• kate beckinsale ve chloe sevigny'nin başrolünde olacağı, whit stillman'ın yöneteceği, jane austen romanı lady susan'dan uyarlanacak olan film. bu 3 isim, the last days of disco filminde önceden çalışmışlardı.

    xavier samuel, stephen fry, emma greenwell, morfydd clark, jemma redgrave, james fleet, tom bennett ve justin edwards filmde rol alacak diğer oyuncular.
  • bitince "niye çekilmiş bu film?" dedirtti. gülümseten, eğlendiren anları yok değil. kate beckinsale de uzun bir aradan sonra iyi bir performans ortaya koymuş. beckinsale'in parmakla sayılacak iyi performanslarından bir tanesi. bu yüzden bir şans tanınabilir filme. aktrisi izlemek giderek daha da sıkıcılaşan öyküye rağmen keyifliydi. victoria döneminde geçen bu film o dönemle ilgili klasik (klişe) bir konu anlatıyor. halen de bu filmin neden çekildiğini anlamış değilim. karakterler sıkıcı, konu sıkıcı, olayların gelişimi klişe ve sıkıcı, leydi susan'ın kapanmayan çenesi yüzünden de yorulmamak zor. bir an kate beckinsale'den başkası konuşmamış gibi geldi bana. hatta chloe sevigny'nin replik sayısı 3-5 tane. özetle vasat bir film. dış çekimlerin azlığı, öykünün hep dört duvar arasında geçmesi de sıkıcılığı artırmış.
  • tanıtımında komedi, romantizm ve dram yazan ama hiçbirini doğru düzgün içermeyen sıkıcı, boş film. üçte ikisini izlemeye tahammül edebildim. sonunda bi numara var mıydı bilmiyorum ama yazık film
  • tam bir zaman kaybı olan film. bir buçuk saat duvarı izlesem bu kadar sıkılmazdım.
    dönem filmlerini çok severim üstelik bir de jane austen uyarlaması olunca büyük bir iştahla başladığım filmin sonunda yapımda ve yayında emeği geçenlere sövüyordum.

    sahneler çok kopuk. televizyondan izlediğim için kestiklerini düşündüm zira gerçekten büyük boşluklar söz konusu ama maalesef kesilmemiş hali buymuş. önemli bir olay oluyor ama siz bunu mevzunun getirdiği sonuç sahnesini izlerken laf arasında duyuyorsunuz. sürekli bir koşturma gibi sahneler. diyaloglar kopuk.

    10 üzerinden 1 veririm o da dönem kıyafetlerin güzelliğine.
  • film tamamen eril ve dişil enerji arasındaki farklar ve bunların baskınlık ve pasiflikleri üzerine 4-5 ayrı karakterde örneklendirilmesini içeriyor. bu gözle izlenirse bir çok mesaj içerdiği görülebilinir.
  • canım jane austen’ın 11-18 yaşlarındayken yazdıklarını (mektup, deneme vb) içeren kitap.

    love and friendship, kuzeni eliza de feuillide’e ithaf ettiği mektup şeklinde yazılmış öykü diyebiliriz. konu ise şöyle; ısabel ve laura yakın arkadaşlar, laura’nın başına gelen talihsizlikler ısabel’in kızı marianne’e ders olsun diye laura başından geçenleri anlatıyor mektuplarda. gerçekten absürt bir hikaye. jane’in bunu ailesini eğlendirmek için yazdığı ve küçükken okuduğu romantik kitaplara karşı yergi niteliğinde bir dili olduğu düşünülüyor.

    türkçe basımını ben ilk kez alakarga yayınları’nda (2014) gördüm. içindeki kısımlar:

    -aşk ve arkadaşlık
    -lesley şatosu
    -ingiltere tarihi
    -mektuplardan oluşan bir derleme
    -şurdan burdan

    austen fanı biri olarak hayal kırıklığı bir kitap olduğunu belirtmek beni üzüyor. küçük janeimiz güzel başlamış yazarlık yolculuğuna ancak kitaplaşmaya değer şeyler değil ne yazık ki bunlar. ingiltere tarihi’ni okurken muhtemelen kimsenin anlatmayacağı şekilde (15 yaşında bir kızın yazdığını düşünün) her kral ve kraliçeyi kötülemiş* eğlendim bu bölümü okurken doğrusu. love and friendship adında 2016 yılında yayınlanan dönem komedi filmini ise henüz izlemedim ancak anladığım kadarıyla lady susan kitabının filmi.
  • jane austen'in romanından uyarlanan ve başrolde kate beckinsale'in olduğu keyifli bir film. jane austen'in derlemelerinden oluşsa da eserlerinin her hâlini yansıtıyor; güldürüyor, şaşırtıyor, kızıyorsunuz... karakterler yine şahane.
    filmde aristokrat sınıftan , genç yaşta dul kalan, orta yaşlarında çok güzel bir kadının, iflas bayrağını çekmeden önce evlilik çağına gelmiş kızını zengin biriyle evlendirme çabasını, bir yandan da kendi gönül ilişkilerini izliyoruz.
    kate'i ne kadar sevsem, austen hikâyeleri ve o dönemlere yakıştırsam da erkek sarrafı, kaşar bir kadın rolünde sırıtıyordu. daha uygun birisi seçilebilirdi.
  • pek çok filmini çok sevdiğim ama bazen "ne yapıyorsun be adam" demeden duramadım whit stillman filmi.

    18. yüzyıl anlatımı tüm görselliği ve müzik seçimi ile muhteşem.

    öykü bir jane austin uyarlaması ve kanımca başarılı da bir uyarlama.

    stillman tuhaf ve etkileyici anlatım diliyle izleyince sizi hemen yakalayan bir film yapmış.

    evet doğru, film pek çok insana sıkıcı gelebilir ama zaten herkes her filmi izleyip her kitabı okumasın bir zahmet.
hesabın var mı? giriş yap