matsuo başo
-
haiku için birçok öğrenci yetiştirmiştir. başo'nun ilk öğrencisi kikaku, beraber dolaşırlarken bir yusufçuk görür ve hemen bir haiku kurar:
yusufçuk işte
kopar kanatlarını:
kırmızı biber!
başo ise müdahale eder ve bunun bir haiku olmadığını söyler. haiku demek için şöyle söylemelisin der:
kırmızı biber-
tak kanatlarını
yusufçuk işte! -
"utanmasın hiç
kuşlara mektup yazan
yalnızlığından."
üç mısrayla gözümden bir yaş süzdüren şair. -
"utanmasın hiç
kuşlara mektup yazan
yalnızlığından."
başo'nun şiiri gibi paylaşılan bu haiku melisa gürpınar'a aittir.
"küçük şeyler" isimli kitabından (ilk baskı: 2003) -
1644-1694 yılları arasında yaşayan matsuo basho, 17 hecelik haiku biçiminin en büyük japon üstadır.
asıl adı matsuo munefusa'dır.
zen felsefesini benimseyerek,
"dünyanın anlamını şiirinin yalın anlamı içine sığdırmaya, küçük şeylerde saklı umutları açığa vurmaya ve bütün nesnelerin birbiriyle ilişki içinde olduğunu göstermeye çalıştığını" belirtir.
böylece haiku'yu zen budizmi ile birleştirmiş ve onu bir sanatsal gösteri haline getirmiştir.
yapı kredi yayınlarından çıkan "kuzeye giden ince yol" isimli kitabı okunmaya değerdir.
başo'dan günümüze toplam bin kadar haiku kalmıştır.
haikularından bazıları:
ay ışığı içine işliyor
boş bambu büyüyor
bir guguk kuşu ağlıyor.
yaz çimenleri
savaşçı düşlerinin
kalıntıları.
bu yol boyunca
kimse geçmiyor
bu güz akşamı.
zaman zaman
bulutlar şöyle duruyor
ay ışığı geçiyor.
bahar gelir de
sabah bir adsız tepe
sise saklanır.
çıplak dala
karga konmuş bile
güz akşamı.
bahar yakın ya
sahneyi kuruyorlar
ay ile erik.
oruç aruoba - kelebek düşleri, ikiyüzyetmişbeş haiku -
-
yolcu diye
benim adım çağrılsın
ilk kış yağışı
1687'de, yolculuğa çıkmakta olan başo için düzenlenen bir veda toplantısında, bir renga oluşturulurken, hokku olarak söylenmiş. güz sonu-kış başı olduğu anlaşılıyor. başo sonradan bu haikuyu 'oi no kobumi' toplamının başına koyarken bir öndeğini eklemiş:
"tanrı yoksunu ayın başında yola çıktığımda, gök kararsızdı; ben de rüzgarın üfürdüğü bir yapraktım, nereye gittiğini bilmeyen" (kelebek düşleri, çev.oruç aruoba) -
başo'nun şiirini tanımlamak için genellikle sabi terimi kullanılır.bu, eskiye, zaman içinde silikleşene ve pek farkına varılmayana duyulan sevgi anlamına gelir.
"solmuş dala
karga kondu:
sonbaharda akşam zamanı. " -
“arada bir bulutlanıyor gök
böylece dinlenme fırsatı buluyor
aya bakmaktan yorulanlar”
matsuo basho -
"burada salt yalnızlıktan öte, pişmanlık da var, sanki bilinmeyen bir kötülükten kaynaklanan. dertli bir yüzün takındığı ifadeyi andırıyor bu manzara." *
gibi:
caspar david friedrich;
rügen sahilindeki kadın, 1818: görsel -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap