mecburiyet
-
mecburiyetlerimizi sikememizin en büyük nedeni üreyip çoğalmalarından kaygılanmamızdır; ondan bu sabır!
-
ip kullanmadan el-kol-ayak bağlama sanatı.
"kendini sevdiğin insandan uzakta tutabilme başarısı"nı gösterebilmemizdeki rolü büyük. -
stefan zweig'ın bir öyküsü. savaş, vatan, özgürlük, insanlık, aşk çıkmazında kalmış bir adamın hikayesini anlatıyor. oldukça etkileyici.
-
kötü olmak zorunda değildir. yaşamak bizatihi bir mecburiyettir; teslimiyet ile keyfe dönüşür.
-
orijinal adı "der zwang" olan stefan zweig eseri.
-
hayatta her türlü işte, diyalogda, monologda "ya tahammül ya sefer" ayrımındayken, birincisini seçince yörüngeye oturan/yapışan peyk.
-
isteksizlikle ayrilmaz bir ikili oluşturan durum. severek yaptiginiz bir sey bile isin icine mecburiyet girince kabusa donusur. mecburen ise gitmek, mecburen birisinin muhabbetine katlanmak falan gibi olaylar ise zaten kabusun kendisidir.
-
kişisel olarak en zorlandığım "yapma" durumu.
çeşitli nedenlerle bilinçli olarak durmak gerekirken, hareket etmek, değiştirmek gibi eylemlere giremiyorken beklemeyi çileye döndürebilen, renkleri solduran, kabullenmek zorunda olmadığınız tercihi değiştirememe durumu... -
stefan zweig' in savaş karşıt görüşünü anlatan 50 sayfalık kısa ama etkili eseri...
"neden onların gücü var? çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır..." -
asılsızdır. aslolan tercih etmektir. mecburi olduğunu düşündüğümüzü tercih etmek.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap