matsuo başo
-
-
başo'nun şiirini tanımlamak için genellikle sabi terimi kullanılır.bu, eskiye, zaman içinde silikleşene ve pek farkına varılmayana duyulan sevgi anlamına gelir.
"solmuş dala
karga kondu:
sonbaharda akşam zamanı. " -
uzun zaman önce tükenen kelebek düşleri'nin ikinci baskısı nihayet yapıldı:
http://www.idefix.com/…asp?sid=ydps80p4nd4dvq836iqy -
"utanmasın hiç
kuşlara mektup yazan
yalnızlığından."
üç mısrayla gözümden bir yaş süzdüren şair. -
ses üzerinden cok güzel tespitleri olan, kulak kabartanin dahi duyamayacagi cigliklari duyan sair.
bir tapinagin
tam suskunlugunda
bir agustosböceginin sesi
kayalara isler. -
eski başkentte şiirinde, içinde olduğuna dışarıdan bakan, zamanı ve mekanı düşünce dünyasında aşmış şair.
kyo'dayım ya,
gene de kyo'yu özlüyorum-
ey zaman kuşu!
çünkü çoktan ayrılmıştır büyük şair, şu an içinde saplı olduğundan. -
“kuytu bir göl
bir kurbağa zıplayıp daldı
sessizlikte fısıltılar.”
“çatıları örtmek için kamışlar kesildi
unutulmuş otların üstüne
sessizce düşen karlar.”
“bu atalet nedir?
bugün beni zor uyandırdılar...
ilkbahar yağmuru kulaklarda çınlıyor.”
haiku’dan daima ilham alan tarkovski bu dizeler için: “bu ne zevkli bir hayal gücü. bu dizeleri bu denli güzel kılan, sonsuzluğa karışmadan önce yakalanabilen anın tekrarlanamazlığıdır.” demiştir.
(bkz: mühürlenmiş zaman) -
kurbağalı şiir, da vinci'nin mona lisa'sı gibidir, bütün versiyonları çok güzeldir, okumakla, çevirmekle bitmez.
eski bir havuz
kurbağa zıplar birden
sudan gelen ses -
-
çılgın ya deniz
ta sado'ya uzanmış
samanyolu da
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap