• -çiğ yumurtayı hazmetmek pişmiş yumurtayı hazmetmekten zordur.

    -koladaki asit midenize zarar verecek seviyede değildir.

    -*yemekten sonra soğuk su içmek tehlikeli değildir zira vücudunuz suyun ısısını bağırsaklarınıza gelene kadar vücut ısınıza yükseltir.

    -ıstakozlar kaynar suya atılınca çığlık atmazlar, duyulan ses vücutlarından çıkan buhardır (ısınmaktan kaynaklı oluşan buhar)

    -kahverengi kabuklu yumurtalar daha sağlıklı değildir. beyaz kabuklu yumurtalarla aynı besin değerine ve tada sahiptirler.

    -tuzlu yemeğe (içinde yemek pişen tencereye) patates atınca patates mucizevi olarak tüm tuzu emmez. yemeğin tuzunu azaltmanın tek yolu sulandırmak/seyreltmektir.

    -yemeği mikrodalgada pişirmek besin öğelerini azaltmaz, aksine korur. zira pişme süresi daha kısadır ve ısı seviyesi genelde daha düşüktür.

    kaynak
  • öğrendiğim demeyelim de, farkına vardığım diyelim. alkol yüzdesi ya da içme hızına bağlı olarak sarhoş etme hızı yüksek olan içkilerin şişe ağız genişliği bununla ters orantılı. cümleyi adam akıllı kuramadım ama anladınız siz.
  • hitlerin ölüm kamplarındaki fabrikaların büyük bölümünü bmw oluşturuyordu.
  • gece uyanık kalıp gündüz uyumak kilo yapar
  • okuduğumuz, sevdiğimiz yazarların nasıl bir hayatı olduğu ve yazarken neler hissettikleri hep dikkatimi çekmiştir. bende bununla ilgili biraz internet üzerinden bakındım. ufkunuzu iki katına çıkarır mı bilmem ama belki işinize yarayabilecek bir şey olabilir.
    doldurun viskileri, açın klasik müziğinizi edebiyat konuşacağız.

    not: aslında burada bir çok yazar ile ilgili kısa kısa ilginç gelen noktaları belirtecektim ama isimleri araştırınca kısacık yazılarla geçiştirerek saygısızlık yapmak istemedim. daha sonra sırasıyla giderek yazarlar hakkında bilgileri olabildiğince toparlayarak ilgi çekici noktaları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

    sabahattin ali :

    - babası tevfik fikret* ve prens sabahattin'le* olan dostluğundan dolayı ilk oğluna sabahattin diğerine fikret ismini vermişir.

    - huzursuz bir aile ortamında yetiştiği söylenir.

    - yaşadıklarını şiir, öykü ve denemeler ile kaleme almıştır.

    - okulda sürekli sanatla ilgilenmesinden dolayı ailesinin yanına gönderilmek ile tehdit edilmiş ve bunun üzerine karamsar bir ruh haliyle intihar edeceğini söylemiştir. o dönemde arkadaşı olan naci çevik'e bir mektup bırakır. durumu anlayan arkadaşı nöbetçi öğretmene haber verir ve okulun bahçesinde yakalanır. bunun üzerine okul müdürü kovamaz ve bir yolunu bularak istanbul'a naklini sağlar.

    - büyük şans olarak istanbul'da muallim mektebin'de edebiyat öğretmeni olan ali canip yöntem`:ali canip yöntem kendisine yardım ederek yazdıklarını önemli dergilerde yayınlamasını sağlamıştır.`

    - hayatında büyük iz bırakan olay olarak babasının ölümünü belirtir. bunun üzerine 15 ocak 1927' de babam için şiirini kaleme alır.
    http://www.antoloji.com/babam-icin-13-siiri/

    - soyadı kanunu sonrası "şenyuva" soyadını alır fakat babasının ön adı olan "ali'yi" kullanmak ister fakat izin alamaz. bunun üzerine "alı" olarak kullanılmasını tercih eder.

    - öğretmenlik yıllarında alacaklıların kendisini öldürme korkusuyla milli eğitim camiasından dostlarına söyleyerek yozgat'tan ayrılmak istediğini belirtmiştir. bunun üzerine mustafa kemal atatürk'ün öğretmenler yabancı dile tam hakim olması amacıyla oluşturulan ingiltere, almanya, fransa'ya giden grupların arasından almaya'ya dahil olmuş ve yaşamının belli bir dönemini orada geçirmiştir.

    - sevgi beslediği ve karşılık göremediği bir çok insan olmuş fakat iki ismin yerinin başka olduğunu yazdığı mektuplarda belirtmiştir. bunlardan biri hepimizin yakından bildiği kürk mantolu madonna romanına ilham verdiği söylenir.

