• ya arkadaş çok mu zor hanın bir psikiyatristle ablalarını görüştürmesi? tamam hadi doktora gitmiyorlar razı olmuyorlar diyelim. zengin adamsın getir üst kata doktoru, nasıl naciyle safiye oturup konuşuyorlar üst katta masada, doktorlada konuştur safiye yi gülbeni? işlerin çığırından çıkacağı belli. yıllar sonra kadın içinden atamadığı sevgilisini görmüş. ki ayrılmalarında çocuk da olsan senin payın büyük, gerçekler açığa çıkıyor. sen evlenmişsin ki ablan eninde sonunda öğrenecek durumu belli. yani kadının bozuk olan psikolojisinin kaldıramayacağı durumlar ortada. gülben desen tamam iki üç bölümdür normale döndü(normal değilde eski haline göre) ama sıkıntılı. ama han beyimizden en ufak bir hamle yok. üstelik şimdi de dahiyane bir fikirle(!) inciyi de delilerin arasına sokup "buyrun cenaze namazına" kafasında bir hayat kurma fikrinde...
    bu bölüm beni gerçekten sıktı. şu naciyi çıkardınız ne güzel ortaya şimdi adamı hastalıktan öldürme klişesi yapmasanız olmaz demi? illa bir yeşilçama dönecek olay! bir de koca dünyada kimse kalmamış gibi gitmiş safiyenin en yakın arkadaşı gülru ile evlenmiş falan filan... hala anlamıyorsunuz değil mi? biz bu klişeleri izlemek istesek televizyonda onlarcası var gider onu izleriz. valla bir dizi zevkim vardı onun da bu bölüm içine ettiniz sağolun!
  • aramizda gercekten de inci'yi haksiz bulanlar var cok garip.

    bu kadin kendisini her gordugunde sirf kardesiyle bir iliski yasiyor diye orospu oldugunu ima eden, para avcisi oldugunu soyleyen bir kadinla ayni evde yasayacagini ogreniyor. sirf bu bile aglayarak kacmaniz icin yeterliyken safiye manyaginin duvara lafa ata ata kendinden gectigini goruyor, kendine bunu yapan her firsatta basbas bagirarak hakaret ettigi kadina ne yapmaz. yalnizca bu olsa yine iyi yine ayni kadin akli bir gidip bir gelen babasini eve getirdi diye inci'ye babasinin aklini celdigini han'dan yuz bulamayinca babasina sardigini soylemedi mi? yine ayni kadin sirf inci eline dokundu diye elini tuzruhuna basmadi mi? bak nohutlari dort kere sabunlamaktan filan daha bahsetmedim. biraz akli olan bir insan boyle biriyle ayni cati altinda yasayamayacagini bilir. hadi o disini sikti kocam icin tamam dedi safiye rahat durur mu sizce? inci'nin o eve yerlesmesi demek major deprosyana merhaba demesi demek kusura bakmayin da inci eger bencilse hayatta kalma icgudusu birakin da bencil olsun.

    2 hafta once yazmistim safiye'ninki aslinda han'a bilincaltinda duydugu carpik sevgi diye bu hafta onayi geldi. safiye'nin kizginligi han'in gizlice evlenmesi degil aslinda han'in resmi olarak bir kadinla hayatini birlestirmesi safiye bilinc altinda han tarafindan romantik anlamda aldatildigini dusunuyor.

    bu haftaki hikayeye abla kardes olarak degil de 5, 10 yildir evli bir ciftin hikayesi gibi bakin. adam kadindan daha genc ve eglenceli bir kadinla birliktedir karisi bunu ogrenir once adami evden kovar sonra bir sinir buhrani gecirir adam seni birakmam der ama metresinden de vazgecemez. adamin karisindan bosanmasini bekleyen metres ise sok olur adam da o benim karim vazgecemem der filan falan. hikaye gram siritmiyor, han inci'ye resmen nikahli metresi muamelesi yapiyor esas kadin ise safiye. durum o kadar absurd ki inci olayin adini koyamiyor. yalnizca bu da degil her kavgalarinda ama her kavgalarinda uygar konusu yuzune vuruluyor inci'nin. inci tanistiklari andan itibaren hicbir seyi saklamadi bedelini de boyle oduyor sanki ayip bir sey yapmis gibi.

