• haberleri takip edemedim ama başımdan geçen olayı anlatayım. nisan ayında arkadaşım trafik kazası geçirdi. kalçada kırık var ve kafaya darbe almış. önce silifkede özel bir hastaneye sonra mersin şehir hastanesine getiriyorlar. beyin tomografisi çekilmiş. beyinde sorunlu bir alan olduğu çıkmış buna rağmen beyne müdahale etmeden doğrudan ortopedi servisine almışlar.

    ben kazadan 15 saat sonra haber aldım, hastaneye gittim arkadaşımı ortopedide bekletiyorlar. o arada çocuk devamlı uyuyor. uyandırmaya çalışıyorlar ama uyanmıyor. o arada çocuğun ailesine ulaşıp kalça ameliyatı için izin istemişler. onlar da yolda olduklarından izin vermemiş. bunun üzerine bizim arkadaşı mersin üniversitesi tıp fakültesine sevk ediyorlar.

    sevk sırasında tıp fakültesi nöbetçi doktoru bizim arkadaşı görüyor ve hemen müdahale ediyor. bu arada sevk ortopediden ortopediye şeklinde ama acilin içinden geçerken görüyor. tıp fakültesinde bi anda bizim arkadaşa kablolar, makineler bağlanıyor. o esnada ben başındayım. doktor bana hayati tehlikesi var diyor. dünyam karardı. acildeki doktor, şehir hastanesindeki tomografi sonuçlarını görünce çıldırdı. beyin kanaması varmış raporda kabak gibi yazmışlar ama kimse müdahale etmemiş. kazanın üstünden 18 saat sonra müdahale ediliyor düşünün. o da tıp fakültesinde.

    bu benim bizzat yaşadığım olay. hayati tehlikeyi atlattık ama neler çektik biz, ailesi. şimdi anlatın bakalım otel konforunu bana. göz göre göre ölüme terk ediyorlar. kimsenin umrunda değil insan hayatı orada. beyin kanaması olan hastaya narkoz verip kalça ameliyatı yapacak kadar döner sermaye peşindeler. o pazar günü tıp fakültesi hastanesinde görevli olan kadın doktor olmasa arkadaşım yok yere ölecekti. 6 da nöbeti biten doktor 8.30a kadar başında bekledi. 2 defa kızını telefonla arayıp oyaladı, birazdan geliyorum diye. ne desek az.

    işte bu yüzden diyoruz, betona değil insana yatırım yapın. betonla değil, insanla övünün. insan yetiştirin insan.
  • mersin gibi ufacık şehirde 1 saatte gidilebilen hastane açmışlar. o da 2 veya 3 dolmuşla.
    akp gerçekten inanılmaz bir parti, insan "daha ne kötülük etsem?" diye oturup düşünse anca bulur bunları.
  • bugün hayırlısıyla açılışı yapılacak sağlık tesisidir.
    ve fakat değerli sağlık bakanımız recep akdağ, açılış öncesi gevezelikleriyle bu hayırlı hizmeti sıvamaya başladı.

    zât-i âlileri buyurmuş:
    "son 15 gündür, 1 aydır ilgili firma gece gündüz çalıştı. bizim arkadaşlarımız gece gündüz çalıştılar. avrupa'nin su anda en mükemmel hastanesini hizmete sokuyoruz. ben iddialı konuşmayı sevmem ama işin gerçeği bu. yeni türkiye'nin yeni cumhurbaşkanlığı sisteminin yeni hastanelerini yapıyoruz. sağlıkta dönüşümün ikinci dönemini şehir hastaneleriyle taçlandıracağız. 41 bin yatak yapacağız. türkiye'de sağlık bakanlığına ait yatakların 3'te biri şehir hastanelerinde olacak. allah izin verirse zaten 2020'lere kadar türkiye'de her yatağı 1 kişiye mahsus olan hastaneler dışında hastanemiz kalmayacak. allah bir kaza bela vermezse 2020-2021'lere kadar türkiye'deki bütün hastaneleri modernleştirmiş olacağız. avrupa bugün bu işin bize göre çok uzağında. allah'a şükürler olsun."

    neresinden tutup da başlayayım; neresini irdeleyeyim; neresini düzelteyim, yamultayım bilemedim. kibirle karışık cehâlet akıyor her cümleden yapış yapış...

