michael phelps

• medyada yayınlanan beslenme düzeninden çıkarsadığım kadarıyla gününün idmandan artakalan vaktini mutfak ve tuvalet arasında bölüştürüyor olması gereken bir tür. çipuranın irisi.
• anladım ki bu adamın disiplini 200'ler 400'ler. 4x100 serbestte de müşahade ettiğimiz üzere, adam 100'ün sonlarına doğru ancak temposunu yakalıyor. ya o, ya da yarışların sekizinci günü olması sebebiyle artık gücünün sonuna geldi sabi.
  
  herhalükarda sanki duvara ilk evvel cavic yavrum değdirdi (!) gibi geldi bana o kuşbakışı çekimde.
  
  aman neyse ne, speedo düşünsün artık buradan ötesini... nihayetinde ben sallamadım "al evladım yedi altını, aha bu milyon dolar senindir" diye. var ya şu an speedo yönetim kurulu gözümün önüne geliyor: böyle kravatlar gevşetilmiş, gömlek kolları dirseğe kadar sıvanmış. herkes kanter içinde, bir kısmı telefonda bankalarla falan görüşüyor. saçını başını yolan mı ararsın, sakinleştiricileri şeker gibi atan mı ararsın... böyle masalar duvarlar falan yumruklanıyor. "olm" diyor bir tanesi; "olm lan, naapacaz lan, vallaha da billaha da aldı lan. şaka maka derken, ulan kolay mı öyle nah alır derken adam harbi harbi gitti aldı yedinciyi. " diyor. böyle yana yakıla para denkleştirmeye çalışıyorlar ama tam çıkmıyor falan.
  
  edit: kendimi tenzih ediyorum. cavic hıyar gibi ellerini uzatmış duvarın kendisine gelmesini beklerken phelps çıkartıp bir kulaç daha atıyor uzun kollarıyla.
• 1 milyon dolarıyla kendisine adam gibi bir berber bulup izindeki asker görüntüsünden kurtulmasını gönülden dilediğim marslı. adam koca olimpiyatı bitlenmiş köy çocuğu traşıyla geçirdi.