• başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin mesajını net bi şekilde veren şampiyona.

    elenen yahut elenmek üzere olan takımlar hep aynı hatayı yaptılar. kendi oyunlarını terkedip rakip gibi oynamaya başladılar yahut rakibi durdurmak üzerine plan kurdular. toronto raptors sene boyunca kullandığı ilk beşini değiştirdi. üstelik sadece oyuncu değişimi değil temel olarak pozisyon değişimi yaptılar. rasho nesteroviç- chris bosh- jamario moon dizilişini bozup andre bargnani'yi ilk beşte denediler. üstelik bazen nesteroviç'in bazen moon'un yerine. sonuç olarak daha fazla çekişme beklenen seri beşinci maçta sona erdi.

    denver nuggets ise rakibe önlem olarak ilk beşin daha dengeli top kullanmasını sağlamaya çalışan oyun kurucu anthony carter yerine bildiğin litvanyalı forvet linas kleiza'yı kullandılar. sonuç olarak süpürüldüler.

    suns ise tim duncan karşısında ayakta kalabilmek için kendi oyun sisteminden vazgeçip o'neal takasını yapmıştı. sezon içinde takas sonrası oynanan iki maçı kazanmalarına rağmen playoff zamanı geldiğinde elenmek üzereler.

    oysa kendi bildiği yoldan gitmeye devam eden hawks ve sixers süpürülmelerinin beklendiği serilerde hala ayaktalar ve kafa kafaya devam ediyorlar. kendi oyunlarını oynarken bi gün yirmi sayı yerken ertesi gün maçı alabiliyorlar.

    esasen geçen sene ilk turunda da dallas benzer bi hatayı yapmış rakibin oyununa uygun olsun diye beşini değiştirmiş ve tarihe geçmişti. kendi oyunundan vazgeçen takımlar hem alıştıkları şeyi yapmayan kimselerin yaşadığı zorlukları yaşıyor hem de "lan bizim hoca demek bizden ümidi kesti atraksiyon peşinde koşuyor" diyerek mental olarak yeniliyor. rakipleri yahut kendi oyununu terketmeyen hocanın oyuncuları ise tam tersi kendilerine daha çok güvenip kapasitelerini zorluyor.

    yarın bi gün nba takımının başına geçer takımı playoffa taşırsanız sisteminizle oynamayın. oldu ya talihsizlik menajerlik kariyeriniz cm ile başlayıp cm ile bitti o zaman bu bilgiyi gerçek hayatta farklı alanlarda kullanın. söz temsil hoşlandığınız kişiyle beraber olmak için olmadığınız biri gibi yapmayın, dinlemediğiniz müzikleri seviyorum ayağına yatmayın kısa vadede sonuç almak mümkün ama uzun vadede kendin gibi olmaktan evla değildir. bir maç kazanabilirsiniz ama seriyi kaybedersiniz.
  • ilk tur sonunda oluşan eşleşmeler şu şekilde olmuştur:

    batı: (1-0) los angeles lakers - utah jazz

    batı: (1-0) new orleans hornets - san antonio spurs

    doğu: (0-0) boston celtics - cleveland cavaliers

    doğu: (1-0) detroit pistons - orlando magic

    .

    ps: seriye ev sahibi olarak başlayan takımlar sola, (doğal olarak) deplasmanda başlayanlar ise sağa yazılmıştır.

    ps2: parantez içindeki rakamlar entry itibariyle serilerdeki tabelayı göstermektedir

    ps3: süper alet.
  • batı konfransında ruh hastası bir sezonun sonunda, eşleşmelerin son maç gününde en son biten maçlarla beraber belli olduğu seri olarak start alıyor bu sene.

    nba'i son 1-2 sene çok az takip edebilmiş şahsımın ilk tur eşleşmeleri ile ilgili pek dikkate alınamayacak atıp tutmaları şu şekilde tezahür ediyor sabahın bu saatinde:

    doğu:

    boston (1) vs. atlanta (8)
    ehm, istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz hocam? başlayabilirsiniz. o halde bunla başlayalım. her ne kadar boston'ın kenar yönetiminin playoffların bir yerinde başlarına iş açacağını düşünsem de orası burası değil elbette (yanılıyor da olabilirim, doc rivers popovic gibi takımını şampiyon yapabilecek bir koç mu, bilemiyorum, göreceğiz). boston güle oynaya** geçer bunu.

