paris denince akla gelenler

• 34. yaş günüm. ondan sonra yolu yarıladım...
• (bkz: şekil paris memleket bitlis)
• bir haftalık tatilim boyunca yaşadıklarımla bir blog sayfasını full donatabilirim. fakat vakit yoksuluyum.
  
  özetle unutulmaz şehirdir.
• bizim univereitede bir kiz var benim sarisin versiyonum. maalesef aklima ondan baska kimse gelmiyor. gayret edip fransa'ya erasmusla gitti kendisi. bende buradan okula gidip gelirken onun twitterdan yurtdisinda erasmustayim adli tweetlerini takip edip durdum. linc yemeye hazirim ama tek avuntum oradan kilo alip donmus olmasidir
• (bkz: montmarte) sanirim en guzel, ya da benim en sevdigim yeri.
  
  buradaki bir seyyar saticidan alisveris yaparken, satici bizim turk oldugumuzu anlayinca cebinden 1 tl cikarip, “alin sizde kalsin, bunu bana 1 euro diye vermislerdi.” demisti. gulmekle bozulmak arasinda ne diyecegimiz bilememis, gonlu olsun diye baya bir alisveris yapmistik kendisinden.
• champs-elysées'deki peugeot'un hemen yanındaki quick...
• çiş ve homeless kokusu.
  
  ha paris kraldır o ayrı.
• cafe de paris soslu bonfileyi yedikten sonra saint germain’de mekanda içilen biranın insana verdiği huzurdur
• önce müzedir paris.. nehir kenarıdır.. ressamlar tepesidir.. sanatın içerisinde olmaktır.. eyfel kulesinden manzaradır..
• terör saldırıları, eiffel kulesinin türk bayrağına bürünmesi falan