• bu ülkede çalışıyor olmanın müthiş neticesidir.
  • öğretmenim ve bir meslektaşımla konuşuyoruz. ne zaman bir şey anlatsa "şunu 5 milyona aldım." "şu 25 milyonmuş." falan diyor. lira yerine milyon kullanıyor ki çocuklara paraları öğreteceğiz bir kaç hafta sonra. bir baktım iki baktım hep aynı. tamam liraya ilk geçişte bir çok kişi bocaladı da el insaf. bir eğitimcinin, öğrencinin önünde hala lira yerine milyon demesi gerçekten zoruma gittiği için uyarayım dedim. sonuç: "valla geçen bir triko aldım 25 milyon."
  • öyle enerji sömüren müşteriler oldukça ben meslekten değil ticaretten soğuyorum
  • saçma revizeler ya da imkansız termin tarihleri ile karşılaştığımda başıma gelen durum.
  • bir avukat olarak her allahın günü en az bir kere muhakkak yaşadığım durum.
  • bir öğrenci olarak her allahın günü en az bir kere muhakkak yaşadığım durum.
  • mesleğime saygı duymayan bir meslektaşımla karşılaşınca başıma gelendir.
    ülkenin ilk üçünde olan teknik bir üniversiteden mimarlık diploması alıp; 'bize okulda teknik çizim göstermediler gerek de yok zaten. biz sanat üretiyoruz statik de öğretmediler o yüzden. perspektif benim mimarlıkta ne işime yarayacak ki?' diyen biri ile lagaluga yaptım dün. bunun adı sohbet olamaz zira.
    bu hanım kızımız üniversite sınavından çok güzel puan almış, üstüne mümkün olmuş mimarlık fakültesini bitirmiş, diploma almış. şimdi güzel bir maaşla çalışıyor ve aynı zamanda diplomasını dışarıda işletip oradan da güzel bir para alıyor. ben ise okula borcum olduğu için diplomamı alamıyorum, ondan daha düşük bir maaş alıyorum -mezun olamadığım için- ve heykeltıraşın yapı inşa edemeyeceğini savunacak zekaya sahibim.
    öss den yüksek puan alamadığım için hep.
hesabın var mı? giriş yap