• sağlık başlığı

    --------------------------------

    şimdi gelelim geçmiş meselesine. evet arkadaşım güzelleme yapanlara bakmayın. ülke boktan durumda idi. bu konuda ciddiyim. mesela bir hayaliniz olamazdı. yaşadığınız hayat bir nevi, kast sistemi gibi idi. öncelikle sağlık mevzusu.

    diyelim ki, babanız ssk lı, boku yediniz en mantıklısı komşularınızdan ilaç istemek idi. bu arada günümüzün ilaç biriktirme alışkanlığı oradan gelir. ilaçlar pahalı idi. örnek bir kutu antibiyotik 70 tl (70 milyon) idi. günümüzde almanız sağlıksal nedenler ile zorda olsa 14 tl kadar. sağlık hizmeti özellikle memur (emekli sandığı) değilseniz çok ama çok zordu. çünkü kast sistemine göre sadece ama sadece ssk hastanlerine gitmek zorunda idiniz. bu durumda yırtsanızda ölseniz de umurlarında değil. özel hastaneler az ve çok yüksek ücret isterler idi.
    çoğu zaman hastaneler önce ödemeyi alır, sağlık hizmetini öyle verirdi. misal en son (sağlık reformundan önce) 50 milyon tl (50 tl) ile ameliyat öncesi kontrollerimi olmuştum. sağlıkda bıçak parası gerçekti. bir nevi almayanı dövüyorlardı. çoğu zaman eğer muayne olmak istiyor iseniz, ssk hastanesinde çok erken sıraya girip, mümkünse hademe tanıdık bulmanız gerekmekte idi. (hademeler ne para kırdınız aq)

    sağlık karnesi sistemi vardı ve vize ile işlerdi. her yıl vizesi biten sağlık karnesini vize almak için il'e bağlı ssk müdürlüğüne gidip karneye mühür alacaktınız. mühür için tanıdık yok ise, misal babanneniz size kitlenirdi. hadi götür kadını. lan 70 yaşında kadını götürüp getirmek koymazdıda, o ipne memurların bu kadın o mu bilmem anlamadım demesi koyardı. ne kavgalar gördü bu gözler.

    sağlık karnesi bitince, doğru iş yerine giderdiniz. oradanda kağıt almalısınız. misal havale geçirmek üzeresin. ölecen aq. sike sike gideceksin işyerine (yada bir arkadaşına rica edeceksin) sonra doğru doktora sıra bulabilirsen. o yüzden hastalıklar bir gün önceden halledilmeye çalışırdı. (ilaç biriktirme işi).

    şimdi herşeyi başardınız ve doğru hastanede muayne oldunuz. ( bazı mesleğe saygısı olmayan doktorlara selam olsun. genel değildi ama yinede olsun). muayne bitince ilaç meselesi başlardı. şimdi ya gidip eczanede parası ile ilaç alacaksınız yada ssk hastane içinde gidip ilacı alacaksınız. ama ssk sırası öyle efsane idi ki. bir günü bırak iki gün içersinde ilacı alamazdınız. sıra yine neyse bir şekilde çözülüyordu ama sırada beklerken "ilaççç bittiiii" denmesi acayip koyuyordu. oğlum ton ton teyzelerin ağzından ne küfürler fırlardı aq. ilaç bitti ise diğer ilaçları alsanız bile yine ertesi gün ilaç sırasına gireceksiniz.
    bunlar bir fiil benim yaşadıklarım. abartsız.
  • the grass was greener
    the light was brighter
    with friends surrounded
    the nights of wonder

    (bkz: high hopes)
    (bkz: pink floyd)
  • 2002 öncesinde alevi olduğumu söylemekten korkardım çünkü özellikle okulda arkadaşlarımın bana karşı tavır almasını istemezdim. dışlanmaktan çekinirdim.
    şimdi öyle mi?
    değil.
    artık alevi olduğumu söylersem dışlanmaktan korkmuyorum.
    artık alevi olduğumu söylersem işimden olmaktan hatta bir gün bir yerlerde öldürülmekten bile korkar oldum.
    alevi olduğumu söylersem dışlanmaktan korkmuyorum artık, çünkü onun da ötesinde korkular olduğunu öğrendim akp sayesinde.
    benim -öteki- olduğumu öğrendim.
    benim bu ülke için bir tehdit olduğumu öğrendim.
    buy ülkenin laik olmadığını, aksine sapına kadar müslüman bir ülke olduğunu ve müslüman bir ülkede alevinin yerinin olmadığını öğrendim.
    2002'den önce aleviliğin müslümanlığın farklı bir sentezi olduğunu sanırdım.
    akp sayesinde bunun böyle olmadığını alevilerin müslüman olmadıklarını daha doğrusu kafir ya da gavur olduklarını öğrendim. en azından artık ne olduğumu ya da ne olmadığımı öğrenmiş oldum, sağ olsun akp.
    2002'den önce devlet memurlarının giyiminden kuşamından (sakal, bıyık,türban,vs) ne olduklarını anlayamazdım, şimdi kimin ne olduğunu ve benim alevi olduğumu bilirlerse nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorum artık. tabii ki akp sayesinde.
    2002'den önce de camiye gitmiştim ama o zaman arkadaşların hatırına* ancak şimdi ise mecburen.
    2002'den önce ramazanda oruç tutardım ama oruç tutmak için değil çevremdeki insanlara saygımdan, şimdi ise yine oruç tutuyorum ama bu sefer saygıdan değil mecburen ve içimden küfrederek.
    2002'den önce bakkaldan çikolata alırsam kardeşlerime de birer tane alırdım. şimdi çocuklarıma çikolata alsam mı yoksa almasam mı diye düşünüyorum. şimdiki gıdaların içeriklerinden değil düşünmem, parasını hesaplamak zorunda kalmam yetiyor.
    yok yaa, biz en iyisi 2002 öncesini hiç düşünmeyelim. iyice kötü hissettim şimdi kendimi.
    umut bu ülkeden gideli çok olmuş da haberimiz yok, kendi kendimize çırpınıyoruz işte.
    bazılarımız -2002 öncesini bilenler- bu tencerede haşlanmaya başladıklarını fark etmeye başladılar ancak artık çok geç
    bazılarımız ise -2002 öncesine yetişemeyen gençlik- kendilerini direk kaynayan tencerede buldukları için bir kısmı bunun normal olduğunu zannederek malum iktidar partisine yöneliyor, diğer bir kısmı ise bunda bir anormallik olduğunu görerek akpye karşı çıkıyor.
    tanım: anlatılırsa yerin yerinden oynayacağı bir önerme. bindiği dalı kesme peşindeki bir adet uganda cumhurbaşkanı içerir.
  • 80 yıllık eski türkiye'de dolar 1.5 tl idi.
    16 yıllık akpnin yeni türkiye iktidarında 4.5 tl'ye çıktı
    yani, her şey olduğu gibi kalsaydı 160 yılda ulaşacağımız kötü seviyeye 16 yılda ulaştık.
  • emekli falan değilim, 31 yaşında bir çalışanım.

