• natalie wood:

    görsel
    görsel
    görsel

    © michael ochs
    malibu, ağustos 1956
  • annesi natalie küçükken bir fal baktırır ve falda kızının bir su yüzünden öleceği söylenir, işin garip tarafı natalie wood en çok boğularak ölmekten korkarmış.
  • west side story ve rebel without a cause gibi unlu filmlerin esmer, minyon aktrisi..sanilanin aksine west side story'de sarkilari kendi soylememektedir, sesinin uzerine dublaj yapilmistir..
  • hollywood'un genç ölen ve hep güzel kalan aktrislerinden biridir. 1981 yılında los angeles'da 43 yaşında hayata veda etmiştir.
    ölümü polis raporuna göre şöyle gerçekleşmiş: o gece yüksek miktarda alkol alan wood, bulunduğu yatından karaya geçmek için botu kullanmak ister. botun bağını çözmek isterken ayağı kayar ve kafasını botun kenarına çarparak suya düşer. üzerinde ağır bir palto olması boğulmasına neden olur.
  • 20 temmuz 1938 san fracisco doğumlu aktris. dokuz yaşındayken bir film çekiminde geçirdiği kaza sonucunda sol elinin bileğinde bir ezilme ve kemik çıkıntısı meydana gelmiş. bu yüzden her toplum içine çıktığında (filmleri de dahil) sol el bileğindeki yarayı büyük bileziklerle gizlemiş. ufak tefek, sudan korkan, robert wagner'dan boşanıp, richard gregson'la evlenen ve sonra ondan boşanıp tekrar robert wagner'la evlenen başarılı, güzel, erken giden aktris.
  • james dean'in ilk aşkı.
  • manyak annesi yuzunden hayati harcanmis, guzelligi herkes tarafindan kabul gormesi gereken kadin oyuncu.
  • şundan eminim ki natalie wood'u bir izleyen bir kez daha izlemek isteyecektir, böyle böyle bütün filmografisi izlenecektir. döneminin en güzel aktrislerindendi. tabi sadece güzel değildi, yetenekliydi de. hem de çok yetenekli idi. özellikle oscar adaylığı aldığı elia kazan filmi splendor in the grass filminde kariyerinin en iyi performansını ortaya koyar. delirmeye başladıktan sonraki sahnelerde çok çok iyi oynamış. hele annesinin "bakiresin değil mi?" sorusuna "bir bebek kadar bakireyim" dedikten sonra çıldırması... döktürdüğü sekanslardan sadece birisi bu ama en önemlisi kanımca. warren beatty'i ezer geçer filmde. aynı yıl benzer bir kadere sahip maria'ya hayat verir west side story'de. maria ile wilma (splendor...) arasında farklar var şüphesiz ama neticede iki karakter de muratlarına eremiyorlar. west side story'de amerika'ya göç etmiş bir ispanyolu canlandırmış. splendor'dan sonra bu filmde izleyince filmdeki aksanı şaşırttı. ama bu aksanı çok iyi oturttuğu ve hiç falso vermediği bir gerçek. bu filmlerden önce james dean'in başrolde yer aldığı rebel without a cause'da rol almıştı. çoğu kişi wood'un kariyerini bu üç filmden ve tv filmleriyle dizilerden ibaret sanır. ama öyle değil.

    şüphesiz en önemli filmleri yukarıdakiler. ama john ford'un başyapıtı the searchers, frank sinatra ve tony curtis ile başrolü paylaştığı savaş filmi king go forth, karl malden ile ikinci kez rol aldığı ve bir çingeneye hayat verdiği gypsy, steve mcqueen ile başrolü paylaştığı beş oscar adaylığı elde eden love with the proper stranger, tony curtis-henry fonda-lauren baccall gibi harika bir kadroya sahip olan sex and the single girl (burada güzelliğinin doruğunda kendisi), tony curtis-jack lemmon-peter falk ile birlikte rol aldığı the great race (filmi usta yönetmen blake edwards yönetmişti), christopher plummer ve robert redford'lu inside daisy clover ve sydney pollack'ın yönettiği robert redford'un rol aldığı this property is condemned izlenmesi gerekli filmleri...yani filmografisi rebel, splendor ve west'ten ibaret değil.

    ne yazık ki o da erkenden vefat etmiş. vefat ettiğinde sadece 43 yaşındaydı. geriye çok sağlam filmleri ve bu filmlerdeki vasatın çok üstündeki performansları kaldı.
  • geçenlerde digiturk hallmark kanalında izlediğim 2 bölümlük biyografik filminin ardından sempati duymaya başladığım oyuncu. hayat boyu sudan korkup, boğularak ölmek nasıl bir kaderdir sayın seyirciler..
  • son derece hirsli olan annesinin baskilari sonucu sinemayla tanismistir, henuz 15-16 yasinda iken erkek arkadasi ile evlenme tesebbusunde bulunmus lakin annesinin itirazlari sonucu sevgilisinden ayrilmis ve sevgilisinin intihari ile sonuclanan trajik bir surec yasamistir, james deanin vefatindan sonra da toparlanamamistir.
hesabın var mı? giriş yap