• bana onbeş senelik profesyonel bar muşterisi kariyerimin en büyük göt oluşlarını yaşatmış mekandır. üç yıl kadar önce, ev arkadaşıyla epey bir içtikten sonra canımız eve gitmek istemeyince gittik buraya, aldık biralarımızı, oturduk boş bi masaya bakıyoruz sahneye mal mal. bir ara arkadaş "ben işemeye gidiyorum" dedi, "iyi siktirgit" dedim ben de (seviyeli ilişki) ve yalnız kaldım masada. bir ara önümdeki masada oturan kız arkasını döndü ve bana baktı, ben de "tanıdık mı acaba" diyerek ona baktım, zaten sahne ışıkları gözüme vurduğu için yüzünü de göremedim, sonra kızın yanındaki insan irisi abi döndü bana baktı, ben "abi de tanıdık herhalde" diye abiye baktım, sonra bunlar konuştu kendi aralarında, abi bi gitti geldi, oturdu masasına ki ikinci bir insan irisi bitti dibimde, onla da bakıştık biraz, herkesle bakışıyorum ama bi bok anlamıyorum amına koyim. ikinci abi "seni dışarı alıcaz arkadaşım" dediği an ben zaten öldüm utançtan, gözümün önüne üstü başı çekiştirilen, tokatlanarak mekanlardan atılan adamlar geldi, "neden, ne oldu?" falan gibi şeyler saçmaladım, adam "dışarda açıklarım" dedi (bkz: karakolda anlatırız) hemen kalktım, çıkışa yürüdük ama sanki müzik durdu da bütün ooze beni izliyor o an, "amına koduğum sapığı, rahatsız etti insanları" deyip tükürüyorlar bana, ben bodyguard dan daha fazla acele ediyorum çıkmak için, "birayı bara bırakayım" dedim adama, "acele etme, bitir biranı" dedi. yaslandık bara, ben içiyorum, o yanımda, gören de derteşiyoruz sanacak. orda şöyle bir diyalog yaşadık;
    -öndeki masa mı şikayet etti?
    +evet.
    -ne yapmışım ki?
    +rahatsız etmişsin.
    -nasıl rahatsız edebilirim ki, hepsinin sırtı dönük ve uzaklar bana.
    +tahmin edebiliyorum ama bizim şefe şikayet ettiler, seni çıkarmazsam benim başım ağrır.
    -bitti bira, çıkalım.
    şimdi başta bu arkadaşa nezaketi ve anlayışı için teşekkür ediyorum. bir barda iki sene kadar çalıştığım için iyi bilirim ki bodyguardlar asla bu kadar kibar ve içli insanlar değildir. son olarak da beni şikayet eden arkadaşa "lan senin kalıbını sikeyim ben, 120 kilo adamsın yarrak, rahatsız olduysan gel bana söyle, ne sikime şikayet ediyon" demek istiyorum.
  • izmir'in en sonuca yönelik kesişme mekanı. her şey hoş, her şey güzel. ancak henüz çözemediğim bazı yönleri var. mesela içeride nereden baksan bin tane adam takılıyor, sen saat 4 oldu diye "kapattık arkadaşlar" diyorsun. tamam canlı müziğin o saate kadar sürmesi bile yetiyor da artıyor da 4'ten sonra biz bi köşede kendi halimizde takılsak kime ne zararımız olabilir ki? * ulan millet müşteri bulamaz, senin gönlün su gibi para akıtan bin tane adamı evine göndermeye her gün nasıl razı oluyor? 2 bira satsan kar. ben üzülüyorum. sırf bu yüzden bu mekanın yanına başka bi mekan açıp gece 4'ten sonra buradan artanlara hizmet vermeyi düşünüyorum. bin adamdan yüz tanesi gelse bile paranın amına koyarım. projeye ortak olmak isteyenler pm atabilir.
  • zengin koca avcıları için ve onları tongaya düşürmek isteyen zengin görünümlü erkek avcılar için bulunmaz bir fırsat oz venyü. biraz geç de olsa bornova'da özgürce sivri burun, tayt ve tunik giyip dürbün balığı gibi göz süzmek isteyen gençliğimize göz aydınlığı dileklerimi sunmak istiyorum.

    *artı fevkaladenin fevkinde kazık (bülent ersoy'u saygıyla anıyoruz). *

    ****bu entry "saygıyla" yerine yanlışlıkla "rahmetli" yazılmış olmasından dolayı bir güzel editlenmiştir.
  • nev'i dinlediğim, kendini türkiyenin en büyük rock barı ilan eden, 1 m2'ye 7-8 insan düşen, masa rezervasyonu kültüründen kendini kurtaramamış izmir mekanı.
  • küfür etmeyi sevmem ama yarrak gibi bir mekandır.kurtlar vadisinden fırlama güvenlik görevlileri,barın kenarında oturup öküz öküz etrafı kesen tipleri ama en çok yapılan her konsere gelen onlarca alakasız gerizekalı insan.konser için gelenler gerçekten azınlıkta kalıyor. (müzik tarzı kıyaslaması için değil kız kesmek * ve hatta daha fazlası için gelenleri kastediyorum.yoksa boş boş eğlenenlerin zaten bir zararı yoktur,eğlensinler..)