    ben küçükken babam asgarinin az biraz fazlası maaş ile evi geçindirdi, beni okuttu, kira verdi. şimdi evliyim. maaşım babamın o zaman aldığı civarda şu an. karım 3 ayda bir prim aldığı için ve fazla mesailerini ücret olarak aldığı için benden daha fazla alıyor. babamın o zamanki gelirinin 2 ila 2.5 katı arası bir miktar gelirimiz var. ve aysonunu getiremiyoruz. düzgün alışveriş yapamıyoruz. et alamıyoruz.

    eski türkiyede gelir azdı belki, ama gider de azdı. hatta daha da azdı. yatırım, birikim yapılabiliyordu. şimdi ne mümkün..

    tanım: bir siyasi çağrısı.
  • politikacıları eleştirebilirdin, skeç yapılırdı mesela.
    daha özgür ve demokratikti eskiden yaşam.
    dış güçler,hain,komplo, algı yönetimi vs laflar yoktu eskiden.
    yandaşda kazanırdı ama herkes kazanırdı eskiden.
  • önceden karaköy'den başlayıp beyazıt'a kadar yürürdün ve bir de yağmur yağıyorsa hayatındaki en güzel yürüyüşlerden biri olurdu o. galata köprüsü'nü geçersin,eminönü sirkeci derken arada geçerken gülhane'ye uğrardın biraz otururdun. ha istersen cağaloğlu tarafından devam et. o güzelim havayı içine çeke çeke devam ederdin. gerçek istanbul oralardır çünkü. şimdi o havayı mümkün değil bulamazsın. belki akşam el ayak çekildiğinde bir nebze eskilere götürür seni. oralar hep kalabalıktır ama şimdiki kalabalık eski kalabalık gibi değil.
  • eski türkiyede gidip nüfus cüzdanımı değiştirebiliyordum kapıdan girmem yeterliydi. yeni türkiyede bunun için randevu almam gerekiyor. en yakını iki ay sonraya veriyor torpilin yoksa. ücreti 18.5 tl. pasaportum var ama sadece cüzdan yenilemem gerekiyor. ücreti tam 108 tl. aç pezevenkler öyle uygun görmüş. o da en erken iki aya randevulu. ya da sabahın köründe gideceksin de memur lütfederse araya alacak. sizin amk. şimdi sakın beni araya sıkıştırdılar yazmayın. ben allahın marmarisinde sıkışamadım dün. sıkışmak lütfedilmek de istemiyorum zaten. adam gibi muamele görmek istiyorum. vatandaşına bu kadar kıl olan bir devlet olamaz.
  • fakir bir simitçinin çocugu olan beni bir şekilde okutup, universite sınavında kendi çapımda ülke derecesi yapmamı, odtü'de okumamı saglayan bir egitim sistemi vardı.

    şimdiki abuk sabuk sistem olsaydı muhtemelen bizim ilçede imam hatip'e gitmek zorunda kalır ve büyük ihtimalle sokaklarda simit satmaya devam ederdim.

    mis gibi anadolu liseleri vardı mis. ilkokul 5 sene idi ve sonrasında anadolu lisesine gidiyorduk. hemen hazırlık sınıfı, haftada 24 saat ingilizce. kötü ogrenci ile iyi ogrenci daha 5. sınıftan sonra ayrılıyordu ve o anadolu liselerinde ogrenci kalitesinin yüksek olmasıyla harika bir eğitim veriliyordu.

    imam hatip aşkına, dindar nesil aşkına o egitim sisteminin anasını bellediler işte. ucube gibi bir şey cıktı ortaya sonra.
hesabın var mı? giriş yap