• eğer işçilerin biri 16-17 öteki 14-15 yaşında ise, koca derin dondurucuyu akşam saat 9da 3. kata çıkarıp evinize getiriyorlarsa, teslimat evrağını dolduracakları kalemi sizden istemeye çekinip -şikayet olur diye- aşağıdaki arabadan almaya gitmeye kalkışıyorlarsa, bir de en son giderken -yine şikayet etmeyelim diye- sürekli kusura bakmayın diyerek gidiyorlarsa, balkondan baktığınızda arabanın kasasında 2-3 tane daha teslim edilecek beyaz eşya görüyorsanız, o çocuklara bahşiş vermek insanlık gereğidir.
  • burda bahşişi savunanlar

    1- bahşiş vermeyen kişilerin extra değil normal hizmet bile alamamasını, yani senin çok beğenerek değil mecburen o bahşişi verme zorunluluğunu (örneğin garsonun o yemeğin içindeki etin ne eti olduğunu bilmesi, yemeği tavsiye edebilmesi, makul bir süre içinde servis yapması, oteldeki görevlinin odanızı gösterip bavulunuzu taşıması falan hep normal şeyler)

    2- bahşiş sözkonusu olmayan mesleklerin sayısı oldukça fazlayken neden yapılan işin güzelliği karşısında bahşiş verilmesi gerektiğini (bu meslekler yapılan işin güzelliği karşısında terfi alabilir, aynı şey bahşişle çalışanlar için de geçerli)

    açıklayabilirler mi?

    sonrasında da maaşından fala bahşiş alan insanlar ile, karda kışta çöpten yemek toplamaya çalışan insanların, üç kuruşa kalem satmaya çalışan insanların, inşaatlarda saatlerce amelelik yapan insanların, bir sene uğraşıp yetiştirdiği mahsülü uç kuruşa aracıya satan çiftçinin karşılaştırmasını yapıp, hangisinin senin cebindeki parayı daha çok "hakettiği"ni tartışabiliriz.
  • abd'deki gibi zorunlu olması saçmalıktır. bahşiş vermek zorunda hissetmek de saçmalıktır. ama;

    garson/vale vb. maaşlarının karşılıklarını zaten yapıyorlar. yapmıyor olsalar çalıştırılmazlar zaten. bu işlerine ekstra çaba katarak müşteriyi fazlasıyla memnun edebiliyorlarsa, müşteri de bahşişini verir, bir sonraki gelişinde aynı hizmeti bekler. ister ver ister verme yani bahşiş vermek saçmalık değildir. sonuç olarak bahşiş olarak verdiğin paranın karşılığını alıyorsun. zorunlu hissedip de vermekse ayrı bişi yalnız, oluyo arada takmayın.

    edit: reservoir dogs
  • gücüm yettiğinden beri yaptığım davranış. kapıma gelip güleryüzle yemek servis eden adama da bahşiş veririm, işini layıkıyla yapan garsona da.

    bir tek size bokmuş gibi davranan, yaptığı işten memnun olmadığını her zerresinde hissettiğiniz, alakasız ve suratsız kişilere bahşiş bırakmıyorum.

    ben de zamanında garsonluk yapıp geçimimi sağladığım için hizmet sektörünün ne kadar zor olduğunun farkındayım. bütün yorgunluğa ve kafa karışıklığına rağmen hiçbir masaya somurtarak gitmedim, para kazandığım işe değer vermeye ve en iyi şekilde yapmaya çalıştım. bunu yapabilen insanlar da benim takdirimi kazandığı için elimden geldiğince hizmetinin karşılığında memnuniyetimi belirtmek ve ilerisi için teşvik etmek için bahşiş bırakırım.

    çünkü aldıkları maaştan bin kat daha tatlı gelir o 5-10 lira, biliyorum. aç kalmazsanız merak etmeyin, para üstündeki bozuklukları bıraksanız bile yeter.
  • bahşiş bir ödüllendirmedir.

    güzel hizmet alırsın bahşiş verirsin.

    sana olması gerekenden daha iyi hizmet veriliyorsa bahşiş verirsin.

    bu eşin çok güzel ve lezzetli bir yemek yaptığında onun yanağına bir teşekkür öpücüğü kondurmak gibidir.

    ya da çocuğun derslerinde üstün bir başarı gösterdiğinde onu kucaklamak gibidir.

