• alperen ocaklarının bu sene yürüyüşe izin vermeyeceğine dair bir haber okudum. yürütmeyeceğiz diyorlar ve kararlı diyorlar. umarım tarlabaşı travestileri bir güzel paketleyip gönderir bu delikanlı hıyarları da biraz güleriz.
  • "polis fuhuş yap onurlu yaşa" imiş, kardeşim nasıl insanlarsınız siz ya, fuhuş yapmanın nesi onurlu ? ironi var, dalga geçiyorlar filan demeyin, ironide az da olsa bir zeka kıvılcımı olmalı bu bildiğin mide bulandırıcı...
  • biyoloji bilmeyen, anatomi bilmeyen, evrim bilmeyen ağzı salyalı köpeklerin saldırdığı yürüyüş. insan fıtratına aykırıymış. eşcinsel birliktelik insan fıtratına aykırı felan değildir. homo sapiens dahil birçok hayvan gruplarında eşcinsellik var olan bir olgu. yanlış duymadınız birçok eşcinsel hayvan doğada gözlemlenebilir. eşcinsellik bir hastalık değildir. dünya bilimi çok açık bir şekilde bugün eşcinselliğin bir hastalık bir bozukluk olmadığını ortaya koymaktadır. dünya sağlık örgütünün yüzlerce açıklaması vardır eşcinselliğin bir anomali sonucu oluşmadığına dair. bir bozukluk olmadığına dair.

    onur yürüyüşüne katılan insanların hiçbiri ülkenin geri kalanına hayır kardeşim zorla eşcinsel ilişki yaşayacaksınız demiyor. var olduklarını var olacaklarını haykırıyorlar. yaşam alanlarına müdahale istemiyorlar. tasvip etmiyor olabilirsin. senin sikik akıl dünyana vasat kültürüne aykırı olabilir. ama tahammül etmesini öğreneceksiniz. kimse sizinle aynı olmak zorunda değil. sizin gibi yaşamak sizin gibi sevişmek sizin gibi inanmak zorunda değil. salyalı köpek yazmış ya ülkeyi terk etsin diye. o ibne diye aklın sıra taşak geçtiğin adamlar bu ülkede doğdu. bu ülkenin suyunu içti, bayırlarında dağlarında gezdi. sokaklarında seksek oynadı. sen kimin ülkesinden kimi kovuyorsun vahhabi köpeği. en az senin kadar onların bu ülke.

    tanım: selamladığım yürüyüş
  • bu senekine iki ayrı tarihte ve iki ayrı şehirde katılacağım. malum, her yerde aynı tarihte olmak zorunda değil. geçen senekinde fuckbuddy'mle sokak ortasında yağmur altında ıslak ıslak french kiss yaptık ve yanımızdaki teyzeler garipsemedi bile! bu senekinde ne herzeler yiyeceğim acaba, merakla ve heyecanla bekliyorum :)
  • her haziran ayında, pride zamanı geleneksel 'gaylere kufur etme, asagilama' törenleri yaşıyoruz. 2020’de bunu bir çıta yukarı çıkardık, devletin en tepesinden lanetlendik. bu giriyi o zaman yazmıştım ama göndermedim. gitsin bakalım

    “simdi tum sabrimla, sinirlenmeden, belki bir iki kisi bir sey ogrenir, anlar, empati yapar diye kendi bildiklerimi paylasacagim. maalesef sirket laptop'indan yaziyorum ve dili de ingilizce, bu yuzden yazim hatalari yapabilirim, fark ettikce duzeltirim, simdiden affola.

    simdi neden her ayin haziran'inda bu gayler cikip yuruyus yapip cinsel kimliklerini gozumuze sokuyor, neyin onuru bu diye sorabilirsiniz. bunun bir hikayesi var.