    neyse;
    hastane güzel olsun, cümlemize, maddî ve mânevî cümle hastalıklarımıza şifâ olsun.
  • an itibariyle hastane önünden bildiriyorum.

    rte:eski türkiyede hastaneler çok sıkıntılı idi, doğru düzgün doktor hemşire yoktu.o eski sisteme evet mi hayır mı?

    toplanan halk:eveğğttttttt.

    bıyık altından gülerek rte:peki yeni sisteme ?

    toplanan halk: eveğğttttg.

    rte yine bıyık altından gülerek konuyu değiştirdi.

    ulan utandım resmen.

    hastane önünde toplanmış kalabalık ve daha öncesinde hastane önüne ulaşmaya çalışanların ettikleri muhabbetleri duyunca referanduma evet diyesim geldi.yahu bu millete cumhuriyet ve demokrasi fazla.inanın bu millet haketmiyor cumhuriyeti.
  • içini doduracak hasta bulunur lakin o kadar doktor bulunabilir mi , kafamdaki soru işaretidir.
  • geçirdiğim ağır trafik kazasından sonra tedavimin yapıldığı hastahane. ideolojik ve teknik tartışmalar bir tarafa, oldukça memnun kaldığım tıbbi donanım ve personele sahipler. şahsım adına acil, ortopedi ve göğüs cerrahi servislerine teşekkürlerimi sunuyorum.
  • mağdurlarına büyük geçmiş olsun.

    şehrin epeyce dışında, ışıklarıyla taa otobanı aydınlatan devasa beton kütlesi.
  • sanırım suriyelilere hizmet verecek. mersin'e en son gittiğimde ortalıkta türk yoktu çünkü. kent merkezi büyük bir suriye şehrine dönmüş.
  • inanılmaz büyük hastane. cidden o kadar büyük ki, bir polikinlikten diğerine giderken yüzlerce metre yuruyorsunuz. iki gündür sağlık kurulu için 11 polikinlik gezdim ve ekstradan 8 tane tetkik yaptırdım, resmen bittim. böyle bir şey yok. sanırım en az beş km yürümüşümdür. ama hakkını teslim etmek lazım ki her yürüyen merdiven başında ve koridorda hastaneye dair rehber memurlar mevcut ve yardımcı oluyorlar.

    tamam eyvallah, modern, güzel ve tertemiz bir hastane burası ama bazi polikinlik ve tetkiklerdeki yigilmalari saymazsak (özellikle ultrasonografideki yığılma inanılmaz) boş bir hastane. boş yani, kalabalık göz korkutmasin. ben halen neden diğer devlet hastanelerinin kapatılıp bütün şehrin şehir hastanesine muhtaç bırakıldığını bir türlü anlayamıyorum. ulaşım, belediye otobüslerinin geçtiği kilit noktalar haricinde zor. arabanız yoksa cidden çok zor. yap-devret-işlet modeli sayesinde diğer devlet hastaneleri gibi döner sermaye de yok. var da motive edici değil. ustelik hekimleri zorunlu olarak buraya paslıyorlar. bunun mutsuzluğu bütün doktorların suratına vurmuş. hizmet kaliteli ama doktorlar hayattan bezmiş yani. nasıl verim alınacak?

    büyük bir hastane yapıp bütün mersin'in buraya yönlendirilmesi ile sorunlar çözülecek zannedilmiş. esas meselenin hastanenin büyüklüğünden ziyade fonksiyonellik ve pratik olduğunu düşünebilecek bir adet devlet büyüğümüz ise mevcut değil. bunun yerine mersin'in muhtelif yerlerine 2-3 tane devlet hastanesi dikseler çok daha iyi olmaz mıydı?

    kafamda deli sorular...
  • kendisini kazan dairesinde asan, ancak iş durmasın diye yatakhaneye taşınan işçinin inşaa ettiği hastane. bunu şehir hastanesinin elektrik işini yüklenen bir yakınımdan öğrendim dün, şimdi googleladığımda karşıma şu haber çıktı.

    bu yalanın açığa çıkarılması işçi ve yakınları açısından bir işe yarayacaksa işin hukuki ayağını bilen eden yeşillendirsin.

    1 mayıs emekçi bayramınız kutlu olsun.
hesabın var mı? giriş yap