parler

• yahudilere boyun eğmeyenlerin başına gelecekleri tekrardan bizlere hatırlatan platform.
• parler'e yapılan her yaptırım özgür düşünceye yapılan yaptırımdır. buna şiddet çağrısı diyenler blm için riotlara çağıran gönderili yasaklamayan twitter'a ve facebook'a ne diyecekler acaba. mesele şiddet falan değil küreselcilerin açık açık yönetimi ele geçirmesi. sansüre hayır diye tayyibe sallayanlar aynı sansürü devlet değil özel şirketler yapınca alkış tutuyor ne hikmetse.
• herkes yazmış çizmiş, saymış sövmüş.
  
  öyle bakarsanız birçoğunuza göre twitter, instagram da bok gibi insanların vakit geçirme aracı. sözlükte bile birçok başlıkta ınstagram umarım kapatılır diyen yazarlarla dolu. demek ki herkesin perspektifinden ve deneyiminden bu düşünceler değişiyor.
  
  şimdi sözkonusu bu ilkesiz yaptırım trump'a, cumhuriyetçilere yapıldığı için savunuyorsunuz. fakat bu savunduğunuz şey tipik faşizimdir. o zaman tayyibe de kızmayacaksınız falanca siteleri kapatıyor diye, o ve destekçilerine göre de o siteler de zararlı... e ama zararlı değil diyeceksin haliyle, nasıl belirleyeceksin bunu? belli ki kim güçlüyse o karar verecek buna. bizim ülkemizde de kim güçlüyse o karar veriyor. şuan amerika'da alınan bu kararlar da kartların değişmesiyle ve güçlü olanın değişmesiyle alınan kararlardır.
  
  yarın öbür gün hükümet birşeyi yasakladığında, sahip olduğun şeyi elinden aldığında bugün alkışladığın bu faşizmi yüzüne vuracaklardır, bak diyeceklerdir amerika'da da oluyor ve ona alkış tutmuştun, şimdi ne değişti? bu soruyu sadece kendine sorman bile içinde bulunduğun durumu anlayabilmek için yeterlidir.
  
  dünyanın geneli ve ülkemizdeki insanlar tarih boyunca, şimdi ve gelecekte bu ikiyüzlülüğün bedelini ödüyor-ödeyecek, bu döngüden kurtulamıyoruz.
• mike pence'i idam etmek lazım diyen trump'ın avukatı lin wood'u banlamış sosyal medya ortamı. içeriklerde şiddete ne kadar yer veriyor emin değilim, hiç girip bakmadım fakat lin wood'unki gibi mesajlar sadece numunelik değil yaygınsa sadece appini kaldırmak yetmez, sitenin kapatılması da gerekir. neden? çünkü bunları yazan adamlar birbirlerini gaza getirip dediklerini de yapmaya kalkıyorlar, tıpkı michigan valisi gretchen whitmer'ı kaçırma planları yaparken yakalanan beyinsizler gibi. öte yandan gerçekten aktif bir şekilde şiddet içeren mesajları önleme çabaları varsa muhtemelen apple ve google'a açacakları davayı kazanırlar.
  
  bundan bağımsız olarak ırkçı ve faşistlerin birbirlerine qanon masalları anlattığı bir ortam belli ki. buraya parler'i savunmaya gelenlerin "yahudilere boyun eğmeyen" tanımlamalarından da anlayabilirsiniz.
• bugün itibariyle çevrimdışı kalan abd merkezli alternatif sosyal medya kuruluşu. çevrimdışı kalmasının nedeni, hosting hizmeti konusunda gittiği tüm kapılardan geri çevrilmesi. twitter, facebook, instagram, google gibi büyük teknoloji devleri artık sanal dünyanın jandarması ve politik erki gibi hareket ediyorlar.
• feci bir pwnage yaşamışlar.
  
  https://www.reddit.com/…g_downloaded_as_we/giu04o6/
• tarihin en büyük "data omuzlama" olaylarından birine şahit olduğumuz app.
  
