• her izlediğimde daha derin anlatımlar olduğunu fark ettiğim film.

    muhsin bey * gerçek istanbul'un son kalesini temsil eder. çiçekleriyle konuşan, komşuluk bilen, müzik konusunda muhafazakâr, vefakar, elbiseleri her daim ütülü ve şık. insanları yarışma ayağına dolandırdığı sahne bile kendisine sığınan ali nazik içindir.

    ali nazik * 80 li yılların başında türkücü olma hayaliyle, unkapanı plakçılar çarşısında sabahlayan göçün simgesidir. nice hayatlar bu uğurda yok olup gitmiştir o dönem. en şanslı olan az sayıda kişi meşhur olmuş, biraz şansı olanlar pavyonda sahneye çıkabilmiştir. dolandırılan, tecavüze uğrayan, satılan binlerce insan hikayesiyle doludur unkapanı. ali nazik biraz palazlanınca sevda'yı yanına alarak vefasızlığını göstermiştir, geldiği yeri unutmanın, sonradan görmeliğin simgesidir

    sevda * o az şanslılardan biridir, muhsin bey gibi birinin hayalini kurmuştur yıllarca ama hızla değişen istanbul ona pavyonu layık görmüştür. gücün yanında yer alması bu ezikliğinden dolayıdır.

    madam * son kalan gayrimüslim istanbulludur. eski istanbul'un renklerindendir ama değişime fazla dayanamaz, göçle birlikte inşaat başlamıştır artık.

    laz nurettin * ilk göç dalgasıyla gelip gazino açan biraz mafyatik zengin kesimi temsil eder.

    şakir * para için her yolu denemekte sakınca görmeyen tipik anadolu insanıdır. şimdi kentin her yanı böyleleriyle dolu.

    osman * muhsin bey'in yardımcısıdır, o da büyük ihtimalle meşhur olma hayaliyle şehrin yolunu tutmuşlardan biridir, şanslı olduğu tek konu muhsin bey'e rastlamasıdır.

    filmin sonunda herkes kaybeder çünkü hayatın tek kazananı değişimdir. bugün istanbul'un 20 milyonluk bir köye dönüşünün hikayesidir muhsin bey. bindiğiniz takside, yemek yediğiniz lokantada, otobüste, ekranda, alışveriş yaptığınız esnafta tüm bu karakterlere rastlarsınız ama muhsin bey gibisine asla denk gelemezsiniz çünkü artık yoktur onlar.
  • filmi çok sevmemden mütevellit kendisi kedimin ismidir.
  • bu akşam bu film tarafından darp edildim. perşerişanım. hayata üzgün ali nazik'e kızgınım.
  • her ne kadar youtube'ta kirpilmis halini izlemek üzmüs olsa da, begendigim bir film oldu. sener sen yine oyunculugunu konuşturmus. istanbul beyefendisi rolü pek bir yakısmis.
  • şener şen'in başrol oynaması için yazılmış, türk sinemasının en güzel filmlerindendir. filmin yapımcısı abdurrahman keskiner, züğürt ağa sonrasında tekrardan şener şen'in başrol olduğu bir film çekmek ister ve bu isteği için -kendi ifadesiyle- ertem eğilmez'den izin alır (çünkü şener şen, ertem eğilmez'in izniyle film çekermiş). abdurrahman keskiner ve ertem eğilmez arasındaki sohbetler sonrasında, ertem eğilmez film için yavuz turgul'a gider ve o da bu işi kabul eder. yavuz turgul'un ifadesiyle, muhsin bey direkt olarak şener şen için oluşturulmuş bir projedir.

    şener şen'in karşısına ise ilk defa bir sinema filminde başrol oynayacak uğur yücel seçilir. uğur yücel bu film için, "geriye dönüp baktığınızda hiç mi iyi bir şey yapmadınız diye sorulunca aklıma bir tek şey, muhsin bey geliyor; ali nazik geliyor. hayatımın en mutlu dönemlerinden biriydi" der.

    filmde dikkat çeken oyunculuklardan biri de osman cavcı'ya aittir. muhsin bey'in çekimleri sırasında şener şen'in zeki müren taklidi yaparak kendisini güldürdüğünü ve bu yüzden de yavuz turgul'dan fırça yediğini anlatır.

    filmin ana teması muhsin bey ve ali nazik özelinde aslında bir değerler çatışmasıdır. 1950'li yıllarda istanbul'a başlayan göç, 80'li yıllarda artık kendi kültürünü oluşturma başlar. artık istanbul'da kebap salonları vardır; türk sanat müziği yerini arabeske bırakmıştır. istanbul'daki bu değişimin en rahat gözlenebileceği mekan da beyoğlu'dur. beyoğlu'nun bugünkü halinin temelleri (gezi sonrası ekstra bir cezalandırmaya tabi tutulması ayrı olarak) o yıllarda atılmaya başlar. beyoğlu hem bu çatışmanın en iyi hissedildiği yer olması sebebiyle hem de yavuz turgul'un ifadesiyle bir yanında haliç, diğer yanında boğaz manzarası bulunan bir panorama sunması sebebiyle filmin ana mekanı olur. muhsin bey'in yaşadığı apartman, film sonrası da epey ilgi gören doğan apartmanı'dır.

    günümüzde en iyi türk filmleri arasında gösterilmesine rağmen film, çekildiği dönemde sinemada yayınlanmaz. ilerleyen yıllarda televizyonda yayınlanmasıyla meşhur olur. sinemada yayınlanmasa bile ulusal ve uluslararası pek çok film festivalinde farklı dallarda ödül alır.

    kaynak:

    bir filmin hikayesi - part 1
    bir filmin hikayesi - part 2
  • bin defa yazılmış olabilir ama, elimde değil, film tek bir diyalog bir iki plan için bile tekrar izlenebilecek bir yapıt.

    --- spoiler ---

    birisi ali nazik: ağam kusura bakma, kendimi kurtarmam lazımdı

    muhsin bey: ( acıma ve tiksinti ile) kurtardın mı bari?

    ikincisi finalde şermin hürmeriç'in kızını da alarak, koşa koşa gelip "biz de gelelim mi" dediği sahne

    insan her seyrettiğinde ağlayabilir mi?....

    --- spoiler ---
  • muhsin bey en baştan biliyordu ali nazik'in nasıl biri olduğunu. ama neyleyelim, ali nazik çıkarcı olduğu kadar tutkuluydu. muhsin bey bu tutkuya hayran oldu.
  • --- spoiler ---

    sevda hanım polisten korumak için muhsin bey'i ve ali nazik'i evine alır.
    muhsin bey'e eski kocasının pijamasını verir. uzanırlar.
    -sen nesli tükenmiş bir adamsın, sen dolandırıcı değilsin, ben dolandırıcıları gözlerinden tanırım, der...

    muhsin bey teslim olmaya gider, giderken çiçeklerini emanet eder...
    --- spoiler ---

    şefkat dolu, tatlı ve hüzünlü bir film...
    şimdi güneş aynı, yer aynı ama çiçekler ölüyorlar, tıpkı bizim duygularımız gibi...
  • --- spoiler ---

    muhsin bey notadan, kaliteden yani kalıcılıktan bahseder durur lakin şark kurnazı ali nazik arabesk peşindedir, ucuz ama kısa yoldan ve hemen tükenen şöhret yani. muhsin bey ali nazik uğruna hapislere düşer, makyavelist ali, sevda ve yardımcısı ise soluğu şakir'in yanında alır. muhsin bey bu üçleme karakterin şakir'e daha layık olduğu gerçeğini ifade eder.

    ali nazik gibilerin oldukça yoğun olarak olduğu toplumdayız ne yazık ki. işi bitene kadar kapısında yatan adamı cezaevi kapılarına kadar düşürdüğü halde satan adam.
    --- spoiler ---
  • esasında muhsin bey net hırttır.

    günümüzde yaşasa cihangir solcusu derdik.

    her şeyin en iyisini ben bilirim der, sözde idealleri ile hareket eder. karşısındaki ben arabesk söylemek istiyorum dediği zaman kızar, azarlar, aşağılar; ama gün sonunda başkalarını dolandırıp hapse girmekte bir sakınca görmez.

    bu mudur idealizm? bu mudur yol göstermek?
hesabın var mı? giriş yap