• jeolojik kanıtlara göre en sonuncusu yaklaşık 650 milyon yıl önce olmak üzere en az iki kere donmuşlardır. yeterince tek hücreli bu olayı sağ atlattı ve bugünkü biyoçeşitliliğin temelini attılar ancak eldeki fosil kayıtları bu kadar şanslı olmayan çok hücreli yaşam formlarının olup olmadığını söyleyebilmek için yeterli değildir.

    peki okyanuslar tekrar donarsa ne olur?

    1) petrol fiyatları tavan yapar

    dünya petrolünün yarısı deniz yoluyla taşınmaktadır. okyanusların donması ve nakliye hatlarının durması ile tam da ısınmak için petrole en çok ihtiyaç duyulacak anlarda petrol arzı büyük ölçüde kısıtlanacaktır.

    bunun sonucunda küresel ekonomik çöküş gerçekleşecek ve birçok ülkede sıkıyönetim ilan edilmesine neden olacaktır.

    2) besin zinciri çöker

    okyanusların üzerini kaplayacak buz tabakası suyun altına ulaşacak ışığın çoğunu engelleyecek ve deniz yosunlarını öldürecektir. önce bu yosunlarlar beslenen canlılar, sonra o canlılar ile beslenen canlılar derken okyanuslarda yaşam neredeyse tamamen yok olacaktır.

    sadece hidrotermal bacalar çevresinde yaşayan derin deniz organizmaları hayatta kalabilecektir.

    3) bitkiler ölür

    buz sudan daha fazla güneş ışığını yansıtır. bu nedenle iklim sert bir şekilde soğuyacak ve küresel ortalama sıcaklık hızla düşecektir. bitkiler susuzluktan ölecek ve sonucunda daha az karbondioksit bitkiler tarafından oksijene çevrileceği için bir yerde oksijen tükenecek ve yaşam sonlanacaktır.

    biriken karbondioksit atmosferde birikecek ve gezegeni yeniden ısıtacaktır ancak buzu eritmek milyonlarca yıl sürecektir. sanıyorum, "her son bir başlangıçtır" demek burada uygun olacak...

    kaynak: bbc science focus
  • milyarlarca yıl önce proterozoik çağ'dan başlayarak tüm oksijeni atmosfere vererek hayatın oluşmasına vesile olmuştur.
  • hiç düşündünüz mü altındaki canlıları? nasıl da yaşıyorlar bir düzen içinde. neden? insan karışmıyor çünkü, karışamıyor. işte bu yüzden...

    (bkz: rum suresi 41. ayet)

    (bkz: tin suresi)

    allah var arkadaşlar, ve gerçek. umarım en kısa zamanda döneriz hep beraber ona.. *

    t: içinde kaç çeşit canlı türunün yaşadigi belirlenemeyen ekosistem. ayrıca uzaya çıkmanın formulünun kendisini çözebilmekten geçtigini düşünüyorum. * *
  • derya uluğ 'un müthiş şarkısı.