    yani şimdi parti formatında bir geceyi her türlü anlarım ama bir ezginin günlüğü,bülent ortaçgil gibi konsere de gelmeyin be orospu çocukları.konseri rezil etmeyin.o kadar yavan bir ortam oluyor ki en son bülent ortaçgil konserinde adamın tavırlarından bile belliydi.kız arkadaşınızla giderseniz azıcık dahi olsun bir tedirginlik olacaktır bünyenizde. çünkü her an herşey olabilir kendini bilmez biri tarafından.kız kıza gitmek ise gerçekten cesaret gerektirir.tuvalete kadar arkadaşınıza eşlik etmek normalde bir centilmenlik olabilir ama bu mekanda zorunluluktur.çünkü tek başına bir kadınsanız birilerinin salça olması muhtemeldir.özellikle tuvalet çıkışlarında.bana bile uzun saçıma aldanıp sulanmaya kalkan,döndüğümde hayal kırıklığna uğrattığım tipler çıkıyorsa artık bayanların halini siz düşünün.gömleğinin bağrı açık ve altın kolye takan modelleri bol bol görmeye de alıştırın kendinizi.

    güvenliğinde çıkan bir olayda siz mağdur olsanız dahi icabınıza bakacağı ihtimalini bir kenarda bulundurun.bu da şu deneyime dayanır ki sabahın beşinde artık mekandan çıkılırken elimdeki bira şişesiyle dışarıya çıkamıyacağımın söylenmesine '' neden? '' sorusunu sormamla, 3 kişinin üzerime yürümesi en güzel örnektir.ha düşünün birde içerde olay çıkarttıysanız artık ne olur!

    ayrı bir konuda da şunu yazabilirim ki,

    eğer gerçekten o ses sistemini 350.000 tl fiyata yaptırdılarsa gerçekten bu mekanla ilgili beni mutlu eden tek olay bu olur!

    (bkz: kol gibi)
  • açılın, tespitle geliyorum.

    şimdi şu vereceğim bkz'daki entry'yi bir inceleyin lütfen. (bkz: #10587112)

    5 gün boyunca her gün 3'er tane o döneme göre büyük isimler, kaliteli müzik yapan gruplar/şarkıcıları çıkarmışlar sahneye. zaten o 5 günü orada olanlar hiç unutmamışlardır, kafalar hala tazedir. o dönem türkiye'de acayip bir rock müzik çılgınlığı vardı. piyasaya kim çıksa tutuyordu, güzel de müzik yapılıyordu. talep çok fazlaydı şimdiye göre, bunu gerçekten anlayabiliyorum. ama ooze venue'nün geldiği nokta şimdi sitelerine bakarak fiyatlarıyla beraber teker teker, tarihine göre yazacağım etkinliklerle bir kıyaslansın istiyorum...

    26 şubat selçuk balcı, 30 tl
    27 şubat duman, 50 tl

    4 mart buray, 30 tl
    5 mart gökhan türkmen, 40 tl
    9 mart koliva, 25 tl
    11 mart yaşar, 40 tl
    12 mart serkan kaya, 50 tl *
    18 mart hayko cepkin, 30 tl
    19 mart levent yüksel, 40 tl
    23 mart resul dindar, 50 tl
    25 mart fatih erkoç, 60 tl * ki fatih erkoç'u severim, sahnesi iyidir. çok eğlendirir.
    26 mart teoman, 50 tl

    1 nisan sezen aksu gecesi. emre kınay ve bora öztoprak olacakmış sahnede. 50 tl
    2 nisan yıldız tilbe, 50 tl
    15 nisan azis, 75 tl *
    23 nisan halil sezai, 40 tl

    7 mayıs yıldız tilbe 50 tl.

    -----------------

    tamam, türkiye'de müzik zevki de her şey gibi tamamen değişti, mesele arz talep meselesi. anlayabiliyorum ama fiyatlara bak, sahneye çıkan insanlara bak. arabesk/pop tamamen. yadırgamıyorum, şurada ismi geçen, yanlarına gizli bakınız verdiklerimle beraber koliva, selçuk balcı, buray, azis hariç herkesi dinlemişimdir. severek de dinlerim. ama bundan 10 sene önce "araya serpiştirilen" tiplerin ülkede müzik anlayışını tamamen ellerine geçirmesini sindiremiyorum arkadaş ya. 10 sene öncesinden bahsediyorum, 10 senede iyiye gidilmez mi hiç. bildiğin salaklaşma var millette, ooze venue'ye sözüm yok. dediğim gibi, herifler mekan işletiyorlar, gelen paraya bakarlar. son 10 senede ülkeye nasıl bir bayağılık çöktüyse en üst tabakadan en alt tabakaya kadar, müzik anlayışından yaşam tarzına kadar her tarafa sirayet etmiş resmen. valla çok üzülüyorum ya. 10 sene önce yapılan konserlere bak, 5 günde 15 sağlam konser ki bahsettim, acayip lezzetliydi, müthişti. bir de önümüzdeki 2.5 ay boyu yapılacak konserlere bak.