    detroit (2) vs. philadelphia (7)
    philadephia'yı her ne kadar sıfır düzeyinde takip etmiş olsam da, doğudaki tepedekiler ve geri kalanlar arasındaki güç uçurumunun bana verdiği yetkiye dayanarak detroit diyorum misler gibi.

    orlando (3) vs. toronto (6)
    gitgide zorlaşıyor sorular, bilerek mi böyle yapıyorlar nedir... hidayet'in performansını sürdüreceği ve bosh'un howard'a çok ters gelmeyeceği temennisi ile orlando olması icap eder. lakin zor seri, bilebildiğim kadarıyla toronto'nun bench'i orlando'nunkine göre daha derin ve iyi oyunculardan kurulu. bu faktörün etkisinin playoff ilk turunda minimize olacağını dileyelim.

    cleveland (4) vs. washington (5)
    ne olacağından öte, cleveland'ın bu turda direk elenip kendine gelmesi daha mı iyi olur kendileri için diye düşünüyorum. zira bu gidip gidiş değil, lebron'ın sonu da 30'una gelince bu takımla olmayacak galiba diye tası tarağı toplayıp iş işten geçince başka diyarlara göçen allen iverson gibi olmaz umarım. her sene bir tur geç, iki tur geç elen diye devam ederse şampiyonluk motivasyonu diye bir şey kalmayacak neslinin en iyi topçusunda... onun dışında cleveland daha yakın duruyor, arenas eski formuna hop dedin mi ulaşabilecek mi, zor. [ek]: burada cleveland'a kadro kaliteleri bazında eleştiri getimek esasında niyetim. yoksa travis and tyler durden da mesajla pek güzel belirtti, geçen sene finale çıktılar. ama bu durum "vay anasını nasıl çıktılar, aferim len" durumu oldu biraz da. nba'in en iyi oyuncusunun olduğu takım (genel kanaat bu yönde yamulmuyorsam) hep tepeye oynayacak kalitede bir kadro yapısına sahip olmalı, tepeye oynadığında şaşırılacak değil.

    batı:

    l.a. lakers (1) vs. denver (8)
    nba'de uzun süredir takım desteklemeyen ama safını beğendiği oyuncuya göre tutan birisi olarak bir numaralı adamım t-mac hep acıların çocuğu gibi tek başına bir şeyler yapmaya çabalarken bu kobe tipsizi shaq'la beraber şampiyon oldukça kendisine hafiften uyuz olurdum. tipsiz ne alaka demeyin sonradan saçını doğru dürüst kestirmeye başladı da adama benzedi. sonradan shaq miami'nin yolunu tutunca da bayağı bir keyiflendiğimi hatırlıyorum, biraz da kobe çeksin, ızdırap nedir bilsin diyerek... birkaç sene hakikaten de böyle oldu ama arkadaşım bu adamlar gene nasıl tepeye oynayacak kadroyu kurdular, o gasol'u nasıl bir ali cengiz oyunuyla aldılar aklım almıyor hala. neyse sezar'ın hakkı sezar'a adamlar işi demek ki iyi biliyorlar, dışarıdan haset edecek değiliz, nasılsa bu turu geçtikten sonra ak göt kara göt belli olmaya başlar. denver'a hiç değinmiyorum, oyunlarını seviyoruz ediyoruz, çocuklar yetenekli iyi hoşlar falan ama olmuyor efendim olamıyor. al carmelo, misal, iki gün önce içeriye aldılar bunu alkollü araç kullanırken enselenmiş paşam. duruşması, hearing'i derken basketbol oynayabilecek mi melo, zaten az olan şansları eridi gitti bana kalırsa.

    new orleans (2) vs. dallas (7)
    şu ana dek eldeki avuçtakine bakınca new orleans gibi görünüyor ama malumunuz playoff deyince iş değişebiliyor, hele ki arada bu kadar tecrübe farkı varsa. normal sezonun son maçını kendi aralarında oynayan (ki bu maçta kidd hayvanı gene bir triple double'a imza attı) iki takımın serisi uzayacak, uzadıkça da ibre dallas'tan yana dönmeye başlayacak gibi duruyor buradan. cp3'e* aslansın kaplansın, mvp ödülünü sana vermezlerse hiç takma ko götüne diyorum kendi meşrebimce.