    detayli hikayesi surada ama ben asagida ozet gececegim

    50lerde, 60larda amerika'da escinsellik suctu. hani diyorsunuz ya aman gozumuze sokmayin ne bok yerseniz yeyin, o ozgurluk bile yoktu. escinseller gizli gizli cesitli barlarda sosyallesirlerdi. polis de surekli bu mekanlara baskinlar duzenlerdi. 28 haziran 1969 yilinda polis sabah saatlerinde manhattan'da gaylerin gittigi stonewall inn isimli bir mekana sabah baskini duzenledi. ancak alisilmisin aksine bu sefer gayler bu baskinlara isyan etti ve polisle catistilar. bu da "stonewall riots" olarak tarihe gecti, turkce'ye "stonewall ayaklanmasi" olarak cevrilebilir. bu tarihte gaylerin haklarini talep etme anlaminda gerceklestirdigi ilk talepti. bak ne evlenme, ne ayrimcilik falan degil ilk talep, varolmaydı, sosyallesme hakki yoktu insanlarin. bu ayaklanmalarin ardindan gaylerin haklarini savunacak ilk sivil toplum orgutleri kurulmaya baslandi. hemen ertesi yil ayaklanmanin ilk yildonumunde new york, los angeles ve chicago'da ilk gay pride yuruyusleri yapildi. 1971'de yuruyusler dallas, boston, londra, bati berlin, paris, stockholm gibi sehirlere yayildi.

    hemen burada bir es vereyim. neden "pride" turkcesi ile "onur" kelimesi kullaniliyor. "utanmamizi,gizlenmemizi, damgalanmamizi istiyorsunuz kabul etmiyoruz" anlami bu. " gay olmak ne guzel, iyi ki de gay olmusum sen de gelsene" degil.

    takip eden yillarda bu yuruyusler dunyada bir cok sehre yayildi. daha sonra yavas yavas yasalardaki ayrimci maddeler elenmeye basladi, bazi ulkelerde sivil beraberlikler, sonra evlilikler onaylanmaya basladi.

    evet escinseller haklari icin mucadele etti ama ne oldu da bu haklar verildi? biliyorum bayiliyorsunuz komplo teorilerine, boyle gizli gucler falan pek acayip bir planlarla gaylere bu haklari verilmiş olsun, buyuk resim falan. birincisi once bilim adamlari bunun bir hastalik olmadigi konusunda birlestiler, hic bir tedavi yontemi ispat edilemedi bilimsel olarak. gaylerin baskisindan da korkulacak bir durum da yok ortada, hic bir zaman toplumun cogunlugu olmadilar, olmadık. hic bir zaman hepimiz hakkimizi savunmak icin ortaya cikacak kadar cesaretli olmadik zaten. ne lobimiz ne bir seyimiz olmadi.

    son yillarda niye bu kadar konusuluyor, insan haklarinin su koca insanlik tarihinde gecmisi ne ki, “çocuk hakları” kavramı sanayi devrimiyle şekillenmiş, daha bir kaç yüz yıl önce, bugun farkli irklara yapilan ayrimciligi asamadik ama insanlarin diger din, irk, cinsel yonelimdeki insanlarin haklarina daha duyarli oldugu bir cagdayiz. ha bu bir ilizyon mu ne kadar surer bilmem ama durum bu.

    peki neden firmalar bu gunlerde lgbt hareketini destekliyor? bu destek anlayisi da sancili, yine kimse herkes "gay" olsun demiyor. en yakin ornegi dechatlon "biz sirketimizde escinsellere ayrimcilik yapmayiz" dedi diye millet kudurdu. bir insan bu soylemden niye rahatsiz olur? yani firmalar gaylere ayrimcilik yapsin, isten atsin falan mi istiyorsunuz? niye? bu gaylik propaganda da degil, kimse gozunuze bir sey de sokmuyor, kimse gozunuz onunde erkekler, kadinlar birbiriyle sevissin demiyor. gerci bir kisminiz keske kadinlarin bu hakki olsa diyor o da ayri.

