdır.

    ancak, sarsıcı bir tıbbi teşhis, onun hayatını gözden geçirmesine neden olur.”

    yönetmen: oliver hermanus
    oyuncular: bill nighy, aimee lou wood, alex sharp, adrian rawlins, oliver chris, michael cochrane, lia williams, hubert burton, anant varman, zoe boyle, jessica flood, jamie wilkes, richard cunningham, john mackay, ffion jolly, celeste dodwell, jonathan keeble, patsy ferran, barney fishwick, eunice roberts, mark james, edward wolstenholme, tom burke, nichola mcauliffe, laurie denman, gleanne purcell-brown, violeta valvarde, michael james, rosie sansom, matilda ziegler, grant gillespie, robin sebastian, david summer, nicky goldie, thomas coombes, mamie barry, doug berry, gianni calchetti, robert william carlisle, kieran chalker, grant crookes, liam edwards, daniel eghan, zachary goldman, ty hurley, huw morgan, dan robins, kat-anne rogers, stuart whelan, holly-jean williamson
    senaryo: kazuo ishiguro, akira kurosawa
    görüntü yönetmeni: jamie ramsay
    kurgu: chris wyatt

    vizyon tarihi: 3 mart 2023

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • akiro kurosawa'nın 1952 yapımı "ikiru" adlı filminden uyarlandığını yeni öğrendiğim sağlam bir yapım.

    1950'lerin londra'sında, mizahtan yoksun son derece ciddi bir memur olan williams karakteri, amansız bir hastalık sonucu hayatı deneyimlemek için kendi çapında bir yolculuğa çıkıyor. film sizi kendi hayatınızın amacına ve hayatta olmanın gerçekte ne anlama geldiğiyle ilgili sorgulamaya zorluyor. sahnelerde inanılmaz bir özen, tertemiz oyunculuklar, şahane müzikler var. filmden sonra işinizi bırakıp gerçekten yaşamaya başlamanız gerektiğini hissediyorsunuz. aktör bill nighy müthiş bir oyunculuk çıkarıyor. williams karakteri özellikle sempatik biri olarak başlamasa bile o soğukluğu yavaş yavaş yerini sıcaklığa bırakıyor ve seyirciyi kazanıyor. sondaki tatlı duygu, ne kadar küçük veya önemsiz görünürse görünsün, hayatının öneminden şüphe duyan herkesi rahatlatacaktır. 8/10
  • müthiş bir dönem filmi. kostüm ve sanat yönetimi gayet muazzam. filmin içerisindeki tiratlar da bir o kadar güzel. konuyu düşününce içine girip kaybolduğumuz bir film olmuş. resimler, müzikler ve tüm yönleriyle 10/10 bir film.
  • akira kurosawa'nın yönettiği 1952 japon filmi ıkiru'dan uyarlanan, kazuo ıshiguro'nun senaryosundan oliver hermanus tarafından yönetilen ve leo tolstoy'un 1886 rus romanı the death of ıvan ılyich'ten esinlenen 2022 ingiliz drama filmi.

    oyunculuk üst düzey.
    görüntü yönetmenliği çok iyi.
    seçilen müzikler ve kostümler dönemin ruhunu taşımış.
    ses tasarımı müthiş.

    herşeyin dört dörtlük olduğu ama yinede zaman zaman sıkıcılıktan kurtulamayan bir anlatım diline sahip living.
    öyle ki türün sıkı takipçileri için bile bazen çok zorlayıcı olabiliyor.

    living dünya prömiyerini 21 ocak 2022'de 2022 sundance film festivali'nde yaptı ve 4 kasım 2022'de lionsgate tarafından birleşik krallık'ta gösterime girdi.

    film olumlu eleştiriler aldı, nighy'nin performansı özellikle beğeni topladı ve 95. akademi ödülleri'nde en iyi erkek oyuncu (nighy) ve en iyi uyarlama senaryo dallarında aday gösterildi.
  • orjinalini izlemediğim için kıyas yapamayacağım. ben çok beğendim. 9/10.

    filmde 50'ler londra'sı çok başarılı bir şekilde yansıtılmış. görüntü yönetmeni müthiş bir iş çıkarmış.

    bunun yanında iyi oyunculuğun illa yırtınmak, bağırmak, abartılı el kol hareketleri yapmakla olmadığını bill nighy bizlere gösteriyor. su gibi duru oyunculuğuyla kendisine hayran bıraktırıyor.

    yan karakterler de çok başarılı. yeni çalışan peter wakeling rolünü oynayan alex sharp ve margaret harris rolündeki dişlek ablamız aimee lou wood da nighy'nin ve/veya yönetmenin etkisiyle yine abartmadan gerektiği kadar oynamışlar.

    --- spoiler ---

    filmde belediye binasındaki bürokrasinin soğuk ve insanı bezdiren yönü, bir an ister istemez türkiye'deki devlet dairelerinde karşılaşılan ortamı insana hatırlatıyor. bir bürokrat olan baş karakterin değişiminin bir çocuk parkının yapımının bürokratik engellerini aşma çabasına verdiği destekle yansıtılması çok orjinal bir fikirdi.

    --- spoiler ---

    son olarak filmin kendisi kadar güzel soundtracki için buyrun:

    the rowan tree (end creditste çalan lisa knapp'in söylediği versiyon)
    the rowan tree (bill nighy'nin filmde söylediği sahne)
  • --- spoiler ---

    adam 6 ay omru kaldigini ogrenince bile bankadaki parasinin yarisini cekiyor. ihtiyatlilik diye buna derim..
    --- spoiler ---
  • ikiru'yu izlediyseniz bu filmi izlemenize gerek yok.

    tabii ecel kapıya dayanınca insan olmayı hatırlayan bir old fart ile post ww2 dönemi insanları bir bağ kurabilir elbet ancak bu zamanın insanına bu "durum" ne ifade ediyor? tartışmalı. yani hashimoto ve kurosawa evrensel bir dil tutturmada mahirler ancak zamansız değiller malesef.
  • yavas temposu olan ancak bill nighy'in essiz, duru oyunculugu ile film boyunca hayranlik duyulacak, ortalarindan sonuna dogru aglamakli olanacak, hayata dokunan noktalarda empati kurulacak, donem ruhunu yansitma becerisi ile gorsellige doyulacak, guzel bir film.
    mr. williams'in cocuksuz hali ile benzer hayati paylasacagimi dusunmem biraz daha etkilenmistir beni. ah film sonundaki buyuk karakterler ile 'the end' yazisi....
  • ikiru ile karşılaştırırsak ona göre daha sıradan bir film olmuş.

    süresi ikiru'ya göre çok daha kısa olduğu için çok hızlı gerçekleşiyor olaylar ve özellikle başlarda içine giremiyorsanız filmin. yapay bir tat bırakıyor damağınızda ama ortalara doğru kendi yolunu buluyor ve size ikiru'dan daha farklı bir deneyim yaşatmayı başarıyor.

    sinematografi, müzikler, oyunculuklar şahane. sadece senaryo ve yönetmenlikte biraz sıkıntılar var. bu da filmin samimiyetini bozuyor. sanat ise samimiyet demek bence, ikiru o yüzden ikiru. bu film ise sıradan bir film olarak tozlu raflarda yerini alacak bu yüzden. ama yine de izleyin derim.
hesabın var mı? giriş yap