    san antonio (3) vs. phoenix (6)
    shaq suns'a transfer* olalı beri galibiyet yüzdeleri düştü ama öte yandan yeni hallerine gittikçe alışıyorlar, alıştıkça toparlanıyorlar. üstüne üstlük takastan sonra spurs'e karşı oynadıkları iki maçı da kazandılar. buna karşın spurs sezonun başlarında ve ortalarındaki savruk görünüşünden hızla sıyrılıp eski hallerine dönüş sinyalleri veriyor, hatta bağırıyor adamlar... sezonun son maçında utah'tan hınçlarını kötü aldılar ve gerekirse kazanırız pozu verdiler. zira bu maçı kazanamasalar 6. sıraya inecek ve saha avantajı vesair hikaye olacaktı adamlar için. tek bir maçla çok daha dikensiz bir yola girdiler gibi geliyor bana, abartıp finale bu yakadan gene bu adamlar çıkacak gibi geliyor bile diyorum.

    utah (4) vs. houston (5)
    sıralama yanıltmasın, saha avantajı houston'da olacak çünkü houston'ın genel galibiyet yüzdesi daha iyi utah'a göre, utah lig* lideri kontenjanından yer buldu kendine 4. olarak. ama ne gam. konferans üçüncülüğü yerine dördüncülük getiren spurs'e karşı oynadıkları normal sezonun son maçında utah öyle bir performans yansıttı ki sahaya, sırf işin ucunda yao'suz houston'la eşleşmek var diye maçı sallamadılar gibi bir görüntü arz ettiler. bunun neticesinde görünüş itibariyle belki de batıda elde edilebilecek en rahat ilk tur eşleşmesini kaptılar, ama bu olası bir konferans finali eşleşmesinde karşılarında spurs veya suns'dan birini bulmalarında saha avantajını rakibe bırakmak neticesini doğurmuş olacak. tabii o zamana dek kim öle, kim kala. houston'a gelince, yüreğim yanıyor. t-mac'i yao'nun yanına ekleştirdiklerinden beridir bekliyorum şampiyonluğa oynasınlar hatta abartıp şampiyon olsunlar diye. ama tabii zat-ı alilerinin (her ikisinin de) camdan (mcgrady kristalden diyelim) imal edildiklerini arada heyecanlanıp unuttuğumuzdan ileri geliyor bu durum, çabucacık geçiveriyor.
  • phoenix ve dallas'ı 4-1 ile geçerek batı konferansında yarı finale yükselerek birbirleriyle eşleşen san antonio spurs - new orleans hornets serisindeki kilit oyuncu david west olacak. üç sayı çizgisinin biraz içerisinden kullandığı orta mesafe şutu tek kelimeyle mükemmel olan west, bu şutu neredeyse kobe bryant ya da perdeden çıkıp gelen richard hamilton yüzdesi ile atmakta. hornets da büyük olasılıkla west'in bu şutuna bakacaktır. zira west'in oradan atacağı şutları rahat rahat sokmasını engelleyebilecek tek spurs oyuncusu tim duncan'dır, ancak duncan'ın west'i rahatsız edebilmek için 3 saniye koridorunun dışına çıkması, hornets'in ribauntlarda spurs'e üstünlük kurmasına sebep olacaktır. spurs açısından iki ucu boklu değnek yani. duncan west'i yavaşlatabilir, ancak o zaman da chris paul çılgın atmaya başlayacak, 3 saniye koridorunun içinden kolay basketler bulacaktır.
    spurs'ün tecrübesi, savunması, fundamental falan bunlar önemli şeyler tabii ama ben hornets'ın spurs'ü eleyerek batı finaline çıkacağını ve lakers'a rakip olacağını düşünüyorum.
  • ligi domine edenin wake forest oyuncusu olmaya devam edeceğini gösteren seri.

    lokavt nedeniyle kısa süren sezonun en önemli özelliği o an için kısa sürmesi olarak algılandı ama şimdi dönüp bakınca tim duncan'ın lige girmesi olarak kabul edilir. majesteleri bir sebeple kestiği eli yüzünden ( rivayetler muhtelif ) yarım sezon süren lige girmediği için yani emekliğini bir sene daha ertelemediği için lige yeni bir şampiyon gelmesi gerekti ve o şampiyon drafttan iyi seçim yapmak üzere yıldız oyuncusu david robinson'ı iyileşmesine rağmen oynatmayan san antonio spurs oldu. zira draftın bir numarası tim duncan gelir gelmez lige damgasını vurdu. henüz ilk senesinde finalde o zaman çok sevdiğimiz takdir ettiğimiz new york knicks ile karşılaştılar ve patrick ewing'in sakat olduğu için oynamadığı final serisini kazandılar. ( marcus camby ve madison square garden seyircileri seri boyunca çok acı çekti ) o tarihten bugüne kadar lige tim duncan damgasını vurdu. araya giren lakers hanedanı biraz düzeni bozdu ama duncan hep şampiyonluk için geçilmesi gereken ve geçseniz bile acı çektiren bir oyuncu oldu. ligin gidişatını değiştiren suns bile onları yenmek için onlar gibi olmaya karar verdi. takımı başarıya götüren temel yol seyircilerin pek izlemeyi sevmediği savunmadan geçiyordu ve savunmanın temeli dış oyuncuların içeriye doğru yönlendirmekten içeride de saha çizgileri ve duncan arasına sıkıştırmaktan geçiyordu.

    şimdi artık lige yeni katılan bir süper yıldız bu devrin kapanmasını sağlayacak gibi gözüküyor. chris paul'un playoff performansı michael jordan'ın utah jazz serisi performansından yahut dwayne wade'in dallas mavericks final serisi performansından bu yana gelen en etkileyici performans. spurs savunması serinin ilk maçında o'nu yavaşlatıp diğerlerinin atmasına izin verdi ve paul her seferinde david west'i doğru yerde buldu. ikinci maçta ise pas kanallarını kapayıp içeriye çekmeye çalıştılar bu sefer paul hem attı hem asist yaptı. spurs savunmasını vampir avcıları gibi düşünürsek bunca zaman sonra haç ve sarımsaktan etkilenmeyen bir vampirle karşılaştılar. topla beraber her zaman en doğru hamleyi yapıyor. chris paul, duncan sonrası lige gelen en heyecan verici oyuncu. fiziksel üstünlükleri nedeniyle avantajlı olup da henüz bişey başaramayan lebron james ve yao ming'i çoktan geçti. serinin kalan maçları basit bir batı yarı finalinden ziyade lige hakim olanın kim olduğunu belirleyecek. tim duncan ligi domine etmeye devam mı edecek yoksa chris paul benim zamanım geldi diyerek şampiyonu evine yollayıp televizyondan final mi seyrettirecek. ha bi de bi final mvp'si vardı o nooldu.
  • nba organizasyonuna dair derin düşüncelere sevk eden seriler.

    bu sezon playoffların genelinde ev sahipleri maçı kazanıyor. hatta yarı final serileri bu açıdan tarihe geçti. şu ana kadar oynanan on sekiz yarı final maçının sadece birini deplasman takımı - o da son topta- kazandı. bu bir nba rekoru.

    avrupa için böyle istatistikleri anlamlı bulabiliriz. zira avrupa seyircisi oyuna çok müdahale ediyor, hakemi ve rakip oyuncuyu baskı altına alıyor. ya rakip oyuncular hata yapıyor ya da hakemler baskı altında kritik düdükleri ev sahibi lehine çalıyor. ama nba için bu geçerli değil. çünkü seyirciler gösteri izlemeye geliyor ve en fazla yaptıkları gürültü oluyor. hatta savunma yaparken avrupa'da ıslıktan düdük duyulmazken nba'de hoparlörden defans-defans sesleri geliyor. ve üstelik bunca senenin istatistikleri de ortada. nba hakemleri bu sene kritik kararları ev sahibi lehine veriyor.

    nba hakemlerinden bazılarının şike yaptıkları için ligden uzaklaştırılmasına gönderme yapmıyorum. kastım zamanında patrick ewing'in ny tarafından draft edilmesi yahut sene başında en problemli iki takım olan portland ve seattle'ın çok az bir olasılığın denk gelmesiyle draftın bir-iki numarası olması gibi nba yönetiminin dengeleri gözetiyor olduğuna dair dedikodulara bir yenisinin ekleniyor oluşu.

    geçen seneki final yüzünden düşen reytingleri dert eden nba yönetimi bu reytingleri yükseltmenin yolu olarak bütün dünyanın ilgiyle izleyeceği, yüksek reytingli lakers-celtics finaline zemin hazırlıyor olabilir. (gasol takasına diğer takımların isyanı ise hala devam ediyor) ev sahipleri kollanmaya devam ederse finalin adı bu olacak. pistons bu finale taş koyabilir ama serinin kritik bir maçında rashed wallace'ın her maçta yaptığı hareketlerden birine çalınacak teknik faul o'nun maç kaçırmasına yol açar ve seri o an döner. ha yanlış anlaşılmasın bu iki takım hakikaten final oynamayı hak eden takımlardan ikisi, o ayrı ama olayların bu şekilde gelişmesi kafalarda soru işareti bırakıyor. umarım bu istatistik yamulur ve bana kapak olur. yoksa david stern için jacob deseler inanacak kıvamdayım.
  • kumpanyanın bitip rekabetin başladığı, yiğidin harman olduğu, elin süper devi amerika'da bile bölgeler arası eşitsizliğin olduğunun iyice ayyuka çıktığı kan-ter- gözyaşından ibaret geleneksel mücadelelerin sonuncusu. elbette şimdilik. canavar gibi bir batı konferansı ile mantar gibi doğu konferansı var elimizde. doğuda güçsüzlükten batıda rekabetten sürpriz beklenmiyor. şöyle inceden eşleşmeleri değerlendirelim.

    doğu konferansı

    boston celtics (1) - atlanta hawks (8)

    atlanta en son playoff yaptığında jordan son şampiyondu, ligde grev vardı, dikembe mutombo ligin en yaşlı oyuncularından biriydi ve mike bibby bench'e oturduğu zaman tırnaklarıyle uğraşıyordu. bazı şeyler değişir, bazı şeyler değişmez. her iki takımın birden ilk beşlerinde görece en zayıf oldukları pozisyon bir ve beş. diğer üç pozisyonun durumu ise ortada. atlanta'nın maç alması çok zor. sadece evlerindeki ilk maçlarında direnç göstermelerini bekliyorum ama o maçı dahi kazanamazlar. celtics herkesin tahmin ettiği üzere süpürür.

    detroit pistons (2) - philadelphia 76ers (7)

    doğunun en büyük sürprizi sanırım philadelphia'nın iverson henüz yeni gitmişken bu kadar az alternatifi olan bir kadroyla playoff yapması. istikrarlı bir dış atıcıları yok, pota altı oyuncularının birebir oyunu yahut orta mesafe şutu yok ve takımın en etkili iki oyuncusu olan andre miller ile andre iguodala'yı pozisyonlarının en iyi savunmacılarından olan chauncey billups ve tayshaun prince savunacak. detroit'e ilerisi için iyi antrenman verirler.

    orlando magic (3) - toronto raptors (6)

    canımız ciğerimiz hidayet türkoğlu'nun muhteşem performansının da yardımıyla on iki sene sonra ilke defa elli galibiyet barajını aşan orlando kendisine rakip olarak hızlandırılmış avrupa basketbolu oynayan toronto'yu buldu. serinin ilginç tarafı raptors'ın savunmakta en çok zorlandığı pozisyon kısa forvet ve hem hido hem rashard lewis ile orlando'nun en skorer pozisyonu burası. öte yandan orlando'nun savunmakta en çok zorlandığı pozisyon dört numara ve toronto'nun ilk iki skor opsiyonu burada: chris bosh. forvet savaşlarının orlando lehine sonuç vereceğini düşünerek ve dwight howard farkını hesaba katarak üçlüklerle yaşayıp üçlüklerle ölen iki takımdan altı maçlık bir seri sonunda orlando galibiyeti bekliyorum.

    clevland cavaliers (4) - washington wizards (5)

    seri türkiye'de olsaydı iki sene önce stepslerin çalınmaması yüzünden seriyi kaybeden wizards intikamını almaya kararlı başlıkları atılırdı muhtemelen. ülke spor kültüründen yahut murat murathanoğlu'nun hakemlere her maç isyan edişinden dolayı aklımızda kalmış bu ayrıntı. seriyi belirleyecek olan arenas'ın son durumu. eğer arenas belirli sürelerde katkı yapabilirse sene boyunca sakatlıklar yüzünden her oyuncusu kendini geliştiren wizards seriyi alabilir. lebron james elbette durduralamaz eyvallah ama ya sonra. delonte west ve anderson varejao sağlam katkı yapar ama diğerleri istikrarlı boş üçlük bile atamıyor. bir yanım daha güzel basketbol oynayan wizards'ın seriyi geçmesini isterken bir yanım cavs seriyi geçsin celtics lebron'ı rencide etsin ki lebron'ın aklı başına gelsin garnet gibi iverson gibi otuzundan sonra şampiyonluk diye sağa sola takas olmasın zamanında önlemini alsın istiyor.

