• şunu yapacaklarına çekirdek verseler keşke. ben, boş zamanlarında seri katillik yapan manyak bir bakkal olursam bir gün bunu yaparım. önce tartıp sayıp tartıp sayıp ortalama tane çekirdek kaç lira ediyor onu hesaplarım. misal, 0.13 kuruş ediyor çıkacak. para üstü vermek gerekince hemen 0.13 kuruşa bölücem aklımdan, 27 çekirdek tanesi diycem misal. tek tek sayıcam onları parmak uçlarımla, 27! buyrun diycem. şişe dibi gözlüklerim olacak, hergün dayak yiycem.
  • bozuk para aradigimda cantamdan cikan sakizlari gorunce paranin kalan kismini sakizla odemeyi du$undurten olgu. onlar bize verirken iyi de biz onlara verirken mi kotu?
  • eczanelerde vermidon versiyonu da mevcuttur. ilk karsilastigimda pek gulmustum, onlar ise bu isi coktan benimsemislerdi, beni disladilar. disladilar. ladilar. disss. (bkz: iki genc kizin romani)
  • eskiden izmir'in güzide yazlık mekanlarından özdere'de bulunan çukuraltı köyündeki tansaş'ın yıllarca yaptığı eylemdir. sakız ile değil, bu hareketi tek kullanımlık nescafe ile yapmaktadır. bizde çözüm olarak nescafe'leri biriktirip, kendilerine iade ederek alışveriş yapma yolunu seçmiştik. her ne kadar mağaza müdürü yaptığımıza itiraz etse de, hemen gözünün önünde kasiyer kız bir müşteriye nescafe ile para üstü verince seve seve almak zorunda kalmıştı, yıldırmak için tavsiye ederim.

    bu bakınızlar ise özdere'de bulunmuş arkadaşlar için geliyor;
    (bkz: adı melahat)
    (bkz: merkez bankası kampı)
  • 7 eleven de gecen hafta basima gelen bir olay;
    - bir winston box, 2 ice tea, hede*... dort milyon be$yuzbin lira beyfendi.
    - buyrun.
    5 milyon uzatilir
    - ustuyle sakiz verebilir miyim bozuk yok da?
    - olur.
    bir tane kici kirik sakiz verir, tahminimce falim tarzi bi$i.
    - bu be$yuzbin lira mi?
    - ahh pardon ellibin lira diye $eettimh...
    - ...
  • ayrıca zekice ve kar getiren bir uygulamadır.

    diyelim ki 5 lira verdiniz ve karşılığında 4.80 liralık alışveriş yaptınız.
    elinde bozuk para olmayan bakkal tanesini 10 kuruştan sattığı sakızlardan için;

    "kardeşim hiç bozuklum kalmamış..alıver ordan 2 tane sakız.." der.

    ve..

    zaten 4.80 liralık alışverişten belli bi karı yakalayan bakkal,
    tanesini 3 kuruştan aldığı sakızı -siz istemeseniz bile- para üstü olarak size 10 kuruştan satar.

    sakız başına 7 kuruş kar yapar..

    10 sakızda 70,
    100 sakızda 700 kuruş..

    böylece bir daha ki sefere toptancıdan alacağı sakızlar bedavaya gelmiş bile olur.
  • yakında bankamatiklerin de uygulaması beklenen türk geleneği:

    http://img518.imageshack.us/….php?image=sakzgx7.jpg

    sex shopta da para üstü yerine tekli prezervatif verilebilir aslen.
  • dedelerin sebep olduğu olay. nasıl böyle bir şeyin altında dedelerimizin olduğunu anlamak için ise flashback yapmak gerekiyor.

    şimdi 1980'lerin ilk yarısına gidiyoruz. 12 eylül darbesi olmuş, '80 anayasası sandık başında bekleyen askerler eşliğinde ezici çoğunlukla kabul edilmiş, ve fakat 1983 seçimlerini evren'in işaret ettiği turgut sunalp yerine tonton* kazanmıştır. rahmetli tonton, türkiye'ye çağ atlatmayı kafasına koyduğundan, iş başına gelir gelmez "hamle" dönemi başlamış, türkiye önüne gelen sektörde hamle yapmaya başlamıştır, otomotiv hamlesi, turizm hamlesi, ağır sanayi hamlesi, rüşvet hamlesi ve benzeri derken, işte bu dönemde türk insanı enflasyon canavarıyla iyice samimileşmiştir, hatta artık onu kendinden birisi gibi görmeye başlamıştır.