    firmalar lgbt'ye destek verdi diye gayligin bulasici oldugu sanirisi. arkadas senede bir gun bmw logosunu gokkusagi yapti diye, starbucks gokkusagi desenli bayrakli kupa satti diye gay olacak adam var mi? bu kadar kolay mi? olan su, normallestirme su, ayrimcilik bittikce gay olanlar daha az gizlenmek zorunda kalacak, bir anda gay sayisi artmayacak. bu yuzden gay haklarinin ileride oldugu ulkelerde insanlar gay oldugunu soylemekten cekinmez. merak etmeyin normallestirilme istegimiz yine gozunuzun onunde sevisebilme ozgurlugu degil, gay oldugunu soylemekten korkmama ozgurlugu. bu arada firmalar tabi ki bunu gaylerin sayisi cok oldugu icin korktugundan yapmiyor ancak dunyada ayrimciliga karsi tepkili bir tuketici kitlesi olusmus durumda. amerikali beyaz bir heteroseksuel zencilere ve escinellere ayrimcilik yapmayan bir firmadan hizmet aldigindan emin olmak istiyor.

    gayler, yada daha anlayacağınız dille, lgbt bireyler ne şeytan ne melek. ne kutsayın, ne lanetleyin. sadece alan verin, nefes alalım”
  • geçen bir tanesine denk geldim. toplumdaki her kesimin kendini tanıtmasına ve kabul edilmesine ihtiyaç var. burada hemfikiriz, saygım sonsuz. ama bu yürüyüşlerde neden insanlar yol ortasında birbirini götürmeye çalışıyor ve abartılı cinsel hareketler sergiliyor? gördük yani: biri yol ortasında diğerinin pantolonun içine elini atmış karıştırıyor, başka biri yüzüne deri maske geçirmiş ağzındaki topu başkasına vermeye çalışıyor; biri dungeon'dan çıkmış gibi, birine tasma takmışlar yerle emekliyor... değişik değişik pankartlar var. bu ne abi? hangi heterodan yol ortasında böyle şeyler gördünüz de siz "bizi kabul edin" diyerek böyle davranıyorsunuz. yanlış anlaşılmasın, herkes özelinde serbest ama bunlar sokak ortasında yapılacak şeyler değil. bunları bir kadın-erkek ilişkisinde de görsem garipserim. başka koşullar da etkili ama bunu sokakta gören insanlar giderek antipatik bulmaya başlıyor, toplumsal bir tepki geliştiriliyor. yapmayın bunları. sizin zararınıza. bülent ersoy ve zeki müren'i baş üstünde tutan bir toplumuz biz, hatayı biraz da kendinizde arayın.
  • homofobi hastalığına tutulmuş ruh hastalarını inim inim inleten yürüyüş.

    canlarım. :/

    ama bu sapkınlıktan kurtulmanın yolu var: bilgilenmek, öğrenmek. kendini kabullenmek istemeyen gizli eşcinsellerde sık sık rastlanan bu davranış bozukluğu için terapi alınması da öneriliyor.

    geçmiş olsun.
  • abd'nin kültür emperyalizmi kapsamında boyunduruk altına aldığı yerleri çemberinden geçirdiği bir aşağılama ritüeli.

    sokaklarınızda bu sözde-onur yürüyüşünün yapılmasına izin verip, şöyle dejenere tiplerin çocuklarınızın suratlarına temsili olarak attırmalarına sessiz kaldıktan sonra, gelecekte uygulanacak her türlü aşağılamaya boyun eğmeye de uygun hale gelirsiniz.

    güvenlik testlerinden geçmemiş, aşı adı altında pazarlanan deneysel gen terapilerine kobay olmayı kabul eden kitle ile bu sözde-onur yürüyüşlerinden rahatsız olmayan kitle arasındaki kesişim kümesinin geniş olması tesadüf eseri değildir.
  • tüm yasaklara rağmen, şu an istanbul'da 19.sunun yaşandığı, yürüyüş. gözaltı haberleri geliyor maalesef ama hatırlatmakta fayda var: hepimizi yeryüzünden silseler de her gün yeni lubunyalar doğmaya devam edecek ve bildikleri gibi yaşamanın bir yolunu bulacaklar.

    sizi seviyorum lubunyalar, birlikte güçlüyüz.
  • onur yürüyüşünü engellemeye çalışan gay polis memurları ne hissediyor acaba.

    "bir hayatım var ve bu insanlar benim de varlığımı savunuyorlar" diye mi düşünür, yoksa "ekmek parası için ne emredilirse onu yapmak daha kutsaldır" diye mi düşünür.
hesabın var mı? giriş yap