    batı konferansı

    los angeles lakers (1) - denver nuggets (8)

    ligin en iyi oyuncusu tekrar batının zirvesinde. yanında kıymetli saz arkadaşları, iyi bir koçu ve orta halli bir bench desteğiyle beraber. savunma yapmayı bilmeyen, istemeyen, tercih etmeyen denver bir ya da iki maç alabilir en fazla o da iverson'ın gül hatrına cömert bi tahmin neticesinde.

    new orleans hornets (2) - dallas mavericks (7)

    ligin son on senesinin en iyi oyun kurucusu jason kidd ile bu sene en iyi oyuncu- oyun kurucu performansını gösteren chris paul karşı karşıya. bütün ilk tur serileri içinde en anlamlısı. kral hala kral mı ? yoksa prens isyan edip tahtı alacak mı ? kidd muhteşem oyun zekasının yanı sıra çok iyi bir savunmacı buna karşı paul hem asist hem top çalma lideri ligin. her karşılaşmalarını izlemek çok keyif verecek ama zannımca seriyi bench katkısı belirleyecek ve bu noktada dallas daha ağır basıyor. minumum altı maçlık bir seri ve dallas galibiyeti muhtemel.

    san antonio spurs (3) - phoenix suns (6)

    bu serinin galibi daha maç oynanmadan bellidir ve son şampiyondur zira seriyi suns kazansa bile kendi oyun sistemini terkedip spurs'e karşı önlem olarak şekillenen bir takım oldu. shaquille o'neal takasından beri genel galibiyet yüzdesi düşse bile spurs'e karşı oynadığı iki maçı da suns kazandı. suns uzunlarının faul almaktan sakınmayı bilmemesi haliyle çabuk faul problemine girmesi sorunu aşılırsa suns seriyi kazanır ama seri ortada.

    utah jazz (4) - houston rockets (5)

    kolu kanadı kırık houston'ın playoff yapması büyük başarı. karşılarında makine düzeninde oynayan, rakip takımın zaaflarına yönelen bir takım var. özellikle mutombo-memo, boozer-scola ve hayes-millsap eşleşmeleri düşünülünce jazz çok ağır basıyor. yine t-mac'e ilk turda elenmek düşüyor.
  • nba'de bugün itibariyle son durum:

    eastern conference

    boston celtics* (65-16)
    detroit pistons* (58-23)
    orlando magic* (51-30)
    cleveland cavaliers* (45-36)
    washington wizards* (43-38)
    toronto raptors* (41-40)
    philadelphia 76ers* (40-41)
    atlanta hawks* (37-44)

    western conference

    los angeles lakers* (57-25)
    new orleans hornets* (56-25)
    san antonio spurs* (55-26)
    utah jazz* (54-27)
    houston rockets* (54-27)
    phoenix suns* (54-27)
    dallas mavericks* (50-31)
    denver nuggets* (49-32)

    gerçekten inanılır gibi değil.bir taraftan sezonda 37 galibiyeti bulunan atlanta hawks playoff'lara kalırken (gerçi boston ellerine fena verecek) batı konferansında 49 galibiyeti bulunan (atlanta'dan 12 galibiyet fazla) denver nuggets, golden state warriors takımından kıl payı kurtularak batının sekizinci sırasında yerini alıyor ve nuggets sezon başında ligin favorileri arasındaydı (hala da öyle).

    görüldüğü üzere batı konferansında durum oha kere oha.ayrıca yarın tsi sabaha karşı oynanacak maçlarda(playoffs öncesi son maçlar) san antonio spurs utah jazz'i ağırlayacak.sıralamayı belirleyecek en önemli maç olacak kuşkusuz.bunun yanı sıra dallas mavericks new orleans hornets kapışması olacak bir başka texas mevkisinde.ancak özellikle phoenix suns ve houston rockets'ın sırasıyla los angeles clippers ve portland trail blazers gibi playoff dışında kalmış amaçsız takımlarla oynayacak olması ve utah'ın san antonio deplasmanına gidecek olması dolayısıyla utah jazz kendini bir anda 6. sırada görebilir.bunun anlamı karşılarına saha avantajı olan bir san antonio spurs çıkması demektir ki (oldukça muhtemel) bu da utah için kısaca sonun başlangıcı anlamına gelir.mehmet okur ve tayfasına şimdiden geçmiş olsun.