    ayrica han'in bilincalti da safiyeninki gibi carpik ona gore ideal kadin safiye. gecen haftalarda bir sahne vardi adam hayalinde inci'yi ablasi giydirmis tum evin annesi rolune sokmustu. bu adamin derdi hicbir zaman ayri bir hayatim olsun, bir ailem olsun degildi ki! adam bir cesit agali konak dizisi tadinda hepimiz ayni evin icinde yasayalim diye bakiyor o yuzden de gercek bir cozum bulmayi istemiyor cunku aslinda safiye'nin nevrozlari biraz hafiflese yani nohutlari sudan soyle bir gecirip yemek yapsa hayatindan cok memnun.

    inci aslinda icten ice bynlari hissediyor ama tam olarak olay su diyemiyor. ayrica tutunacak tek dali olarak han kalmis ama o ablami birakamam birlikte yasariz diyor. kadin tum ailesini manyak safiye ile yasamak icin kaybetmis oluyor.

    dedigim gibi inci eger bencilse bu %100 hakli bir bencillik.
  • birine aşık olup evleniyorsun, aylar geçiyor sen evimiz diye dilinden düşürmezken tutup tek sinyal vermiyor. sonra "başka yolu yok" deyip ailesinin yanına taşınacağınızı söylüyor. çoğu tartışmada han'a hak verdiğim noktalar olsa da bu konuda aldığı bireysel kararın iler tutar yanı yok. inci'ye de hemen uygar konusunu koz yaptı. tam bir az gelişmiş erkek hareketiydi.

    bu safiye'nin kapıda geçirdiği laflar çok iyiydi. "hangi şiir uyuyor buna?" naci'nin bayık bayık şiir ve gök kokulu donuk hallerinden gına gelmişti. böyle bir aşk şekli yok zira. sen git hayat kur, çocuğun olsun, öleceğini öğrenince bir gidip safiye'yi göreyim de. yıllarca unutamamış da, hep onu düşünmüş de. geçiniz efem. gidip safiye'nin kankitosuyla evleniyorsun bir de. bu erkeklerin en bir şiirsel seveninin bile çapı belli. o yüzden naci safiye'den uzak bir yerde ölebilir arkadaşlar.

    nihayetinde dizideki 10/10 karakter tabii ki bu hafta da ege idi. hem safiye'ye ağzının payını veriyor hem de sevdiceğini kırmıyor. dimdik duruyor çocuk, hll spr dwm.
  • diziyi izlerken afakanlar basıyor zaten yorgunuz ,üzgünüz, yormayın bizi ,kimse ölmesin ,herkes sevdiğine kavuşsun
    gülben en çok senden umutluyum
  • inci aç davayı al tazminatını, nafakayı boşa amk holding patronunu ya.

    nafaka ve tazminatı hak eden güzel bir örnek. türk medeni kanununa göre erkek evlendiği eşine ailesinden ayrı yeni bir ev açmak durumundadır. hatta kadın başta erkeğin aile evine gelin gelmeyi kabul etse de sonradan fikir değiştirip dava açarsa boşanmada haklı sebep olarak kabul edilir. hele ki böyle bir durumda adam zengin, pek çok ev var , hatta aynı apartmanda bile ev dolu.

    bu durumu savunan adamlar ve kadınlar da hiç evlenmesin valla. kimse sizin ruh hastası akrabalarınızın yanında cehennem hayatı yaşamak zorunda değil. elalemin el bebek gül bebek büyütüp yetiştirdiği çocuklarını pisliğinize bulaştırmayın. hastaysalar hastaneye yatırın. manyaklarsa uzaklaşın.

    burada han'ı savunanları görünce şok oldum. bence en hasta karakter dizideki. bütün hastalıkları geçtim evde yemek bile yapılmıyor kardeşim. (dizinin en tutarsız yanlarından biri de yemek yapılmayan bu evde herkesin maşallah balık etli olması) bir çay bile yok. yemek yapılmayan evde ben 1 saat yaşayamam. isterse koç holding'in sahibi olsun adam. başlarım aşkınızın ızdırabına.
  • merdiven sahnesi çok komikti eyvallah ama parmağınızı makasla mı kestiniz kısmı abartılı ve gerçek dışı olmuş.
  • son dönemde izleyemediğim ama buradan takip ettiğim dizi. şimdi herkes han'a yükleniyor neden ablaların hemen psikiyatra götürmüyor diye. ben söyleyeyim arkadaşlar çünkü kendisi de psikopat. kör müsünüz ? cansız mankenle konuşuyor, şiddete meyilli zaten o annenin tüm evlatları arızalı zira anne-baba arızalı. han'a sırf yunan heykeli gibi diye ilah muamelesi yapmayın. ağır psikopat o da içten. bu tipler zaten gitmez yani çünkü ucu kendisine de dokunacak bir yerde.