    - ilki olan frolayn puder hakkında ayşe sıtkı ilhan'a yazdığı mektupta şöyle der: “almanya’da frolayn puder isminde bir hatuna ziyadesiyle âşıktım. (bu kadın arkadaşlar arasında 28 namıyla meşhurdur.) o zamanlarda ise berlin’de şu meşhur deli şarkıcı filmi oynamıştı ve oradaki sonny boy şarkısı herkesin ağzında idi. şimdi bunu mırıldanınca sisli ve yağmurlu teşrinievvel günlerinde 28 ile müzelere veya sinemaya gidişim aklıma gelir. yolda mütemadiyen kızcağızın yüzüne dalar, önümü görmezdim, o da hafif bir tebessümle başını bana doğru çevirerek bu salaklığımı mazur gördüğünü anlatmak isterdi. âşık olduğum kimseler arasında bana bu kadın kadar iyi muamele edeni olmamıştır. parmağının ucunu bile koklatmadığı halde beni kırmaz, aramızda genişlemeyen ve daralmayan muayyen bir mesafe muhafaza etmesini gayet iyi bilirdi...”
    sevengül sönmez - http://kitap.radikal.com.tr/…eden-cok-sevdik-351700

    - ikincisi ise öğrencisi olan melahat muhtar'dır. aşkına karşılık bulan sabahattin ali melahat muhtar'a atfen "çocuklar gibi" şiirini yazmıştır.
    http://www.antoloji.com/cocuklar-gibi-siiri/

    - mustafa kemal atatürk ve ismet inönü'ye yazdığı "hey anavatanından ayrılmayanlar" şiiri yüzünden 22 aralık 1932 tarihinde tutuklanır ve 1 yıllık ceza alır.

    - cumhuriyetin 10. kuruluş yıl dönümü sebebiyle çıkan genel aftan yararlanarak 10 ay sonra serbest kalır.

    - yeniden atanmak için yaptığı görüşmelerin sonucunda mustafa kemal atatürk hakkında benim aşkım şiirini kaleme almış ve bir süre bekletildikten sonra memuriyete geri dönüş yapabilmiştir.

    - kendisine lanse edilen komünist sıfatını terse çevirmek için oyunlar yazdığını ve sahneye konacağını belirtmiştir. bu sırada arkadaşı olan ayşe hanım'a yazdığı mektubun sonuna bir not bırakarak evlilik teklifi eder. fakat ayşe hanım "yazdıklarında ciddi olduğunu düşündüysen büyük çocukluk etmişsin" diyerek geri çevirir.

    - kaçak olduğu dönemde kendisine rehberlik edecek eski subay, silah çalmak suçundan ordudan ihraç edilen ali ertekin ile tanışır.

    -ali ertekin, sabahattin ali'yi kitap okurken sopayla yüzüne defalarca vurarak öldürür.

    - ali ertekin verdiği ifade de sabahattin ali'nin rusya ve bulgaristan' da çalışmalar yaparak türkiye'de ihtilal çıkaracağını ve bu sebepten dolayı sürekli tartıştıklarını söyler.

    kaynak:
    https://tr.wikipedia.org/wiki/sabahattin_ali
    http://www.bilgiustam.com/sabahattin-ali-kimdir/
    http://www.biyografi.net/…isiayrinti.asp?kisiid=825

    edit: linkler düzeltildi.
  • 1918-1919 yıllarında görülen ispanyol gribi nedeniyle ölen insan sayısı 1.dünya savaşı nedeniyle ölen insan sayısının yaklaşık 3-4 katıdır.hastalığa ''ispanyol'' adının verilmesinin nedeni en sık ispanya'da görüldüğünden veya oradan başladığından değildir.savaş dönemi olduğundan bütün ülkeler gripten ölümleri sansürlerken ispanya'da radyodan günlük gripten ölüm sayıları verilmekteydi ayrıca bu hastalığın ilk tartışıldığı ülke de yine ispanya olmuştur.
    hastalığa yakalananların yarısı hayatını kaybetmekteydi ve o zamanlar abd'de ortalama yaşam süresi sadece bu hastalık nedeniyle 56'dan 38'lere inmiştir.
    bu gribe yakalananlar arasında atatürk de bulunmaktaydı.yani o yüzde 50'lik oran bir ülkenin kaderini değiştirdi.bu konuda 2 farklı hatıra bulunmaktadır;
    ilki cemal kutay’ın "sohbetler" isimli eserine dayanılarak mustafa kemal’in samsun’a gitmeden önce ispanyol gribi geçirdiği bilgisine yer verilmiştir. esere göre, bu hastalığı büyük kurtarıcının yaveri cevat abbas gürer şöyle anlatıyor:
    "samsun’a hareket hazırlığında idik. atatürk bir müddettir rahatsızdı. oldukça ciddi olan ve o zaman pek korkulan ispanyol nezlesini beşiktaş’ta, akaretler’deki evinde atlatmıştı."
    ikincisi ise atatürk almanya'ya ilk defa orduya uçak alımı için padişahın emriyle gider.uçağa karar verilir ve ertesi gün deneme uçuşu yapılması için anlaşılır.tam bu sırada padişah atatürk'e acilen istanbul'a gelmesini söyler.atatürk yolda ispanyol gribi'ne yakalanır ve avusturya'da 1 hafta tedavi görür.
  • yılanların ayakları varmış!
  • hayatın zorluğu...
hesabın var mı? giriş yap