• sihre inanmayan bir sihirbazin askin sihrine kapilmasini anlatan keyifli woody allen filmi.
  • bugün gidip izlediğim film. filmden çıktıktan sonra kıyafetlerime baktım, etrafıma baktım, insanlara baktım, hepsi çok çirkindi.
  • woody allen'ın 'hadi ateistler bunu da açıklayın' filmi.

    --- spoiler ---

    açıklıyorlar
    --- spoiler ---
  • filmden çıkar çıkmaz söylemek istediğim üç şey var:

    colin firth, colin firth ve colin firth.

    söyleyeceklerim bu kadar.

    *
  • woody allen'ın yine erkeklerin kadınları eğitmesi klasiğini barındıran (bkz: annie hall) fakat bu sefer hayatın aşk, seks, ilişkilerle ilgili yanlarıyla beraber muhtemelen yaşadığı ölüm korkusu takıntısının giderek artmış olması nedeniyle, öteki dünya ve tanrı inancıyla fazlaca ilgilendiği, insanı bolca gülümseten filmidir.
  • --- spoiler ---
    "happiness is not a natural human condition"

    son sahnede gelen sophie değil de, arkadaşı olsa gerçekten şık bir son olabilirdi.

    --- spoiler ---
  • uzun yazmama gerek yok. ben bu filmi sevdim. çünkü sinemadan çıkarken yüzümü güldürdü. zaten bir film bunu bana yapabiliyorsa iyi filmdir.
  • filmde en çok sevdiğim şey mekanlar (evet güney fransa’ya gidilecek o belli oldu, çok tatlı, çok romantik bir yer), kostümler (oyuncuların tümünün özellikle de emma stone’un elbiseleri saç aksesuarları bir harikaydı) ve dekordu. woody allen bu filmde de en iyi yaptığı şeyi yapmış ve filmine zemin oluşturan şehri çok güzel göstermiş. görsel olarak muazzam bir filmdi. ancak onun dışında hikayesi benim için çok vurucu değildi. ben oyuncularla çok fazla empati kuramadım. colin firth ile emma stone’un oynadığı karakterlerin birbirlerine olan aşkı beni çok etkilemedi. yine de izlerken güzel vakit geçirdim. woody allen yine film çeksin yine gidip izlerim o ayrı.
  • woody allen'ın erkek baş karaktere** kendisini oynattığı 2014 filmi.* blue jasmine'den sonra temposunu düşürmüş, dingin bir film olmuş. diyalogları yine iyi. görseli yine iyi. nasıl jasmine için cate blanchett'ten başkasını düşünemediysem, sophie için de emma stone'dan başkasını düşünemedim.

    --- spoiler ---

    kitaplarını, oyunlarını, denemelerini okumuş biri olarak söylüyorum, woody allen 20'li yıllarda bir sihirbaz olsaydı stanley olurdu. kendisi olunca ironi olmazsa olmaz, tabii ki sihre inanmayan, septik, sarkastik, pesimist ve evreni tehdit edici bulan bir sihirbaz! colin firth de güzel olmuş valla hiç yadırgamadım. filmin içinde bolca nietzsche muhabbeti geçiyor. ukulele çalıp şarkı söyleyen hamish linklater bonus.

    mevzu inanmak üzerine. metafiziğe, tanrıya ve -yaptığı iş olmasına rağmen- sihre inanmayan bir adamın*, mental titreşimlerle* öteki dünyayla, yukarıyla irtibata geçtiğini iddia eden bir kızın* çatışmasını izliyoruz ve olaylar gelişiyor. "when the heart rules the head, disaster follows." diyen bir adamın neye, neyi aracı olarak seçip inandığını görüyoruz genel olarak.

    seviyorum ben bu adamın* söylediklerini ve genelde hoşuma gidenleri bir kenara yazarım okurken izlerken dinlerken. daha önce hiçbir filmini vizyondayken gidip sinemada izlememiştim, bu ilk oldu. sinemada not alma imkanım yoktu ama birkaç cümlesini unutmamışım.

    -sophie'nin beni sadece bir 'mucize' olarak mı gördün bir şeyler hissetmedin mi sorgusu üzerine-
    *stanley: benliğimi fethetmişken kalbimi fethetmene ne gerek var?

    - stanley kandırıldığını öğrendikten sonra-
    sophie- beni affedebilecek misin?
    stanley- seni ben affedemem, yalnızca tanrı affedebilir.
    sophie- ama tanrının olmadığını söylemiştin.
    stanley- aynen öyle söyledim.*

    --- spoiler ---
  • tatlı film. sevdiceğinizle falan izleyin hatta. imdb puanı 6,7 ancak daha fazlasını hak ettiği kesin.

    --- spoiler ---

    sihirbaz, sophie'ye inandığında "bu zamana kadar nerelerdeydin" klişesini söylüyor. ve çiçekleri bile ilk defa içtenlikle kokluyor, insanın hayata bakışını değiştirdiği kesin bu aşk denen şeyin...

    ancak gerçekleri çözdüğünde, mutluydum ama "mutluluk doğal bir insanlık hali değildir" diyor ki çok doğru.

    sihirbazın halası hastaneden çıktıktan sonraki sohbeti ise şahane. mantığın seçtiği ile kalbin seçtiği arasındaki farkı çok güzel anlatmışlar.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap