• büyük millet meclisi 21. dönem milletvekili
    mustafa düz, istanbul
    eskişehir - 1956, osman, sıdıka - almanya nürnberg meslek lisesi, alman
    karayolları ulaşım hukuku lisans eğitimi - almanca - ticaret - evli, 1
    çocuk. bağımsız milletvekili
  • mustafa düz 1985 samsun bafra doğumludur. aslen ordulu olmasına rağmen ortamlarda bunu hep saklar. küçük yaşlardan beri bilimle ilgilenen mustafa evdeki tüm meydan laurus şarı okumuş tam bir bilgi küpüydü. ilk okulda hocası mustafa'da ki zekayı fark edip onu en ön sıra oturttu istikbali dolunay gibi parlayan mustafa'nın eğitim hayatı fırtına gibi geçti. lise döneminde tanıştığı bilgisayar onun hayatında bir dönüm noktası olmuştu. küçük çaplı bir arama motoru yapan ve bunu hintlilere satarak ilk milyonunu kazanmıştır. bunu herkesten saklayan be mütavazi hayatına devam eden mustafa istanbul'un dar mahallelerinde bunalmış ve kendini avrupa'ya atmıştır. avrupa birliği üzerine çalışmalar yapmak üzere güney avrupa'da bir dizi çalışma yapmaktadır .
  • bugün kendisiyle yaptığım röportajda katalonyanın bağımsızlığıyla ilgili çok önemli bilgiler aldım. bildiğiniz gibi kendisi son bir kaç senedir tarrogona da yaşıyor. öncelikle güney avrupanın geleceğini parlak bulmadığını bağımsızlık rüzgarlarının tüm avrupayı saracağını söyledi. sözüne ticari ilişkilerimizi nasıl etkileneceğini anlatarak devam etti. bunun dışında günlerini, katalonyanın bağımsızlığı için çalıştığını gerekirse silahlı mücadeleye hazır olduğunu belirtti. bizde kendisine davasında başarılar diledik.
  • son yazısında ispanya'daki posta teşkilatını eleştirip 21. yüzyılda bir mektup göndermenin zorlaşması dan bahsetmiş. bir yandan da nisan ayında sevenleri için türkiye'ye geliceğini belirtmiş . bizleri sevindirmiştir. yeni çalışmalarından da bahsetmiş . yozgatta bir mağarada ilk insanlardan kalma bir kaç sembol üzerinde çalıştığını eğer teorilerini kanıtlarsa dünya tarihinin baştan yazılıcağını. paleolitik dönemden kalma bu sembollerin algoritmasının çözülmesi durumunda yazının icadının daha erken bir dönemde bulunduğu ispatlanacağını anlatmış. yazısının devamında yazınında para gibi anadolu topraklarından çıkıp insanları rezil ettiğini, sembolleri birleştirdiğinde ilk insanların bize gönderdiği mesajın ımmm yeeee gibi bir sözcük olduğunu söyleyen mustafa düz , tahminine göre bunun ilkel insanlar arasında bir selamlaşma olduğunu yazdı.
  • en sonunda kendisinden beklediğim mektuplar elime ulaştı. ispanyol posta dairesi zarfları kaybetmiş sanırım. büyük bir zarf olarak scan edilmiş geldi. bir solukta okudum mektubunu okudukça içimdeki özlem arttı . mektubunda irlanda hükümetinin kendisinden yılanlarla ilgili yardım istediğini anlatmış. yılan gören irlandalılar o kadar çaresiz kalmışlar ki bu konuda mustafa düz ün iliminden faydalanmak için telefon trafiği yapmışlar. bu gizemli yılanın irlanda'ya nasıl geldiği yada getirildiği tam bir gizem konusu lakin daha önce bir sürü gizemi çözen mustafa bunu da çözecektir.
    bu konuyla ilgili yazılarını merak bekliyoruz ve çok özlüyoruz.
    kendisinin tuz gölünde türk hükümeti için yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarını ingiliz enerji bakanlığı para karşılığı istemiş. bu küstahlıklarının karşılığını şu sözlerle almışlardır. beyler sizler centilmenliğinizle meşhur olabilirsiniz fakat benim ne ile meşhur olduğumu sizin o kraliçeniz bilir diyerek ingilizleri şaşkın bir şekilde londra'ya göndermiştir. bu olaydan dolayı mı6 le devamlı köşe kapmaca oynar .
    yılanlardan ve ingilizlerden korkmayan mustafa düz sağlıcakla kalması dileğiyle .
  • mustafa bey son kıtabını herkesten once ozel olarak bana yolladı ve kitab hakkında ki görüşlerimi öğrenmek istedi.
    öncelikle soylemem gerekirse bu kitabı okuduktan sonra içimden şunu düsündüm. kafka kadar yalnız , necip fazıl kadar bohem,hemingway kadar iflah olmaz bir ruha sahip bi yazar.
    son romanının konusu tüm engelleri aşabilen fakat kendi kafasınadaki engellere takılan mozambikli bir gencin hikayesini anlatıyor. mozambigin o vahşi dogasını ustalıkla anlatan yazar, size bir afrika tecrübesi vaad ediyor.

    romanın sonunda mozambikli kücük abunun arkadaşlarına 1 saate geliyorum diyip 1hafta sonra geldigi bolumle 4.boyut kavramını sorgulatması,yazarın dehasına beni hayran bırakıyor.

    yeni romanını nisan ayında yapılacak olan lansmanında gorüşmek uzere diye not düsürürek kitabını noktalıyor.
hesabın var mı? giriş yap