    vay anasını ya. vay be. nerelerden nerelere...

    helal olsun, kıyak abiymişsin sen de ooze venue...
  • mekanın genişliğine diyeceğim yok ama,işletmeciliği bok gibi olan bir yer

    üstlerden biri demiş ya hani "sevdiğiniz bir grubu burada dinlemeyin" diye aynen öyle,dinlemeyin zaten mümkün de gözükmüyor şu şartlarda.

    tamam işletmesin,para kazanmak istiyorsun,katılıyorum. ama öyle bir dizayn var ki aklınız şaşar.
    1)sahne önünde ayakta durabilmek için kısıtlı bir alan(konserden 3 saat önce orayı mesken tutmuş arkadaşlardan dolayı zaten yer bulmak imkansız)
    2)onun arkasında 6 sıra arkaya doğru ilk bistro alanın ve bu bistrolarda en az 1 şişe açtırmak zorundasın(tekila-viski-vodka-rakı vs.)
    3)ikinci bistro alanı yine bir 6-7 sıra arkaya doğru gidiyor ve bu bistrolarda da en az yarım şişe içki açtırmak zorundasın
    4)balkon ve sahneyi gören duvar yanları buralarda da kesinlikle şişe açtırmak zorundasın

    biz konser biletini götümüze sokmak için mi aldık birader, diye sorarlar adama,bir de ben garsona diyorum kardeşim ben bu bileti aldım mı,aldım.istediğim yerde izlerim konseri,koymuşsunuz her yer bistroları biz nerede izleyeceğiz bu konseri,garson"yapacak bir şey yok" diyor. tartışırken hemen bir güvenlik ekibi geliyor ne oldu, bir sorun mu var diye

    hadi koy bakalım o bistroları sahne önüne,gelen sanatçılar nasıl soruyor bunların hesabını size,şark kurnazlığı yaparak para kazanan bir mekan,sözde bistroları ortalara gizliyorlar,kimse de fark etmiyor bunu..

    demem o ki gerçekten sevdiğiniz insanları burada dinlemek eziyet olabilir,bir durun düşünün derim...
  • 2 hafta once bu mekana gittigimde;samimiyetsiz ve aklinca capkin garsonlari sevgilimle olmama ragmen sise actirmadan bistroya insan alinmiuor dediler.yaklasik 20 dk sonra gelen iki kiza bize soylenen kural islemedi.3 hafta onceki konserde 20 tl olan biranin 25 tl olma nedenini sordugumda iki yil once bira 20 tl idi demeleri beni ayrica sasirtti.yazar arkadaslarim bu mekana giderken bunu goz onune alarak gitsinler
  • şark kurnazlarının işlettiği abeci mekanı. karaktersiz bir mekan. kurum karakteri de yok. işletme karakteri de yok. hatta müşteri karakteri de yok.
    keçinin olmadığı yerde abdurrahman çelebi olarak koyun pozisyonunu koruyor yıllardır.
    imkan olacak, adam gibi inşa edilmiş, adam gibi yönetilen, adam gibi müşteri profiline sahip bir mekan açacaksın sikip atacaksın bu görgüsüzleri.
    amk rock konserine gidiyorsun her yer masa. adım başı masa. yangın çıksa kafadan iki bin ölü. kapılar dar, istisnasız tüm basamaklar oturan insanlarla dolu. aralarda bile çıkmak mümkün değil.
    programlar saçma. kapı dokuzda açılıyor sahne on bir buçuk on iki de ancak açılıyor. ön grup yok. dışarıda beklesen olmuyor, önden izleyeyim deyip konser alanına yer tutmaya geçsen, durmaksızın dönen yavan bir videoyu izleyerek saatlerce ayakta möö gibi dikeliyorsun.
    metrekareye 8-10 adam düşüyor. herkes iç içe. elinde şişe ile geçen adamların haddi hesabı yok. bira içer misin bira içer misin bira içer misin lafından bıkıyor insan. yürüyecek yer yok, geçecek yer yok. acil bir şey olsa 30 metre yerden çıkıncaya kadar 150 kişiyi ezerek, küfür yiye yiye yarım saatte ancak çıkabiliyorsun.
    600 lira verip şişe açtırırsan orta yere bok gibi bi masa alıp geliyorlar.
    yahu içtiğin şişeyi koyacak yer yok amk! elinde kalıyor şişe. ne bi boşları toplayan var, ne koyacak yer var. yerler komple cam kırığı. yürüyorsun her yer şişe. ya üstüne basıyorsun, ya çarpıyorsun.
    çalışanlar hanzo. yar.k gibi mekan.
    hayır işin kötüsü, insanlar bu leşmekan yeri iyi bir yer zannediyorlar.
  • manisa'nın kırolarının ve izmir'de buldukları eskortlarının eğlence mekanı. nasıl oluyor bilmiyorum ama tüm kaliteli sanatçılar da buraya geliyor. ama içerisi cidden çok keyifsiz.
hesabın var mı? giriş yap