• alışması zor olan dil... sonradan alışıyor tabi insan...

    -----------

    birinci sınıfta ders onayına gittiğim asistanın odasına girdiğimde, kafasını kaldırıp "epruu" için mi geldin dedi?

    sağıma soluma baktım bizim ebru yok...

    -yok hocam ben onay için gelmiştim dedim...

    adam şöyle bir yüzüme baktı ve o iç gıcıklayıcı alaycılığıyla "alışırsın" dedi....

    anlamayanlara önden not: meğer adam epruu derken approve diyormuş...
  • ivedi kelimesi de çok kullanılır.
    ilk gördüğümde anlamını bilmiyordum.
    sonra bölümde bir yazı gördüm.
    "homer ivedilikle advisor'unı gör" yazıyordu.
    albert erkip'de advisor'ımdı. albert hocaya ivedi kelimesini sordum.
    asap dedi.
  • odtu mezunu biri olarak bunun daha beterini koc universitesinde yasadim...egitim dilinin ingilizce olusundan dolayi teknik terimler, türkce cümle icinde ingilizce halleriyle kullanilirdi odtu'de...bu da cok dogaldir, cunku o terimleri hayatinda ilk defa o halleriyle goren ve öyle ögrenen insanlardir cogu ögrenci...yine de biraz caba gösterilerek "force" yerine "kuvvet" denilebilir...bilim dili tüm dünyada maalesef ingilizcedir...ancak koc'taki hocalar olayin bokunu cikartmis durumda...bikac örnek:
    -cocuklar ben onu bir "itere" edeyim... (düsüneyim manasina)
    -bu olayi nasil "interpret" edebiliriz... (yorumlayabiliriz)
    -bu yöntem cok "primitive"... (ilkel demek istiyor)
    bunlar teknik terim degil...bunlar yabanci hayranligindan, ukalaliktan baska bi bok degil...zaten okulu sinira yakin yapmislar, bi bok olursa kacmasi kolay olur diye...
  • ilk gün makine bölümü nerededir hocam sorusuna " aam şurda bi notice board var oradan bakarsan bulursun " cevabını almıştım.
  • hit the road jack şarkısını withdraw çek ismiyle yorumlayan da gene bu türkçeyi konuşan bir vatandaştır.

    (bkz: withdraw çekmek)
  • aslında tamamen alışkanlıktan kaynaklanan bir tür türkçedir. ne özentiliktir sebebi ne de artistlik (kime artistlik yapacaksın ki? herkes odtülü, herkes ingilizce biliyo orada. ayrıca ingilizce ile artistlik yapmak artık devlet dairelerinde bile demode). add-drop denir ders ekleme-bırakmaya o diyarlarda çünkü adı add-droptur. türkçe duyurular son birkaç senedir yaygın okulda (hazırlık binaları hariç). okulun eğitim dili değil, okulun dili ingilizcedir...
  • odtüde ilk gün:
    toy öğrenci-şey ben kayıt onaylatıcaktım.
    sekreter-advisor'ınız kim?
    tö-höm him (eldeki çıktıya bakarak) x hocaymış.
    sekreter-o şehir dışında, kaydını onaylatamazsın.
    tö-* ama ama!!
    sekreter-edropları bekle.
    tö-öe?!
    sekreter-edropları bekle o zaman approve edilir.
    tö-ne zaman? *
    sekreter-iki hafta sonra.
    tö-ama kayıt süresi 3 gün sadece.
    sekreter- *

    (bkz: add drop)
  • -hocam 'essay'lerin 'conclusion' 'paragraph'indaki, 'thesis statement'i 'paraphrase' edecek miyiz?..
    -2. 'midterm'un 'objection'i icin 'office'ime 'office hour'da gelin
    - hocam, 'add-droplar'dan once bi 'technical elective'in 'first meeting'i var da ben 'approve' ettirmesem olur mu? zaten daha 'prerequisite'lerini ogrenemedim...
    ...
    .diye uzar gider
  • insanlarin odtuye ilk giri$lerinde anlamadigi, ama haftalar aylar gectikce benimsedigi, yillar gectikce de tiryakisi oldugu bir tur lehce. daha odtu dolmusuna bindiginiz anda duymaya ba$larsiniz bu garip lehceyi: "hocam $urdan bi kapi uzatir misiniz". "ha, ne" olursunuz ilk ba$ta. bir de birinci sinifta iken duyduklariniz vardir ki ozellikle okula ilk kayitlarda: "adddroplar da eklersin", "advisoruna approve ettirmeyi unutma","tutorial var ak$am" gibi. bir ileti$im sorunu da ilk ders programinizi aldiginiz zaman derslerin nerde oldugudur. mm125in merkez muhendislikte, bmb4 un bilgisayar da oldugunu bilebilirsiniz belki ama z118in kimya muhendisliginde, p3un fizikte oldugunu tahmin edemezsiniz. o yuzden "orientation" programina mutlaka katilmanizi ve bu turkceye ali$manizi tavsiye ederim, aksi takdirde benim ba$ima geldigi gibi bir yil sonra bile finale gireceginiz yeri bulamamaniz mumkundur.
  • sizden önceki insanların alışkanlıklarından ötürü bazı kavramları ingilizce olarak bırakıp cümlenin geri kalanını türkçe olarak söylemelerinden ortaya çıkmış dildir. suçlanacak birileri varsa şu anda bu kavramları ingilizce olarak kullanan günümüz öğrencileri değil, her şeyin başındayken o kavramları türkçeleştirmeden okul içerisinde kullanmaya başlayan öncülerdir... yoksa kimsenin artistlik olsun, çamurdan olsun gibi bir niyeti yoktur...

    evet sekreterlikteki memur belki add drop'un ne demek olduğunu bilmez ya da withdraw'un kelime manasını bilmez çünkü ingilizcesi yoktur. ama o adam konuşurken omurilik soğanından konuştuğu için fazla takılmaz...

    ayrıca bu başlıkta bok atanları da yabancıların ülkemizde kurduğu her hangi bir fabrikada staja davet ediyorum.sor bakalım işçilerden kaçı ingilizce biliyor ama buhar yerine stim, sıyırma yerine strip etme ya da giren ürün yerine şarj diyor...ben de artistlik olsun diye cümle içerisine ingilizce kelimeler serpiştiren insanlara hastayım ama alışkanlıklar ile artistlik arasındaki o ince çizgiyi iyi ayırmak gerektiği kanaatindeyim, alışkanlıklar kolay kolay bırakılmıyor ne yazık ki...
hesabın var mı? giriş yap