    bu arada hızla çağ atlayan türkiyemizde bir takım gelişmeler de söz konusudur. 80'lerin ikinci yarısının sonuna doğru, kdv ile tanışılmıştır, enflasyon iyice abarmıştır, ve en önemlisi mahalle aralarındaki bakkallar çehre değiştirmeye başlamıştır. son derece kıtlık zamanları çeken türk dedeleri, bir anda girdikleri her bakkalda her türlü malın envai çeşit bulunabilmesiyle dumurlardadırlar. bir başka dumur konusu ise süratle artan enflasyon ve paranın değer kaybetmesi, merkez bankasının buna mukabil para basamaması yüzünden, bozuk para veya demir para kavramının iyice değersiz bir hale gelmesidir. artık kimse demir para kullanmamaya başlamıştır, bugün cebinizdeki demir para, yarın değerinin yarısını kaybetmiş bir ağırlık olacaktır zira. işte bu ahval ve şerait içinde, bakkallar da bozuk konusunda ne yapacaklarını bilemezken, ve fakat dedeler hala ve ısrarla bozuk para üstlerini almakta direnirken artık 80'lerin sonuna gelinmiştir.

    o sıralar, trt'de amerikan dizileri yayınlanmaktadır, ve bu yayınlarda bu tip bozuk para problemleri "üstü kalsın dostum!" şeklinde çözülmektedir, ama bir bakkalın türk dedesinden "üstü kalsın hüsam efendi" demesini beklemesi ancak bir hayal ürünüdür. ve bir gün dahiyane bir çözüm bulur bir bakkal: "rıza amca, bozuk para çıkmadı, şurdaki sakızlardan alıver, senin torunlar çok sever" işte kahraman bakkal sihirli kelimeyi bulmuştur. torun! torun lafı geldiği anda yelkenleri suya indiren rıza dedemiz, hatta üstüne bozukluk vererek çokomel, eticin, dido gibi yeni pörtlemiş abur cuburlardan da filesine atmaya başlar. artık, bakkalları kimse tutamamaktadır.

    90'lı yılların ortalarında, artık enflasyon kanıksanmış, bakkallar merkez bankası kıvamında piyasaya sakız sürmeye devam etmişlerdir. artık torunlar büyümüş olsa da, bakkaldaki "rıza amca, al, şu 20bin lira, şu 5bin lira, üstünü de şu sakızlardan 4 tane aldın mı tamamdır" mentalitesi her geçen gün kendini geliştirmiştir. rıza amca da kanıksamıştır, artık bozuk para diye diretmemekte, gözleri parayı göremese de şeklinden ve renginden sakızların değerini şıpdadanak anlayabilmektedir. artık sakız, türk reel ekonomisinde, küçük yatırımcının en gözde enstrümanı olmuştur.

    işte böyle sevgili sözlük okuru. yıllar yılları kovalamıştır, rıza dedemiz hala eve ekmek getirirken 30 yaşındaki torununun önüne bir falım damla sakızlı koymayı ihmal etmemiştir. ve o eşşek kadar olan öküz torun, hala içtiği sigaranın fiyatını soranlara "valla bi paket, 2 tane de falım 5 milyon lira" olarak cevap vermeye devam etmektedir.
  • yillar önce tekin aral yönetiminde cikan firt dergisinin de değindigi olaydir. söyle ki, dergi* 4 liradir zamaninda ve piyasada bozuk para sikintisinin olduğunu söylerler. ne zaman dergi alinsa, dergiyi satan adam öncelikle bir sakiz verirmis 1 lira yerine. firt da, piyasadaki bir sürü sakiz firmasinin sayelerinde para kazandigini yazmistir.
  • antik çağda da benzerleri yaşanan durum, lakin o zamanlar sakız yerine öküz kullanılırmış. yunanistan'da* m.ö. 9. yüzyılda, değişim için maden külçeleri kullanılmaya başlamadan önce, en yaygın değer ölçüsü öküzdü. dolayısıyla çok değerli malların değiş tokuşu sırasında para üstü yerine öküz vermek doğal karşılanan bir hareketti. halimize şükretmekte fayda var yani; koca öküz, cebe koyulmaz, gel desen gelmez, atsan atılmaz...
hesabın var mı? giriş yap