misk

• amber kelimesinin önüne getirilen ve güzel kokuyu tarif eden bir kelime...
  
  bu kelime güzel kokuyu ifade eder, ama "miskin" kelimesinin de bir alt kümesidir. bu durum ortaya bir çelişki getirir. neyise.
• (bkz: kalemis)
• ks. milliyetçi işçi sendikaları konfederasyonu
• misk kedisi denilen kedinin husyelerinden^* elde edilen ve parfümcülükte kullanılan bir kokudur. esasında iğrenç fakat kalıcı bir kokudur. başka bir nota ile birleştirilerek -diyelim yasemin- kokunun kalıcılığı sağlanır.
  
  bu koku, kedinin çiftleşme dönemlerinde yaydığı ve karşı cinsin-dişi tabii- kendine yönelmesini sağlayan bir afrodizyaktır aynı zamanda.
• en esasi ceylanlarin deri altindaki farkli bir yag dokusundan damitilir. tabii her yerde ceylan olmadigi icin degisik yerlerdeki insanlar degisik hayvanlar bulmustur. misk kedisi, misk okuzu, misk kecisi, misk faresi^**. veganlar kokulu mum, ve tutsu fetisisti olduklari icin, herbir sey dogal olsun laflarinin altinda, bunun da sentetigini kullanamayi pek severler.
• "mis gibi kokmak" deyimi burdan gelir..
• asyanın yuksek daglarında yasayan bir cins erkek ceylanın karın derisinin altından cıkarılan siyah renkli bir kese. vanilyanın bilinmedigi yıllarda osmanlı mutfagında tatlı ve serbetleri kokulandırmak icin kullanılırmıs...(bkz: mis)
• pek cok parfüm iceriginde ingilizce "musk" olarak gorulur, hatta cesitlendirilerek ve pazarlanarak "white musk", "dark musk" gibi egzotik isimlere de bürünmesine ragmen, aslinda dogal haliyle kullanilmasi yasak oldugundan aslina benzer kimyasalindan baska bir sey degildir kullanilan. kimyasal olanlari (musk ketone, kohinool, ethylene brassylate vs vs) da hos kokar tabi ama, o kadar cok cesittedir ki, neredeyse ayni baslik altinda toplamak imkansiz olmasina ragmen pahali imaji vermek ugruna devam edilir boyle yazilmaya.
• sanskritce "testis" demektir. misk geyiginin karninin hemen altinda, testislerinin hemen onunde bulunan bir bezeden elde edilir.
• asırlardır cazibesini yitirmeyen misk, eskiden türkistan'ın hata bölgesi'nde yaşayan misk ahularının göbeklerindeki bir tür urdan elde edilirmiş. misk avcıları belirli bölgelere çaktıkları kazıklarla urun düşmesini sağlar, elde ettikleri miski imalatçılara satarlarmış. ipek yolu ile dünyanın dört bir köşesine ulaşan misk, gittiği ülkelerde farklı işlemlerden geçirilirmiş ve uzun yıllar boyunca kozmetik sanayine yön vermiş. o dönemlerde kadınlar hamamlarda yıkandıktan sonra ıslak saçlarını miske batırılmış taraklarla tararlarmış. dilimizin ucuna yerleşen “mis gibi kokmak” deyimi de buradan geliyor.