• (bkz: anadolu çomarı)

    bildik manzaralara imza atmayı sürdürmüş erkekler. gerekçeye bak "hergün şehit oluyor neden eylem yapmadınız?"

    sen yapaydın sayın anadolu çomarı! senin tepki veren yerlerin mi ağrıyor?

    debe editi : bir hafta içinde ikinci kez 1. sıradan debeye girmem şerefine sayın kanzuk ve sözlük yönetiminden yazar maaşlarına zam istiyorum.*

    edit : küfür editlendi. zira haklı tepkiler vardı. sözde kadınları korurken toplum içinde artık noktalama işareti gibi kullanılan küfürle kadını aşağılamışım istemeden. özür diliyorum.
  • hala avrupa'nın vizeleri kaldıracağını düşünen var mı? dün burada gezeceğiniz ülkeleri konuşuyordunuz. bu medeniyetsiz ayılar yüzünden gittiğimiz her yerden kovuluruz. yakın gelecekte avrupa'nın türkiye'den gelebilecek tehditlere karşı fiziki duvarlar öreceğini düşünüyorum.

    (bkz: bir tuğla da sen koy)
  • ben izlemeye utanıyorum adamlar yapmaya utanmıyor. bir de arkada varol dayı diyen genç bir tip var.
    ayrıca o tekme atan it sıkıyorsa daha şiddetli atsaydın da mahkemelerde sürünseydin.
    yemin ediyorum memleketin her köşesi utanç müzesi.
    ayrıca şehitlere eylem yapsaydın diyen çomar; ona da sen yap mal değneği.. hatta bu kadar şehit neden var başımızdakiler ne yapıyor diye düşün..
  • başlığın hemen altındaki videonun donuk ekranında görünen öndeki dört adamın suratından akan bilgi ve hümanizm coşkusu bana %50'nin ne muhteşem bir topluluk olduğunu kanıtlamıştır.

    tanım: acilen insanlığın geri gelmesi gereken ülkede yaşanmış saçmalık.
  • aha. hani "anadolu çomarı demeyin çok korkunç bir ifade" diye ağlaşanlar var ya, iyice baksınlar bu videoya çomar nedir, nasıl olunur.

    haklarında uzun uzun analize gerek bile yok, ilki elinde dini inancı, öte dünya umudu, kendi yansıması olan cahil bir muktedir ve inancının/kültürünün verdiği kadına şiddet ayrıcalığından başka bir bok olmayan bir zavallı işte. sürüngen gibi yaşayıp ölecek, taptığı ve varlığını anlamlandırdığı futbol takımının şampiyonluğundan, karısının erkek doğurmasından, diriliş ertuğrul dizisinden ve avrupa'nın reyizz sayesinde türkiye'ye beleş vize muafiyeti verdiğini zannetmekten başka bir mutluluk, iyi ve ferah bir şey olmayacak o sefil hayatında. sefil bir anadolulu o sadece.
    kızlardan birine tekme atmaya çalışan ikincisi de, tipinden aktığı üzere, insan yetiştirmek için hiçbir vasıfları olmamasına rağmen hasbelkader yumurta ve sperm üretebilen iki sefilin bu yumurta ve spermi "ileride bize bakar, gelin getirip altımızı temizletir" diyerek dünyaya bıraktıkları bir ürün işte. yılın 11 ayı bira içer, 1 ayı bira içen yakalarsa döver, ikinci el ticari araç edinebilirse arka camına tuğra yapıştırır, para denkleştirip geneleve gider. kızkardeşi evden burnunu çıkarsa öldürüp ormanlık alana gömebilir ama kendisi lise önlerine dadanır, minibüs şoförlüğü işi bulursa üniversite öğrencisi kızları taciz eder. sıklıkla esrar ve başka maddeler kullanır ama ecdadın da kullanırdı deseniz mesela çok sinirlenir, sizi öldürebilir. annesi ve babası ona bir kız bulup 100 kuşaklık bu döngüyü sürdürmenin gayretindedir.
    bunlar böyle kişiler, zavallı gelmiş zavallı gidecekler, yaptıkları şey ise kendi zavallılıklarını büyük bir öfkeyle herkese bulaştırmak istemeleri. dünyada var olmuşlar, yok olmuşlar, o taptıkları uzun için bile bir anlamı yok.