    her yerde okyanus sen boğuldun derede
    zamanla unutulur hani aklın nerede?
    saatin mi bozuldu niye kaldın geçmişte?
    al bi' zaman bi' de akıl
    bu da benden sana hediye
    dön hadi artık dünyaya
    aç gözünü zaman dar
    vazgeç artık eh be yavrum
    bunun sonu çok zarar
    eller ne dese inanmadın
    yürek yandı aldırmadın
    vuruldu kaç kere yüzüne
    sevmiyor dediler duymadın
    eller ne dese inanmadın
    yürek yandı aldırmadın
    vuruldu kaç kere yüzüne
    sevmiyor dediler duymadın
    her yerde okyanus sen boğuldun derede
    zamanla unutulur hani aklın nerede?
    saatin mi bozuldu niye kaldın geçmişte?
    al bi' zaman bi' de akıl
    bu da benden sana hediye
    her yerde okyanus sen boğuldun derede
    zamanla unutulur hani aklın nerede?
    saatin mi bozuldu niye kaldın geçmişte?
    al bi' zaman bi' de akıl
    bu da benden sana hediye
    dön hadi artık dünyaya
    aç gözünü zaman dar
    vazgeç artık eh be yavrum
    bunun sonu çok zarar
    eller ne dese inanmadın
    yürek yandı aldırmadın
    vuruldu kaç kere yüzüne
    sevmiyor dediler duymadın
    eller ne dese inanmadın
    yürek yandı aldırmadın
    vuruldu kaç kere yüzüne
    sevmiyor dediler duymadın
    her yerde okyanus sen boğuldun derede
    zamanla unutulur hani aklın nerede?
    saatin mi bozuldu niye kaldın geçmişte?
    al bi' zaman bi' de akıl
    bu da benden sana hediye
    her yerde okyanus sen boğuldun derede
    zamanla unutulur hani aklın nerede?
    saatin mi bozuldu niye kaldın geçmişte?
    al bi' zaman bi' de akıl
    bu da benden sana hediye
  • derya uluğ kim yaa?
    asıl şebnem ferah'ın müthiş şarkısıdır.

    önümde ağır bir kapı
    ardında okyanus var
    ben zaten suda doğmuşum
    kapıyı açmam gerek

    işte o an biri geliyor
    tutuyor kulağımdan
    gözü anahtar deliğinde
    bak diyor sadece burdan

    bırak diyorum o küçücük resmi
    yetmez bize bu küçük esinti
    nerde törpülendin böyle
    olmaz diyor tutup ayak bileğimi

    şimdi, önümde ağır bir kapı
    ardında okyanus var
    bir de bileğimden biri çekiyor
    benimse kapıyı açmam gerek

    bak diyorum koca dünyaya
    burdan derhal çıkmak gerek
    bari çekme bileğimden
    benim her şeyi görüp öğrenmem gerek

    bir ileri bir geri her adım
    bu kapının ardı demek
    sonunda boğulmak olsa da
    benim o sularda yüzmem gerek

    anahtar deliğinden görünen
    bu küçücük manzara
    sana yetiyorsa yetsin
    benim o sularda yüzmem gerek
    yüzmem gerek

    inanmayan açar dinler
  • patron - okyanus

    sözlerini ve beatine bayıldığım şarkısı. ağzına sağlık abim.

    …“affettim kendimi, yapmadığım şeylerden
    sessizce terk ettim, eğlendiğim yerleri
    mahvettim kendimi, stresten derdimden
    nefret beslendiğiniz siz nerelerden geldiniz?

    yalanlar sıvanmaz balçıkla
    inanmam sonuç yok aşkından
    kovuldum, boğuldum
    bir okyanus ortasında
    ölenle ölünmez derler ya
    ben kayboldum dünyada
    kaldım bir başıma
    bir okyanus ortasında”…
  • yeryüzünün oluşum sürecindeki ilk jeolojik zaman olan hadean devrinde meydana geldiği düşünülen, dünya yüzeyinin yaklaşık %71'ini ve dünya biyosferinin %90'ını kapsayan, bilinen 230.000 türün yaşam alanı olup, toplam hacmi yaklaşık 1,35 milyar kilometreküp ve ortalama derinliği yaklaşık 3.700 metre olan büyük tuzlu su kütlesidir.
  • şebnem ferah'ı 2005 sonrası müzikalitesinin yerin altına inip magmaya doğru meyletmesi ve 2017'deki malum iddialar nedeniyle artık pek takip etmiyor ve sevmiyor olsam da can kırıkları albümü bir zirve ise eğer, ki bence öyle, o albümün zirvesi de budur, dediğim şarkı.

    daha ilk dinlediğimde içimde bir şeyleri kıpırdatmıştı. yalnızca örs-üzengi-çekicimi değil beynimi ve ruhumu da dürten şarkıları bir başka seviyorum. ve geçtiğimiz günlerde adeta sırasını beklercesine yap bozun koltuk altından çıkmış kayıp parçası gibi bir şeyleri tamamlayıverdi.