    anlaşılan batıdan finale hangisi gelirse gelsin epey badire atlatacak.ancak batıda kıyametler koparken doğuda hiç de öyle bahsedildiği gibi elini kolunu sallama durumu gerçekleşmeyecektir.nitekim geçen sezon cleveland cavaliers doğu finalinde detroit pistons'ın façasını epey bozmuştur.pistons, bu sezon kaçıncı kez üst üste bilmiyorum ancak öyle veya böyle konferans finaline çıkacaktır.ancak önce orlando magic engelini (kuvvetle muhtemel) aşması gerekir konferans yarı finalinde.karşılarında geçen sezon gibi 4-0 ile geçebilecekleri bir magic yok artık.bu seri 7. maça kadar uzayabilir.öte yandan boston celtics ise konferans yarı finalinde cleveland ile eninde sonunda eşleşecektir.cleveland'da lebron james aygırı olduğu müddet boston'a rahat maç haramdır, zinadır.bakalım doğu konferansı finalinde kaliteli oyunculardan kurulup,nba ligini lider tamamlayan celtics mi yoksa oturmuş kadrosu olan ve şampiyonluğun en büyük favorileri arasında yıllardır yer bulan pistons mı gülecek?bunun dışında doğuda bir sürpriz olacağını sanmıyorum.belki batıdakiler kadar zorlanmayacak bu iki takım ancak nba finallerine kadar ilk tur dışında kolay geçebilecekleri bir takım bulunmuyor.

    batıya gelirsek....şu anda ortadoğu ülkeleri ne kadar karışıksa, burası da öyle bir şey işte.kofi annan gelse onu da sktr ederler.burası için hiçbir şey diyemem.ancak ilk turda san antonio ile saha avantajı olmadan eşleşecek takımın işi zor.spurs tam bir playoff takımı ve yine finale göz kırpıyor gibi.bu yıl ancak pau gasol'ü getirdikten sonra çıkışa geçen lakers (batıda bütün takımlara karşı saha avantajı var) spurs'ün ipini çekebilir gibi geliyor ama bakalım.new orleans ise playoff tecrübesi en az olan takım.maçın sonlarında yapacakları heyecandan dolayı yanlış hücum opsiyonlarıyla kendilerini ölmeden mezara koyabilirler.onların işi de chris paul'e bakar.houston ise yao ming'in sezonu kapatması yüzünden bu yıl şampiyon olamayacak gibi.yoksa rekor bir seri yakalamışlardı ve yao sakatlandıktan sonra da bir süre devam ettirdiler.öte yandan birçoğumuz, ırkçı taraftarından pek hazzetmesek de memo için sempati duyduğumuz utah jazz'in kaderi yarın oynayacağı san antonio maçına bağlı.eğer ligi 3. sırada bitirip saha avantajını elde ederlerse, bunun yanında bir de karşılarına houston'ı alırlarsa ohhh matrix varmış diyebilirler.ama utah 3. olursa sanırım phoenix ile eşleşiyorlar.

    hadi bakalım nba severler.hepimiz gardımızı aldık bekliyoruz.

    edit: utah jazz northwest conference lideri olduğu için en kötü ihtimalle 4. olabiliyor.bu yüzden san antonio spurs ile eğer 3. olursa ve san antonio da 6. olursa eşleşebilir.valla nasıl oluyor anlamadım.ancak utah'ın 4. olması ilk turda saha avantajı olması anlamına gelmiyor.uyarıları için hulleci'ye teşekkür ederim.
  • ik turlar itibariyle serilerden çıkan takımlara bakıldığında pek bi sürpriz olmayan, ama serilerin nasıl geçtiğine bakıldığında çok ilginç sonuçlar alınan playoff serileri.

    doğuya baktığımızda,

    boston celtics - atlanta hawks serisinde playofflara sekizinci sıradan giren atlanta hawks'ın normal sezonun en iyi takımı boston celtics'e kök söktürdüğünü görüyoruz. kendi sahalarındaki 3 maçı da vermediler. herkes gibi ben de bu serinin 4-0 boston lehine sonlanacağına inanıyordum. bence bu seriyi boston'un anca 4-3'le geçebilmesi diğer takımların özgüvenini arttırdı.

    detroit pistons - philadelphia 76ers serisi her ne kadar 4-2 detroit pistons üstünlüğü ile bitmiş olsa da, philadelphia 76ers'ın detroit'teki ilk maçı kazanması, daha sonra da seriyi 2-1'e getirmesi herkesi şaşırttı. "bir sürpriz yaşanabilir mi?" düşüncesi oluştu. fakat tecrübeli detroit fazla hata yapmadı.

    orlando magic - toronto raptors serisi, ilk turun en çekişmeli serilerinde biri olacak şeklinde düşünülüyordu. fakat orlando rakibine yalnızca bir maç kazanma şansı vererek seriyi 4-1 ile geçti. gerçi maçlar çok çekişmeliydi, ama haticeye kim bakar ki?

    cleveland cavaliers - washington wizards eşleşmesi doğunun sürprizsiz serisidir bence. gerçi serinin cleveland lehine 4-2 şeklinde bitmesi tamamen süper yıldız faktörü. lebron james iki eş takımın mücadelesinde farkı yaratan kişi olmuştur.

    batıya geçersek;

    los angeles lakers - denver nuggets eşleşmesinde, kadroyu şahane bir şekilde oturtan lakers, sayı makinası, defans özürlüsü nuggets'e hiç şans tanımayarak seriyi 4-0'la tamamlamıştır. allen iverson ve carmelo anthony'li kadrosuyla en azından bir maç kazanacağını düşünürdüm nuggets'in ama olmadı.

    new orleans hornets - dallas mavericks serisinin çok çekişmeli geçeceğini düşünüyordum. hornets bu senenin en iyi basketbol oynayan takımlarından. mavericks kötü, ama kadrosunda çok tecrübeli isimler var. ama özellikle jason kidd takasıyla sistemi hiç oturtamadılar, ve hornets'e 4-1 elenmekten kurtulamadılar. yanarım harcanan paralara...

    san antonio spurs - phoenix suns ilk turun en büyük sürpriziydi. spurs zaten favoriydi tamam ama 4-1 ne demek abi? o kadroyu ilk turda 4-1 elenmek için mi kurdunuz?

    utah jazz - houston rockets serisi ise 4-2 jazz üstünlüğü ile bitti. jazz'ın geçeceğini tahmin ediyordum ama rockets çabuk pes etti.

    gelelim ikinci tur tahminlerine;

    doğuda,

    boston celtics- cleveland cavaliers eşleşmesinde celtics turu geçer ama çok zorlanır diyorum. atlanta karşısında ne hallere düştüklerini gördük, o hallere lebron james karşısında düşerlerse cleveland bir şans yakalayabilir. ama saha avantajı elinde olan celtics boston'daki maçlarda kayıp vermez diye düşünüyorum. ya 4-2 ya da 4-3 ile kazanır bu seriyi.

    detroit pistons - orlando magic eşleşmesi başladı ve durum 2-0 detroit lehine. seri orlando'ya gitti ama magic için durum vahim. çünkü orlando kendi sahasında çok başarısız bir takım. normal sezonda deplasmanlarda çok iyi sonuçlar, kendi sahasında da beklenmedik yenilgiler alıyordu. en fazla iki maç kazanabilirler diyorum ve detroit'in 4-2 ile geçeceğini tahmin ediyorum bu seriyi.

    batıda,

    los angeles lakers - utah jazz eşleşmesinde şu anda lakers 1-0 önde. ama ben bu seriyi jazz'ın kazanacağını düşünüyorum. çünkü çok dengeli ve kaliteli bir kadrosu var. bench desteği de inanılmaz. ayrıca jazz kendi sahalarında nba'nın en başarılı takımlarından. staples center'de bir maç kazanabilirse bu işi energysolutions arena'da bitirirler. 4-3 jazz lehine diyorum.

    new orleans hornets - san antonio spurs serisi şu anda tüm basketbol severlerin istediği gibi gidiyor. herkes spurs'dan bıktı. hornets da 2-0 öne geçerek herkesi memnun etti. fakat san antonio'daki maçlarda çok zorlanacaklar gibi geliyor bana. spurs orda maç vermeyecek diyorum, ama hornets de kendi salonunda maç vermeyecek gibi. yani senin anlayacağın, bu seri 4-2 hornets lehine. hadi güzel hatrın için 4-3.
  • batı'daki eşleşmelerin elm sokağından çıktığı, doğu'dakilerin ise tatli bir romantik komedi havasına olduğu seridir.
hesabın var mı? giriş yap