• anadolu'dan gelmiş genç bir erkek, halim, selim bir tip, gariban görünümle birlikte eve alındıktan bir süre sonra teyzem diye evde ağırladığı(mız) kadının eve sıfır ev eşyaları alması

    [her şey gayet yolunda]

    (bkz: final round)

    çocuğun birlikte oda da kaldıkları teyzemiz kadınının jigolosu olduğunun ortaya çıkması.
  • en büyük korkuları ellemektir.

    evde gözlüksüz gezerkene bir şeyin üzerine basıp "heralde kalem filan ezdim" diyerekten almak amacıyla yere eğilip gosgocaman, cılkı cıvığı çıkmış bir tarantula görünesi ve

    evdeki tek cesur insan olaraktan onu yerden alıp çöpe atmak zorunda kalınası gibi.
  • hem mutfak hem oturma odası olarak kullanılan takriben 20 metrekare, boyuna uzun bir odada, 29 kişinin parti yapmak amaçlı bulunması. bu kişilerinin her birinin erasmus öğrencisi olması, ve alınan yüksek dozda alkolün etkisiyle ve çevreden aldıkları gazla içlerinden ikisinin bir anda güreşe tutuşmaları. ortada bahislerin döndüğü, köpek havlamalarının olduğu, bağırış çağırış dolu bu hengame ortamına rağmen komşulardan herhangi bir şikayet gelmemesi.
  • evin salonunda bir adet beyaz rus bağyanı ile 2 saat yalnız kalmak bu bağyanın ev arkadaşınızın sevgilisi olması ve tek kelime türkçe bilmiyor olması, söylediği herşeye "da" demek zorunda kalmanız, 2 saat boyunca saçma bi şekilde jest ve mimiklerle muhabbet etmeye çalışmak.
    (bkz: müdür bu buna konuş)
  • bir sabah (öğlen, yada akşam üstü) uyandığında haftalardır yıkanmayan dağ gibi bulaşığın yıkanmış olması.
  • tavuklar ne alemde diye kontrol etmek için eğilmiş bakarken, fırın camının surata patlaması. bundan en ufak bir yara bile almadan kurtulmak, evet, iki tane koridor dönüp salonun en ücra köşelerine ulaşan binlerce sıcak cam parçasından yara almadan kurtulmak.
  • sıradan bir akşam yemeğinin ardından çay içmeye niyetlenilmiş günüllü bir arkadaş seçilerek çay demlemeye mutfağa gitmiştir. 5 10 dk sonrasında bir patlama sesiyle bütün ev ahalisi mutfağa koşturmuştur ve görülen manzara karşısında dumura uğramıştır.patlayan ne bir tüp ne de başka bir şeydir.çaydanlık patlamış o arkadaşın saçı başı dahil bütün mutfak çaya boyanmıştır.
  • gece yarisina dogru salonda birkac kisi uyumakta. sobanin alevi sondu sonecek. eleman yattigi yerden kalkar, odunlari basar, gazeteleri tikar. cabuk tutussunlar diye kullanilan gazyagini da boca eder sobanin icine. kibriti cakip, icine atmasiyla, birakin salonu, evde uyuyan herkesi uyandiran bir gurultu kopar. herkes deprem oldu zanneder, panikler. arkadasin anlattigina gore sobanin kapagi yarim metre havalanmistir.

    herkes guzelce saydirir arkadasa uykudan uyandirildiklari icin. " ulan tek basina deprem yarattin evde ne adamsin " diye soylene soylene doner herkes yattigi yere.

    gece 03.00 civari... ayni gurultu yine kopuyor. herkes tekrar panikle yattigi yerden kalkiyor, ulan yine mi patlattin sobayi amina koyiim senin diye kufur etmeye hazirlanirken herkes, gercekten deprem oldugu anlasiliyor. daha buyuk bir panik, kizlar agliyor.. gecenin bir saati, o evden kalkip, daha saglam oldugu dusunulen bizim eve geciliyor. sobayi patlatan arkadasin son esprisi yatistiriyor herkesi; " korkmayin lan, artcisiydi bu benimkinin"
  • kanepenin üzerine oturulmasıyla 75 dereceye kadar eğilen dudak payı bırakılmış dolu çayın devrilmeden yakalanması ve "fffhüüüp" diye içilmesi.
  • evdeki birikmiş bulaşıkları yıkamaktan gına gelmiş polonya vatandaşı ev arkadaşımızın mutfak lavabosunun hemen üzerine; "we don't have a washing machine at home*" diye bir ironi mesajı yazması.
hesabın var mı? giriş yap