    beklentiden daha fazla alınan karşılığın ödüllendirmesidir bahşiş.

    sadece para olarak düşünmeyin. hayatınızın her anında insanlara yukarıda bahsettiğim şekilde ödüllendirme yaparsınız.

    e bir valeyi veya garsonu öpemeyeceğinize göre, ona yapacağınız en iyi şey bahşiş bırakmak olacaktır.

    konuyla uzaktan bağlantılı olsa da bahşiş ile ilgili bir küçük tüyo benden size.

    güzel bir restorana gittiğinizde, eğer yemekleri beyenirseniz aşçıya küçük bir teşekkür notu yazın.

    bu hem aşçıyı memnun edecek, hem ortamdaki havanızı arttıracak hemde ahçının teşekkür karşılığında (büyük ihtimalle) iyi bir tatlıdan veya benzeri birşeyin ikramını tadacaksınız. yazdığınız not bahşiş olmasa da, kimi zaman ondan daha değerli birşey olabiliyor.

    evet alt tarafı teşekkür notu...
  • (bkz: adab-ı muaşeret) nedir ne değildir bilen her modern insan için normaldir.

    hatta adam gibi bir mekana gittiğinizde garson a sözkonusu bahşiş hesap ödendikten sonra değil masaya oturduktan hemen sonra uygun şekilde verilir . maaş alan işçilere bahşiş verilmesine şaşıran bu bilgiyi duyunca şok geçirir sanırım.
  • ikramı seven, sadakayı, yardımı zorlanmadan yapabilen birisiyim normalde. ama restorandan çıktığım zaman bahşiş vermeden kaçmayayım diye arabanın önüne kuka koyan mafya kılıklı restoran çalışanlarına para vermek bir tarafa, onlarla kavga bile edesim geliyor. ikinci defa gitmem oraya ben. tamam, bahşiş beklentisinde olan herkes mafyatik tabiatlı değil.
    şöyle diyelim o halde, masama hizmet veren temiz yüzlü çocuğa bir bahşiş atmak istediğim zaman bir iç ses şöyle diyor; "patronları bu çocukları -alacakları bahşişleri de hesaplayarak- daha düşük maaşla çalıştırıyorlar. söz gelimi hakkı olan 2000 tl yi vermek yerine asgari ücret + bahşiş = 2000 tl hesabı yapıyorlar. kimse bahşiş vermezse o patron bozuntusu 2000 vermek durumunda kalacak aslında. bunu yapmayarak hem sgk primini eksik yatırmış oluyor hem de kayıt dışı ödeme sağlamış oluyor" yani sözün kısası ben bahşişi verirsem o temiz yüzlü çocuğa veya onun geleceğine vermiş olmuyorum, patronunun yeni bmw'sinin ödemelerini finanse etmiş oluyorum.

    gülümseyen temiz yüzlü çocukla patronun bmw'si arasında bir tercih midir bu gerçekten?

    hem markette peynir tartıp beş kuruş bahşiş alamayan kızın ne günahı var?
  • zamanında matematikte 5 net fazla yapmamı sağlayan öğretmenime bahşiş vermediysem , oraleti zamanında getirdi diye garsona da vermem. ha (bkz: beyoğlu sineması) gibi yerlerde adet yerini bulsun diye yer göstericiye bozuklukları yağdırırım orası ayrı.
  • ananı bacını çok sevdiğini gösterir.
  • hizmet sektöründe bizim bu bayık suratımızla muhattap olanların hepsi asgari ücret ile çalışan kişiler. o yüzden ihtiyaçlarımızı asgari şekilde karşılamak durumundalar.

    yani mesela ben bir kafeye vs. gitmiş isem ve masa değiştirmiş ya da buna benzer çalışana ekstra külfet olacak şeyler yapmış isem ve çalışan da bunu iyi bir şekilde karşılamış ise çıkarıp bahşişini de vermek zorundayım. siz de aynı şekilde... yoksa bir dahaki gidişinizde bomboş kafede geçmek istediğiniz masaların rezervasyonu olduğunu söylerler tuvalet önüne oturturlar sizi. siz de bilmem ne rezaleti diye ağlar durursunuz.

    bir de hiç mi sürekli gittiğiniz mekanlar yok sizin? orada herhangi birisi gibi karşılanmak yerine güzel karşılanmayı kim istemez?
hesabın var mı? giriş yap