    neyse ben asıl diyeceğime geleyim, istanbul nüfusunun azalması için ne yapılmalı diye uzun uzun düşünüp tartışıyorsunuz ya, bir bok yapamazsınız. çünkü anadolu bunlarla dolu ve bir kez istanbul'un tadını alan bir daha niğde'ye, konya'ya, elazığ'a, yozgat'a hatta iç ege illerine bile dönmek istemiyor bunlar yüzünden. istanbul'daki nüfus anormalisinin birinci sebebi hakikaten taşının toprağının altınlığıysa ikinci sebebi de insanlara öyle ya da böyle birey olabilme özgürlüğü sunmasıdır. istiklal caddesi'nde kadınlar günü yürüyüşü görüp tekme tokat dalmak isteyen çomarın büzüğü yemediği için tırıs tırıs siktir olup gitmesidir, göt büyütüp evlilik programı + nihat hatipoğlu izlemekten başka bir varlık sebebi olmayan komşu kadının pencereden başını uzatıp "hayrola nereden geliyosun ayşe bu saatte" diye soramamasıdır, pazar günü gelmek isteyen misafiri "ya tüh biz dışarıdayız avm'ye gidiyoruz bugün çoluk çocuk" diyerek kışkışlayabilmektir, erkek arkadaşının eve gelmesinin anında tüm sülalenin kulağına gitmeyecek olmasıdır. insanların sizin ne giydiğiniz, nereye gittiğiniz, kaçta döndüğünüz gibi şeylerle uğraşamayacak kadar hayat gailesi içinde bulunmasıdır. istanbul eh biraz kalitesiz de olsa anadolu'nun %95'inden daha çok özgürlük vaad ediyor ve inanın muhafazakar sayılabilecek, "bunu al konya'ya koy hiç zorlanmadan yaşar" diyeceğiniz tipler bile anadolu'daki şehrine dönmek istemiyor. istabul'a üniversite okumaya gelmiş kesimin büyük çoğunluğu kendi şehrinde 5 haneli rakamla işe başlamayı teklif etseniz bile bu rahatlığı, kendilerini koruyan çomar kalkanını bırakıp ilçedeki tek sinemanın tüm salonlarında osman pazarlama gibi o kitlenin iq ve beğenisine uygun filmler oynayan şehrine gitmeyi düşünmüyor, neden düşünsün?
    işte siz yatırım yapmak lazım, alt yapı eksik o yüzden filan derken istanbul bu tip ağzı salyalı çomarların o ağzının büzülebildiği bir metropol olarak şiştikçe şişiyor, şiştikçe şişiyor. ya, böyle.

    edit: benden önce harika yazılmışı var. ortalama bir anadolu çomarının hayat döngüsü: (bkz: #59113197)
  • onca şehit varken sen tepkini nasıl gösterdin sorusunu akıllara getirmesi gereken olay

    --- spoiler ---

    çapulcu diyor bir de hangi partili olduğunu tahmin etmek zor değil
    --- spoiler ---
  • dört tane genç kız oturmuş ve ne çapulculukları kalmış ne teröristlikleri. birileri durdurmasa döveceklermiş çocukları. yazık be! vatan kurtarıyor adamlara bak helal valla (!)
    memleketin hali bu bizi suriyeliler falan bozamaz arkadaş zaten aynı laciverdin tonlarıyız.
    tanım: ülkemin iç acıtan ama şaşırtmayan manzarası.
  • "her gün şehit oluyor neden eylem yapmadınız"

    bütün cehalet bu söz de gizli. be cahil herif seni tutan mı oldu? sen bayrağını alıp eylem yaptın da arkanda yürümeyen mi oldu? bu insanlardaki toplumsal refleks anlayışı senin beyin alyuvarlarında oluşmamış.

    yazık.
  • cahil cesareti ve liderlerinin onlara verdiği cesaret ile bu ülkede her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar. ülkedeki en gereksiz tipler onlar. sesi en çok çıkan da onlar. kalabalıklar! tüm farklılıklara nefretle bakıyorlar. insan bu nefret karşısında ne yapsın?
  • 2003-2005 yılları arasında niğde'de okumuştum. o zamanlar iktidar partisine karşı inanılmaz kin vardı. varsa yoksa mhp diyordu halk. öyle ki sabah hoca derse girerdi, akşam ocakta bekliyorum derdi. gidenler dersten geçer, gitmeyenler kalırdı. o kadar koordine, o kadar bütünleşmiştiler. kendi kendime derdim hep demek burası bu adamların kalesi. aradan 11 yıl geçmiş, sokaktaki insanın açıklama yapan kadına çapulcu diye bağırması oralarda hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını gösterdi. bu da böyle anımdır.
hesabın var mı? giriş yap