    yaklaşık 3 hafta önce annemle büyük bir yüzleşme yaşadım. çocukluğumdan beri maruz tutulduğum manipülasyonları, iletişim bozukluğunu, karakterime hiç uymayan kalıplara sokulmak istenmemi bir bir kustum resmen. ve bu sahne bir film sahnesi olsaydı arka planda çalan müzik bu olurdu, başkası yakışamazdı.

    dışarıdan görülenin aksine rahat bir yaşamım yoktu. her zaman yalnız, kafası karışık, farklı bir çocuktum. yaşam herkes gibi benim de önüme hep engeller çıkardı, yere vurdu, örseledi beni. pek çok insandan daha az, ama pek çok insandan da daha fazla. geçmiş, şimdi ve geleceğimin tek ortak özelliği.*

    türkiye'de eşcinsel olmak, eşcinsel bir çocuk olmak hem en büyük şanssızlığım, hem en büyük şansım benim. pek çok insanın ömürlerinin ikinci yarısında verdiği sınavları ben 15 yaşımda çoktan geçmiştim. bu yüzdendir belki kolay kolay kimseden, hiçbir şeyden korkmamam. geleceğe hep istekle, umutla, cesaretle bakmam.*

    annem ise benim tam aksime, her zaman garantici, konformist ve orta yolun yolcusu. benim de öyle olmamam büyük bir şaşkınlık konusu onun için. ve en büyük kavga nedenimiz.**

    ben ise sadece kendim olmak istiyorum. kalıplarımı topluma göre değil, kendime göre yaşamak istiyorum. kimseye zararım yok, ahlakıma ve erdemime güveniyorum.**

    annem de kendi içinde benim yaşadığım çalkantıları yaşamış, yaşıyor. kendi mutluluğunun anne babasının mutsuzluğu olmasının nedenini sorgulamak yerine ona verilen kuralları harfi harfine uygulamış hep. ve sonunda sadece kendini mutsuz etmiş. bunu yaşamış bir insanın kendi çocuğuna “git yaşamını istediğin gibi yaşa.” dememesi, aksine benim de aynı biçimde davranmamı beklemesi de benim hiç anlamadığım bir şey.**

    tek istediğim kendim olabilmek. kimseye zararım olmadan, kendimce, sevdiklerimle ve sevenlerimle. ama bazen bir benlik bile rahatsız edici, sakıncalı olabiliyor.**

    o küçücük dar dolabı kırıp tüm dünyaya ne isem onu göstereli çok oluyor.**

    ancak anneme göre kendimi aşırı belli etmemeliyim. ben sistemi, düzeni değiştiren kişilerden biri olmak isterken yeniden o dolaba girmeli ve tüm ömrümde olduğu gibi yok sayılmayı kabul etmeliyim.**

    ki zaten alabilecekleri bir canım var sadece. dışlanma nedir, korku nedir, zorbalık nedir iyi bilirim. yaşarken ölmeyi kabul etmiyorum, bu olacağına kalbim dursun, onursuz yaşamaktan bin kat daha iyi. bütün bunları yaşayıp tüm cesaretiyle dünyaya karşı olanca saydamlık sunan birine ışığını kıs, perdeni çek, kendini frenle, diyemezsiniz.***

    işte o yüzden ben kendimi gizleyemem, kısamam, sınırlayamam. isteyen istediği gibi sınırlasın, ama bana “el alem ne der.” diye gelmesin.**

    önce kendine, sonra yakın çevresine, sonra da tüm dünyaya meydan okuyan herkesin şarkısıdır 'okyanus.' selam olsun boğulmaktan korkmayıp o sularda yüzen herkese.
  • serdar’ın 2002 çıkışlı en güzel albümü. kral albüm de istese yapıyormuş. çocukluğuma gittim geldim sayesinde.

    not: albümdeki 1 şarkı (aysel gürel’e ait) hariç geri kalan 11 şarkı da kendisine ait.

    en güzeli için (bkz: kabahat).
hesabın var mı? giriş yap