nihat kahveci

• attığı goller nihat kahveci golleridir. birbirine çok benziyor hepsi yıllardır. sıradan goller değil. takım az adamla hücum yapıyor, ortasahadan biri almış topu iniyor kaleye, savunmanın arkasında nihat. odun gibi beklese ona atılan top savunmada erir. abuk subuk bir yere kaçsa ona top atmaya değmez, alsa o topu öldürür. zamanlamayı iyi yapmasa ofsayta düşer, kaleci kapatır. nihat doğru zamanda, doğru yere koşuyor, top kendine geldiği an genelde ya ilk seferde, duruma göre düzeltip 2 saniye içinde en doğru vuruşu yapıyor. bunu sociedad günlerinden beri hep yapıyor, hep yapıyor. çok büyük forvet.
  
  örneği de fazla aramaya gerek olmadan son golüyle verelim;
  http://www.futbolcuyuz.com/…at-kahveci-9.-golu.html
• porto maçının 3. dakikasında bobo nihat'a muhteşem bir pas verdi, nihat kendisine basan rakibine oranla kuvvetsiz kaldığı için gol yapamadı, aldığı topu kalecinin üstüne vurdu. buraya kadar sorun yok, herkes kaçırabilirdi o topu. kalecinin çıkardığı top oyunda kaldı, döndü bobo'ya gitti. bobo önünde kalan topu kötü bir vuruşla auta yolladı. nihat iki kolunu havaya açıp bobo'ya koştu. bağırdı, çağırdı...
  
  bir kaç haftadır oyunda yoktu nihat. oynadığı zaman da çok kötü dahi oynamıyor nihat. 3.5 milyon euro ile daha önce dendiği gibi; bobo'dan, ernst'ten, guti'den daha çok para alıyor nihat. taraftar 10 sene öncesinin hatrına 'beşiktaş'ın çocuğu' diye çağırıyor hala tribüne nihat'ı.
  
  nihat bunu hep yapıyor, bobo'ya bağırıyor. quaresma'ya çemkiriyor. ismail, necip'i azarlıyor. saha içinde sürekli emirler yağdırıyor. kendi kaptırdığı toplardan sonra kesinlikle dönüp kendisine pası veren oyuncuya kızıyor. ofsayta düşüyor, arkadaşına bağırıyor. ofsayta pas atıyor, ofsayttaki adam kızıyor. canı istiyor duran topu alıyor, canı istiyor gidin korneri atın diye işaret ediyor. bunları yapınca bobo, quaresma umursamıyor ama necip'in, ismail'in moralini bozuyor. sahada kollarını açıp efe efe yürüyor. fatih terim'in sahadaki yansıması olarak hem de maalesef beşiktaş formasıyla geziniyor. 2 senedir takımın ritmini bozuyor.
  
  ben nihat sadece kötü oynasa susardım. hatta sahiplenirdim de onu; nihat bu takımın evladıdır, şaşırmayın diye. nihat'ın sorunu maalesef kötü oyunu değil, tavırları. nihat dönüp hala kendine bakmış gibi gözükmüyor. bu taraftar da çok sabırlı. hala beşiktaş'ın çocuğu diye çağırılıyor. nereye kadar gider bilmiyorum.
  
  dün ben, porto maçında yeter dedim en sonunda. milli takımdaki mafyalaşmış futbolcu yapısının beşiktaş'ta yerinin olduğuna inanmıyorum. ve kendi çapımda nihat'a kırmızı kart çekiyorum. ne halin varsa gör arkadaşım.
• ortada üzücü olan bir kaç durum varsa; fenerbahçelilerin falan bu sakatlığa beşiktaşlılardan daha çok üzülmesi de bunlardan biridir.
  ben üzüldüm bu sakatlığa. beşiktaş'ın oyuncusu beşiktaş için sakatlandı. niye üzülmeyeyim.
  
  ama yılda 3.5 milyon dolarlık sözleşme imzalamış bir adama yas tutmak zorunluluğu nedir yahu. nihat madenci sanki, veya motorlu kurye sanki. işten çıkarıldı. üzül!
  peki ya ayda 750 lira maaş alıp, 600 liraya kombine alan bir taraftar daha iyi bir futbol izleyeceğim motivasyonuyla seviniyorsa, utanması niye size düşüyor arkadaş? nihat utansın biraz da.