• rus polyuşko pole marşına verilen ingilizce isimlerden biri.
    ısrarla (bkz: polyuşko pole)
  • tyrannosaur dan sonra izlediğim,
    insanların sadece kendi başlarına geldiğinde kurabildiği empati üzerine güzel bir anlatım.
    sizi yavaş örgüsüyle önce sıkıp sonra duvara çarpan bir film. hatta duvara çarptığını geceden kalma bir sabahın mideden ağıza gelen kahve tadı gibi bir gün sonra daha iyi hissediyorsunuz.
    otistik çocuğun oyunculuğu daha iyi olabilseydi mükemmele yaklaşabilecek bir fikre sahip ve donuk suratlı ve klasik yaşamlar sürerken çevrelerinde acı çeken insanları kör oldukları için görmeyen ve göremediği için yok sayan insanların görebilmeye başladığı bir film.

    unutmadan,
    filler ayna testini geçebilen canlılardır. aynada kendilerini tanırlar.(-mış.)
  • film hem kötü hem güzel. hem çok göze parmak hemde bir o kadar doğal. bu filme aşık olmamın tek nedeni bu tezatlık sanırım.

    ayrıca çatıda kadın karakter ilk kez ot içerken, diğer erkek karakterin, kadının kollarındaki çizikleri gördükten sonra verdiği tepki o kadar gerçekçi ki! filmi tam 2 yıl önce izlemiş olmama rağmen anlık aklıma geldiği için buraya entry girme gereği hissettim.
  • çok, çok güzel bir film. başarılı oyunculuklarla acı dolu bir hikayede adam taylor'ın harika müzikleri eşliğinde empati kurmaya çalışıyorsunuz. elbette yaşamadan anlayamıyorsunuz. empati kuramıyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap