• taş bir köprüyü bombalamak. hiçbir zaman amacını, ruh halini anlamadım. neden bir insan, bir insan grubu taş bir köprüyü yıkar savaşın ortasında bile olsa ?
    yakında cevap aramaya gidiyorum. ne bulacağımı bilmiyorum ama galiba gözden süzülen bir kaç damla bırakacağım neretva'ya.
  • öncelikle teşekkürler bu köprüyü yeniden inşa eden er-bu şirketi ve çalışanlarına.
    daha sonra bu çalışmalarda çekilen videoları müzeye koyan, türkçe konuşmaları duydukça tabiiyetimden duyduğum ender gurura sebep olan mostar halkına.
    yine onca acıya, yıkıma, bitmiş ve tükenmişliğe rağmen bu güzel şehri güzel yapan mostar halkına.
    yine benim bile sinirimi bozan, yaşanmış bunca acılar üzerine tuz biber eken her yere çekilmiş hırvat bayraklarına, haçlarına rağmen gülen, gülümseten boşnak mostar halkına.
    soylu bir misafirperverliğe sahip müslibegoviç evinin sahibine teşekkürler ederim.

    mostar demek mostar köprüsü, stari grad, eski köprü demek. mostar köprüsü neretva demek. eski şehirden köprüye bakmak, köprü üzerinden şehire bakmak ayrı güzel. yaşananları unutmadan, acıların izlerini seninle sileceğiz güzel köprüm. biliyorum hala senin içinde o eski maya var, eski köprüden arta kalanlar da elden geldiğince kullanıldı yenisinde. köprü başındaki camide minare yokmuş. müezzin köprünün üzerine çıkar oradan verirmiş ezanı. çok ender minaresiz camilerden biri. senin yüceliğin varken ne gerek minareye. git çağır kardeşlerimizi, dostu, düşmanı, haydi durma, git çağır. yürüyelim senin üzerinden geçelim karşı tarafa, bitsin bu yürek sıkıntısı. neşemiz ol, coşkumuz ol, yıkılmasın bir daha kardeşlik köprüleri.

    hiç bir şeyin taklidin orijinalinin yerini tutmaması gibi yeni köprü eski köprüden birkaç metre kısa. belki de mimar hayreddin'e saygıdan. belki de köprüleri yükseltecek heyecanın azalmasından kimbilir.
  • ezeli yolculuğumuzun durduğu yerdir mostar. tam orada durmuş ve doğu ve batının arasına konmuştur bu köprü, üzerinden gelip geçen farklı diller, dinler, cinsler birbirini anlasın dinlesin diye. ve şimdi yeniden hayat buluyor ışık alıyor.

    (bkz: mostar dergisi)
  • niye bu kadar abartıldığını anlamadığım taş yığını.
  • savaş sırasında insanlara siper olmuş, vurulma tehlikesini aza indirerek insanların önemli erzakları alabilmesini sağlamış yapıdır. top atışlarına dayanamayıp çökmüş olsa da neredeyse birebir aynısı tekrar inşa edilmiştir. ayrıca çok güzel bir manzaraya ev sahipliği yapar.
    http://dirkpitt.deviantart.com/…-of-mostar-64260085
  • dünyas mirasıdır, atalarımızın tarihte bıraktığı bir izdir. insanlık için üretilmiş bir yapıdır. neticede taştan yapılmıştır evet, ama en ufak bir şeyi bile üretmekten aciz insanlar tarafından "taş yığını" olarak adlandırılması da ironiktir.
  • teknik olarak da estetik olarak da şaheser bir "taş yığını"dır.
  • ta$lari oyle bir koymu$lar ki ust uste, bir sure once kopruyu onarirken, aralarina koyduklari harcin, ne oldugunu bulmaya cali$iyordu bilim adamlari. atalarimizin estetik duygularinin, bizden daha geli$mi$ oldugunun, en guzel ispati. gordukce, zarif dedemle ovunesim geliyor fena halde...
  • 9. senfoni'yi nota yığını, sistine şapeli tavanını boya yıgını, la sagrada familia'yı inşaat yıgını, kendini de et yıgını olarak goren insanların anlamlandıramadıkları yapıdır.

    görebilmek için sadece bakmak yeterlidir. ama algılamak çaba ister...
  • milliyetçilerin fetiş eserlerinden. bir de bu görüşün sanatla mimariyle tek alakası da budur zate. ha tabi müslümanlar da konuya duhul oldu malum sebeplerden. ben boşnak milliyetçileri ne zaman lazlar gibi eğitim, kanal vs isteyecekler diye merak ediyorum ya. gerçi onlar evrene bedel ya ahahh...börekleri güzel ama. bu börek işini de hep azınlıklar becerio.
hesabın var mı? giriş yap