    bir zamanlar tanıdığım birisi vardı bana derdi deli sensin sen git psikiyatra. halbuki onun yüzünden gidiyordum zaten. genelde problemin kaynağı olanlar asla gitmez. yine tanıdığım bir başka kişiyi eşi ve annesi vasıtasıyla götürmeye çalıştık olmadı. neden mi ? çünkü ucu ailenin babasına dokunacaktı. belli ki baba istemedi bunu. anne de yani adamın eşi de gitmek istedi ama gidemedi eşi izin vermedi diye. hepsi gitse zaten ortaya çıkacaktı neden herkesin böyle olduğu ama bastırmayı tercih etti herkes. o aileden benimle birlikte terapiye gelen tek kişi de ben aileden ayrıldıktan sora eminim ki bırakmıştır terapiyi zira ucu ailesine dokunuyordu.

    kimse ailesindeki defectleri görmek istemiyor. kimse kendisindeki sorunların üzerine gitmiyor. yani bu cesaret ister. çünkü problemler bir yere dayanır ve terapilerde bununla yüzleştiğin an aksiyon alman gerekir. misal ben yüzleştim ve benim yüzleştiğim gerçeğe göre gereken aksiyon boşanmaydı boşandık. şimdi aynı aileden bazı kişiler sürekli terapi alsa sorunlarının gerçek kaynağı ile yüzleşseler ne aksiyon alacaklar ?

    özetle psikiyatra gitmek, her şeyini dürüstçe anlatmak yürek ister. samimiyet ister. herkes yapamaz bunu. han da bir süte yapamayacak sonra ne olur bilemiyorum belki 1-2 seneye gider ama unutmayalım ki bu bir roman. tabi gerçek hayattan uyarlanan kısımları da var ama şunu söylemek istiyorum bir insanı o terapi odasına sokmak öyle kolay değildir. terapi almak farkındalık işidir. delisin sen sen git diyen zihniyet zaten bunu anlamaz ancak içinden bunu fark ederse kendi yine kendi rızasıyla gider. hoş ne kadar açılır, doktora ne kadar gerçeği anlatır o da bilinmez. önce o hastanın bunu istemesi gerekir. herkes bu bilinç düzeyinde değil. dışarıdan çok bilinçli, süper görünen insanların içi hiç öyle değil. han da öyle altında range rover işte şirket yönetiyor bilmem ne ama psikopat o da. görüyoruz her hafta ince ince işliyorlar. o yüzden bırakın artık şu han'a umut bağlamayı. o annenin evladı olarak onun da iyileşmesi gereken yaraları var.

    her şey çocukluğa geliyor. lütfen kendi arızalarınızın farkında olmadan çocuk yapmayın. zaman ayırmayacaksanız çocuk yapmayın. imza atmak evlenmek değildir, üremek de aile olmak değildir.
  • safiye'nin delirdiği sahnede dilim tutuldu; nefesimi tuttum, ağlamamak için çaba sarf ettim. kaç saat önce izledim ama kendime yeni geldim diyebilirim, çok etkiledi...
    o nasıl gerçekçi bir sahneydi allahım düşündükçe içim sıkılıyor.

    sevgili (bkz: ezgi mola) ya helal olsun, onunki oynamak değil rolü yaşamak resmen.

    ve (bkz: açelya devrim yılhan) sahneleri. dizinin ilk bölümünden beri en en en ilgiyle izlediğim kısmı.

    tanım: yayınlandığı kanala rağmen kendini sevdiren türk dizisi.

    edit: bkz eklendi.
  • ezgi mola çok güzel delirdi, ama ne güzel delirdi.
  • türkiyedeki hysteria akımının dizilerdeki karşılığıdır. biçok dizide örneklerini sıralayabileceğimiz toksik karakterler, biri diğerinin hayatına karışıyo, öbürü sen benim için özelsin ama hayatıma karışmasan olur mu diyor, olay büyüyor büyüyor ve kimse yaptıklarından ders çıkarmıyor.
    bu dizinin birkaç bölümünden anladığım budur.
    herkes işine baksın lan.
hesabın var mı? giriş yap