  #118094535 nolu entryde verilen redditteki detaylı anlatım, bu da olayın özeti:
  https://gizmodo.com/…-users-location-dat-1846032466
  
  türkçesi çıkarsa eklerim.
• ana hatlarıyla şu mealde bir entri var. adam parler’da diyor ki “her vatanını seven muhafazakar tanıdığı, demokratlara oy veren iki kişiyi öldürmeli, tüm vatanseverleri solcu katliamı yapmaya ikna edebilirsek bu memleketi kurtarırız.”
  
  bakın, parler bu gönderiyi silmiyor. umrunda bile değil. buna karşılık, twitter’ın engellemiyor denilerek eleştirildiği radikal solcu olduğu iddia edilen hesapların hiç birisi katliama, darbeye, şiddete çağrı yapan içerik paylaşmıyor. ayetullah bilmemkimin, kuzey kore’nin, anonymous’un, arap bahrında isyan edenlerin twitter’da olmaları ancak abd başkanının olmaması bazılarını kudurtuyor. ancak bilerek görmezden geldikleri şey onlara ait hesapların da şiddet çağrısı yaptıklarında kapatılıyor olması.
  
  parler’da insanlar, haksızlığa baş kaldırın, direnmemiz lazım, faşist polis vs. yazmıyorlar. doğrudan katliam, darbe çağrısı yapıyor, pence’in, pelosi’nin yakalanıp asılmaları gerektiğini, amerika’nın politik ve etnik temizliğe ihtiyacı olduğunu yazıyorlar. bunun için organize oluyorlar. 20 ocak’ta silahlarıyla başkentte biden’ın görev teslim alma törenini basmayı açık açık konuşuyorlar.
  
  afedersiniz ama yüz milyon kişinin ortadan kaldırılmasının, darbe planlarının serbestçe tartışıldığı platformu tabi ki kapatırlar. kapatmak yetmez, bir de o platforma adres ve kimlik bilgilerini verdikten sonra katliam çağrısı yapacak kadar beyin özürlü qanon takımını da işim, adres, işverenlerine varana kadar ifşa edecekler. parler mi. o platform bitti. bundan sonra geri dönmesi mümkün değil.
• fehmi koru abd'nin bylock'u diyor. trump'ın çağrısı ile eylemlere katılan otuzbin kişi bu program üzerinden organize olmuş. ama abd programı indiren her bireyi değil sadece eline silah alıp kongrenin camlarını indirenleri suçlu kabul edip topluyor.
  
  yazı
  
  edit, link eklendi.
• bu platformun devredışı bırakılmasını darbe yapmaya çalışan bir despota karşı sergilenen demokratik bağışıklık tepkisinden ziyade abd liberallerinin dört yıldır süregelen akıl tutulmasının zirvesi olarak görmek daha isabetli olacaktır. parler ya da donald trump cancel edildiğinde^* trump'ı ya da kongre binasını basan sirki ortaya çıkaran gerçeklik ortadan kalkmıyor; ülkesinin ordusuna 14 yılını vermiş, 2018 senesine kadar obama'yı sevip saydığı anlaşılan ashli babbitt'ın geçen zamanla neden q'ya kaydığına bir açıklama getirilemiyor; olan biteni anlamak yerine, trump gittiğinde mamasının kesileceğini bilen, kendi kendini devam ettirmek için elinden geleni yapan bir medya düzeninin inkarı devam ettirilmiş oluyor (siyasilerin zaten hiçbir şey umurlarında değil). yani tüm bu olan bitenin, 2016'da trump seçildiğinde herhangi bir şekilde içgörü sergilemeyip seneler boyunca yapay bir rusya gündemini şişirmekten medet uman, robert mueller'dan istediğini elde edememiş refleksten bir farkı yok.
  
  bunları söylememin sebebi q'yu desteklemem, trumpçı olmam filan değil. sadece: hoşgörü paradoksu böyle olmaz. eğer hoşgörüsüzlüğe hoşgörü sergilememekte ısrarcı olunacaksa sonuna kadar gidilmeyen, hidranın her başını kopartıp onu yakmayan her çaba beyhude olduğu gibi, onun palazlanmasına sebep olacaktır. o yüzden böyle twitter banları, platformdan men etmeler, ancak virtue signalling'e yarar; the new york times'ın önümüzdeki 4 sene neyden ekmek yiyeceğinin (yerli terörizm "tehdidi" ve bunun pompalanması) konturlarını belirler. ancak bunun faydası (yine dört sene önce olduğu gibi) abd toplumuna değil, the new york times'a olacaktır. halbuki hidra orada, ve tüm gazetecilerin kendilerini kolektif olarak ne kadar zeki bulduklarıyla da pek ilgilenmiyor.
  
  öte yandan bu sansürcü tavrın altında yatan şeyin ne olduğunu görmek de pek zor değil: sabırsızlık. salgını yönetmeyi geçtim, en üstün teknolojili aşıların dağıtımını bile yetkin bir şekilde organize edemediği görülen abd'nin trump ve aşırı sağ problemine nüanslı bir çözüm üretmesi beklenemezdi. o yüzden bu son emekler herkesi üç beş gün idare eder. onun dışında, artık gittiği yere kadar.